İçinde dır olan 9 harfli 80 kelime var. İçerisinde DIR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dır olan kelimeler listesine ya da Sonu dır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

IR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KIZDIRMAK

  1. [-i] Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak
  2. Isıtmak
  3. Öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek
    • "Onları kızdıracak bir kötülük mü yaptın?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KALDIRMAK

  1. [-i] Bulunduğu yerden almak
    • "Örtüyü masanın üzerinden kaldır."
  2. Yukarı doğru hareket ettirmek
    • "Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Yükseltmek
    • "Duvarı bir metre daha kaldırmalı."
  4. [nsz] Ürün toplamak, taşımak
    • "Harman kaldırmak."
  5. Çekmek, taşımak
    • "Bu araba bu yükü kaldırmaz."
  6. Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek
    • "Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir." (Anayasa)
  7. [-e] Hastayı hastaneye götürmek
    • "Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesi'ne kaldırdılar." (Aka Gündüz)
  8. Tören yaparak ölüyü gömmek
  9. Toplamak
    • "Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar." (Necati Cumalı)
  10. Alıp başka yere götürmek
  11. Uyandırmak
    • "Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni." (Halk türküsü)
  12. Piyasadan çekmek
    • "İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar."
  13. Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak
    • "Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin."
  14. Kaçırmak
    • "Yakın köyden kaldırdığı bir yosmayı sarhoş etmekle meşguldü." (Sait Faik Abasıyanık)
  15. İyi etmek, iyileştirmek
    • "Bu ilaç onu yataktan kaldırdı."
  16. Bir şeyden çokça satın almak
  17. Tayin etmek, atamak
    • "Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler." (Memduh Şevket Esendal)
  18. Yok etmek, ortadan silmek
    • "Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır." (Orhan Seyfi Orhon)
  19. [nsz] Katlanmak, tahammül etmek
    • "Doğrusunu isterseniz onu çoktan kapı dışarı etmeliydim ama yüreğim kaldırmıyor, acıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
  20. [nsz] Uygun gelmek, götürmek, yakışmak
    • "Bu kumaş fazla süs kaldırmaz."
  21. Çalmak, aşırmak

SALDIRICI

  1. [sıfat] Saldırgan, birinin üzerine atılan, mütecaviz

İNANDIRMA

  1. [isim] İnandırmak işi

KAZDIRTMA

  1. [isim] Kazdırtmak işi

YARDIRMAK

  1. [-i] Yarma işini yaptırmak

ÇILDIRTMA

  1. [isim] Çıldırtmak işi

KIRDIRMAK

  1. [-i] Kırma işini yaptırmak
    • "Kalemindeki odacıya aylığını kırdırırmış." (Sermet Muhtar Alus)

AŞINDIRMA

  1. [isim] Aşındırmak işi

KILDIRTMA

  1. [isim] Kıldırtmak işi

BILDIRCIN

  1. [isim] Tavukgillerden, boz renkli, benekli, yurdumuzda en çok sonbaharda eti için avlanan, etinden ve yumurtasından yararlanılan göçebe kuş (Coturnix)

YILDIRAMA

  1. [isim] Yıldıramak durumu

SIZDIRMAK

  1. [-i] Sızmasına yol açmak
    • "Bu küp suyu sızdırıyor. Son kadeh adamı sızdırdı."
  2. Haber, sır vb.ni duyurmak, yaymak
    • "Seyahat muamelen tamam oluncaya kadar kimseye bir şey sızdırmayacağım." (Haldun Taner)
  3. Eritip süzerek temiz bir duruma getirmek
  4. Baskı veya türlü bahanelerle birinden para çekmek

SALDIRMAK

  1. [-e] Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek
    • "Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak
  3. [-den] Gemi, kalkmak için yelken açıp başını gideceği yola çevirmek
  4. Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak
  5. Etkisiyle eritmek
    • "Asitler madenlere saldırır."

VARDIRMAK

  1. [-i] Varmasına yol açmak, götürmek
    • "Hasan'la ilgilerini evlenme kertesine vardırmak için canla başla çalışan Mesture Hanım..." (Halide Edip Adıvar)

IKINDIRMA

  1. [isim] Ikındırmak işi

YAYDIRMAK

  1. [-i] Yayma işini yaptırmak, yayılmasını sağlamak

MANDIRACI

  1. [isim] Mandıra işleten kimse
    • "Yalnız kendi korucuları, kolcuları, çobanları, mandıracıları silahlıydı." (Ömer Seyfettin)

YAZDIRTMA
...
KAYDIRTMA

  1. [isim] Kaydırtmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü