İçinde dıl olan 21 kelime var. İçerisinde DIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dıl olan kelimeler listesine ya da Sonu dıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YARADILIŞTAN
YARADILIŞÇA, YARADILIŞLI
CADILAŞMAK, KARYAĞDILI
CADILAŞMA, YARADILIŞ
ALINDILI, ARDILLIK, ARDILMAK, TADILMAK
ARDILMA, CADILIK, DADILIK, KADILIK, TADILMA
DADILI
ARDIL, DILAK, PADIL
ADIL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YARADILIŞTAN
-
-
[zarf]
Doğumla beraber, yaradılıştan beri, doğuştan, kudretten, fıtraten
- "Kumandan yaradılıştan yumuşak adam. Zorla suratsızlık olmuyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Doğumla beraber, yaradılıştan beri, doğuştan, kudretten, fıtraten
- YARADILIŞÇA
- ...
- YARADILIŞLI
-
-
[sıfat]
Doğuştan vücut ve ruh özelliklerinin tümünü üzerinde taşıyan
- "Bütün hassas insanlar gibi çok alıngan yaradılışlı idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Doğuştan vücut ve ruh özelliklerinin tümünü üzerinde taşıyan
- CADILAŞMAK
-
-
[nsz]
Kadın huysuzlaşmak
-
Bitki bakımsızlıktan yabanileşmek
- "Yer yer cadılaşmış üzüm kütükleri." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Kadın huysuzlaşmak
- KARYAĞDILI
-
-
[sıfat]
Üstünde beyaz benekler bulunan
- "Sırtında İngiliz kumaşından karyağdılı mükemmel bir elbise." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Üstünde beyaz benekler bulunan
- YARADILIŞ
-
-
[isim]
Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet, cibilliyet
- "Yaradılışı gereği çapraşık olmayan durumları severdi o." (Atilla İlhan)
-
Bir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellikler bakımından durumu, fıtrat, hilkat
- "Yılan kendini korumakta görünüyorsa bu, atlayıp kuşu tutmaya yaradılışının elverişli olmamasından." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet, cibilliyet
- CADILAŞMA
-
-
[isim]
Cadılaşmak işi
-
[isim]
Cadılaşmak işi
- ARDILLIK
-
-
[isim]
Ardıl olma durumu
-
[isim]
Ardıl olma durumu
- TADILMAK
- ...
- ALINDILI
-
-
[sıfat]
Postaya ek ücret ödenerek alındı karşılığında verilen ve alıcısına ulaştırılması üstlenilmiş olan (mektup, paket vb.), taahhütlü
-
[sıfat]
Postaya ek ücret ödenerek alındı karşılığında verilen ve alıcısına ulaştırılması üstlenilmiş olan (mektup, paket vb.), taahhütlü
- ARDILMAK
-
-
[-e]
Birisinin sırtına asılmak
-
Sataşmak, çatmak
-
Musallat olmak, asılmak, takılmak
-
[-e]
Birisinin sırtına asılmak
- KADILIK
-
-
[isim]
Kadı olma durumu veya kadının görevi
-
Bir kadının davalarına baktığı il sınırları içindeki bölge
- "Galata kadılığı."
-
[isim]
Kadı olma durumu veya kadının görevi
- CADILIK
-
-
[isim]
Cadıya yakışır davranış, huysuzluk
- "Sizin cadılığınızın fitnesi dünyaya şimdiye kadar gelmemiştir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Cadıya yakışır davranış, huysuzluk
- DADILIK
-
-
[isim]
Dadı olma durumu veya dadının yaptığı iş
- "Elli yaşlarında bir adam, konaklarda dadılık eden bir kadının erkeğidir." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Dadı olma durumu veya dadının yaptığı iş
- ARDILMA
-
-
[isim]
Ardılmak işi
-
[isim]
Ardılmak işi
- TADILMA
- ...
- DADILI
- ...
- PADIL
- ...
- DILAK
-
-
[isim]
Bızır, klitoris
-
[isim]
Bızır, klitoris
- ARDIL
-
-
[isim]
Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, öncel karşıtı, arda, halef
-
Bir çıkarımda varılan sonuç
-
[isim]
Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, öncel karşıtı, arda, halef