İçinde dır olan 9 harfli 80 kelime var. İçerisinde DIR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dır olan kelimeler listesine ya da Sonu dır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AZDIRILMA
-
-
[isim]
Azdırılmak işi
-
[isim]
Azdırılmak işi
- KALDIRTMA
-
-
[isim]
Kaldırtmak işi
-
[isim]
Kaldırtmak işi
- CAYDIRICI
-
-
[isim]
Kararından, sözünden döndürücü kimse veya şey
-
[isim]
Kararından, sözünden döndürücü kimse veya şey
- UYANDIRIŞ
- ...
- BANDIRMAK
-
-
[-i]
Banmak
-
Üzüm salkımlarını, inciri çabuk kuruması ve renginin parlak olması için küllü veya potaslı ılık suya daldırıp çıkarmak
-
[-i]
Banmak
- IZDIRAPLI
- ...
- ÇILDIRTMA
-
-
[isim]
Çıldırtmak işi
-
[isim]
Çıldırtmak işi
- DALDIRTMA
-
-
[isim]
Daldırtmak işi
-
[isim]
Daldırtmak işi
- YAZDIRTMA
- ...
- DIRLAŞMAK
-
-
[nsz]
Kavga etmek, ağız kavgası etmek, dilleşmek
-
[nsz]
Kavga etmek, ağız kavgası etmek, dilleşmek
- KILDIRTMA
-
-
[isim]
Kıldırtmak işi
-
[isim]
Kıldırtmak işi
- YAĞDIRMAK
-
-
[-i]
Yağmasını sağlamak
-
[nsz]
Bir şeyi aralıksız ve çok sayıda atmak, indirmek, savurmak
- "Taş yağdırmak. Kurşun yağdırmak."
-
[nsz]
Vermek, söylemek
- "Cemal Paşa, çılgın, Adana'ya, Afyon'a şiddetle emirler yağdırıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-e]
Bol miktarda vermek, sağlamak
- "Bu fabrika piyasaya kumaş yağdırdı."
-
[nsz]
Çok sayıda ortaya koymak, sürmek
- "Çorbada tuzum bulunsun diyen para, eşya yağdırmıştı." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Yağmasını sağlamak
- BANDIRALI
-
-
[sıfat]
Bandırası olan
- "İtalyan bandıralı gemiler ağızlarına kadar yüklü giderler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Bandırası olan
- SAYDIRTMA
- ...
- VARDIRMAK
-
-
[-i]
Varmasına yol açmak, götürmek
- "Hasan'la ilgilerini evlenme kertesine vardırmak için canla başla çalışan Mesture Hanım..." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Varmasına yol açmak, götürmek
- KANDIRMAK
-
-
[-i]
Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek
- "Bu arkadaşları da ben kandırdım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Aldatmak
- "Kızcağızı yaşadığı muhitteki sabıkalılar kandırarak bir şebekeye sokmuş." (Refik Halit Karay)
-
İçme, yeme isteğini karşılamak
-
[-i]
Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek
- SAĞDIRMAK
-
-
[-i]
Sağma işini yaptırmak
-
Sağmasına sebep olmak
-
[-i]
Sağma işini yaptırmak
- BALDIRGAN
-
-
[isim]
Baldıran
-
Şeytantersi
-
[isim]
Baldıran
- KIYDIRMAK
-
-
[-i]
Kıyma işini yaptırmak
-
[-i]
Kıyma işini yaptırmak
- ACINDIRMA
-
-
[isim]
Acındırmak işi
-
[isim]
Acındırmak işi