İçinde dır olan 9 harfli 80 kelime var. İçerisinde DIR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dır olan kelimeler listesine ya da Sonu dır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

IR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CAYDIRMAK

  1. [-i] Cayma işini yaptırmak

ŞAMANDIRA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Halkalarına tekne bağlamak için limanda demirlenmiş olan, içi boş, her yanı kapalı, çoğunlukla metalden yapılan fıçı vb., yüzer top
  2. Denizde yol göstermeye, bir tehlikeyi veya geçiş yolunu haber vermeye yarayan yüzer cisim
  3. Kapama düzenini sağlayan, metal veya plastikten yapılmış, suda yüzen top
  4. Kandilde fitili tutmak için yağda yüzen telli mantar düzeni

KIZDIRMAK

  1. [-i] Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak
  2. Isıtmak
  3. Öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek
    • "Onları kızdıracak bir kötülük mü yaptın?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ALDIRILMA

  1. [isim] Aldırılmak işi

SAYDIRMAK

  1. [-i] Sayma işini yaptırmak, sayısını buldurmak, sayı belirterek sonuç almak
  2. Sözünü dinletmek, saygı gösterilmesini sağlamak
    • "Şimdiye kadar hoşlandığı her kadına kendini sevdirmemişse bile saydırmıştır." (Memduh Şevket Esendal)

UYANDIRMA

  1. [isim] Uyandırmak işi
  2. Anıları zihinde yeniden canlandırma

ANDIRIŞMA

  1. [isim] Analoji
  2. İltibas

SIĞDIRMAK

  1. [-i] Bir şeyi bir kabın veya bir yerin içine aldırmak
    • "Kitapları çantaya sığdıramadım."

SAYDIRTMA
...
KAZDIRTMA

  1. [isim] Kazdırtmak işi

BILDIRCIN

  1. [isim] Tavukgillerden, boz renkli, benekli, yurdumuzda en çok sonbaharda eti için avlanan, etinden ve yumurtasından yararlanılan göçebe kuş (Coturnix)

ARINDIRMA

  1. [isim] Arındırmak işi

KIRDIRMAK

  1. [-i] Kırma işini yaptırmak
    • "Kalemindeki odacıya aylığını kırdırırmış." (Sermet Muhtar Alus)

SALDIRGAN

  1. Başkasına saldıran, yapısında saldırma özelliği olan (devlet, kimse, hayvan), agresif, mütecaviz

UYANDIRIŞ
...
DALDIRTMA

  1. [isim] Daldırtmak işi

CAYDIRICI

  1. [isim] Kararından, sözünden döndürücü kimse veya şey

ÇILDIRTMA

  1. [isim] Çıldırtmak işi

AŞINDIRMA

  1. [isim] Aşındırmak işi

KALDIRMAK

  1. [-i] Bulunduğu yerden almak
    • "Örtüyü masanın üzerinden kaldır."
  2. Yukarı doğru hareket ettirmek
    • "Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Yükseltmek
    • "Duvarı bir metre daha kaldırmalı."
  4. [nsz] Ürün toplamak, taşımak
    • "Harman kaldırmak."
  5. Çekmek, taşımak
    • "Bu araba bu yükü kaldırmaz."
  6. Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek
    • "Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir." (Anayasa)
  7. [-e] Hastayı hastaneye götürmek
    • "Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesi'ne kaldırdılar." (Aka Gündüz)
  8. Tören yaparak ölüyü gömmek
  9. Toplamak
    • "Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar." (Necati Cumalı)
  10. Alıp başka yere götürmek
  11. Uyandırmak
    • "Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni." (Halk türküsü)
  12. Piyasadan çekmek
    • "İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar."
  13. Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak
    • "Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin."
  14. Kaçırmak
    • "Yakın köyden kaldırdığı bir yosmayı sarhoş etmekle meşguldü." (Sait Faik Abasıyanık)
  15. İyi etmek, iyileştirmek
    • "Bu ilaç onu yataktan kaldırdı."
  16. Bir şeyden çokça satın almak
  17. Tayin etmek, atamak
    • "Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler." (Memduh Şevket Esendal)
  18. Yok etmek, ortadan silmek
    • "Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır." (Orhan Seyfi Orhon)
  19. [nsz] Katlanmak, tahammül etmek
    • "Doğrusunu isterseniz onu çoktan kapı dışarı etmeliydim ama yüreğim kaldırmıyor, acıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
  20. [nsz] Uygun gelmek, götürmek, yakışmak
    • "Bu kumaş fazla süs kaldırmaz."
  21. Çalmak, aşırmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü