İçinde düğü olan 20 kelime var. İçerisinde DÜĞÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında düğü olan kelimeler listesine ya da Sonu düğü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DÜĞÜMLEYEBİLMEK
DÜĞÜMLEYEBİLME
ÇOBANDÜDÜĞÜ, DÜĞÜMLENMEK, DÜĞÜNCÜBAŞI
DÜĞÜMLEMEK, DÜĞÜMLENME, DÜĞÜNCÜLÜK
DÜĞÜMLEME
DÜĞÜMCÜK, DÜĞÜMSÜZ, DÜĞÜNEVİ, DÜĞÜNSÜZ, DÜĞÜRCÜK, KÖRDÜĞÜM
DÜĞÜMLÜ, DÜĞÜNCÜ
DÜĞÜM, DÜĞÜN
DÜĞÜ
D Ü Ü Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
DÜĞÜ
2 Harfli Kelimeler
DÜ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÜĞÜMLEYEBİLMEK
- ...
- DÜĞÜMLEYEBİLME
- ...
- DÜĞÜNCÜBAŞI
-
-
[isim]
Düğünü yöneten kimse
-
[isim]
Düğünü yöneten kimse
- DÜĞÜMLENMEK
-
-
[nsz]
Düğümle bağlanmak
-
Sıkışmak
- "Trafik düğümlendi."
-
Bütün sorunlar bir yerde toplanıp birleşmek
-
[nsz]
Düğümle bağlanmak
- ÇOBANDÜDÜĞÜ
-
-
[isim]
İki çeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan, nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneci otu (Asarum europaeum)
-
[isim]
İki çeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan, nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneci otu (Asarum europaeum)
- DÜĞÜNCÜLÜK
- ...
- DÜĞÜMLENME
-
-
[isim]
Düğümlenmek durumu
-
[isim]
Düğümlenmek durumu
- DÜĞÜMLEMEK
-
-
[-i]
Düğüm yapmak
-
Düğüm yaparak bağlamak
- "Sandalın koltuğunu demir halkaya düğümledi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Düğüm yapmak
- DÜĞÜMLEME
-
-
[isim]
Düğümlemek işi
-
[isim]
Düğümlemek işi
- KÖRDÜĞÜM
-
-
[isim]
Çözülemeyen, ilmiksiz düğüm
-
Çözülmesi hemen hemen imkânsız olan sorun
- "Bu misalin neticesini iyi tahlil etmek fikrimce bizim çözemediğimiz kördüğümü çözmek demektir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Çözülemeyen, ilmiksiz düğüm
- DÜĞÜNEVİ
-
-
[isim]
Düğün yapan aile
-
[isim]
Düğün yapan aile
- DÜĞÜMCÜK
-
-
[isim]
Ufak düğüm, nodül
-
[isim]
Ufak düğüm, nodül
- DÜĞÜRCÜK
-
-
[isim]
İnce bulgur
-
[isim]
İnce bulgur
- DÜĞÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Düğünü olmayan
-
[zarf]
Düğün olmadan, düğün yapmadan
-
[sıfat]
Düğünü olmayan
- DÜĞÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
Düğümü olmayan
-
[sıfat]
Düğümü olmayan
- DÜĞÜNCÜ
-
-
[isim]
Düğün sahibi, toycu
-
Düğün çağrıcısı
-
Düğüne katılan kimse
- "Düğüncüler akşama kadar güneş altında pişmiş, bıkmış, yanmış oldukları için rakı sofrasına pekçe sokuldular." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Düğün sahibi, toycu
- DÜĞÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Düğümlenmiş olan
-
Budaklı
- "Yüksek çınarların yamru yumru düğümlü dalları henüz yapraklarla örtülmemişti." (Ömer Seyfettin)
-
Sorunlu, karışık
-
[sıfat]
Düğümlenmiş olan
- DÜĞÜM
-
-
[isim]
İplik, ip, halat vb. bükülebilir şeyleri kıvırıp kendi üzerine veya birbirine dolayarak yapılan boğum
- "Küpeşte tahtasının deliğinden de geçir, düğüm at." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durum
- "İçi ne kadar karışık olursa olsun, bu samimiyet her düğümü çözer." (Peyami Safa)
-
Edebî eserlerde çapraşık olguların çözümlenmeden önce toplandığı en büyük merak unsuru
-
Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan kararlı dalgalarda titreşim genliğinin sıfır olduğu noktalardan her biri
- "Ardışık iki düğüm arası bir yarım dalga uzunluğudur."
-
[isim]
İplik, ip, halat vb. bükülebilir şeyleri kıvırıp kendi üzerine veya birbirine dolayarak yapılan boğum
- DÜĞÜN
-
-
[isim]
Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılan tören, eğlence, cemiyet
- "Babam düğünün savaştan sonraya kalmasını uygun görmüş." (Aka Gündüz)
-
Bir olayı kutlamak için yapılan büyük eğlence veya tören
-
[isim]
Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılan tören, eğlence, cemiyet
- DÜĞÜ
-
-
[isim]
Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur
-
Pirinç
-
[isim]
Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur