İçinde düğm olan 12 kelime var. İçerisinde DÜĞM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında düğm olan kelimeler listesine ya da Sonu düğm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KADINDÜĞMESİ
DÜĞMELENMEK
DÜĞMECİLİK, DÜĞMELEMEK, DÜĞMELENME
DÜĞMELEME
DÜĞMESİZ
DÜĞMECİ, DÜĞMELİ
DÜĞMEK, DÜĞMÜK
DÜĞME
D M Ü Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DÜ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KADINDÜĞMESİ
-
-
[isim]
Süs bitkisi olarak yetiştirilen, düğme biçiminde çiçek açan otsu bir bitki
-
[isim]
Süs bitkisi olarak yetiştirilen, düğme biçiminde çiçek açan otsu bir bitki
- DÜĞMELENMEK
-
-
[nsz]
Düğmeleme işine konu olmak veya düğmeleme işi yapılmak, iliklenmek
-
[nsz]
Düğmeleme işine konu olmak veya düğmeleme işi yapılmak, iliklenmek
- DÜĞMELENME
-
-
[isim]
Düğmelenmek durumu
-
[isim]
Düğmelenmek durumu
- DÜĞMECİLİK
-
-
[isim]
Düğme yapma veya satma işi
-
[isim]
Düğme yapma veya satma işi
- DÜĞMELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek, iliklemek
-
[-i]
Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek, iliklemek
- DÜĞMELEME
-
-
[isim]
Düğmelemek işi
-
[isim]
Düğmelemek işi
- DÜĞMESİZ
-
-
[sıfat]
Düğmesi olmayan
- "Üstüne boynundan geçen, düğmesiz, yamalı ve partal bir yelek geçirmiş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Düğme ile tutturulamayan
-
[sıfat]
Düğmesi olmayan
- DÜĞMELİ
-
-
[sıfat]
Düğmesi olan
- "Yukarıya kadar düğmeli bir botu vardı." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Düğme ile tutturulan
-
[sıfat]
Düğmesi olan
- DÜĞMECİ
-
-
[isim]
Düğme, fermuar, boncuk vb. yapan veya satan kimse
-
[isim]
Düğme, fermuar, boncuk vb. yapan veya satan kimse
- DÜĞMÜK
-
-
[isim]
Düğüm
- "Bazı aileler resmî nikâh yanında bir de imam nikâhı kıyıveriyorlarmış. Bunu da bir paketin kınnapla bağlandıktan sonra düğmük üstüne düğmük atılmasına benzetiyorlar." (Çetin Altan)
-
[isim]
Düğüm
- DÜĞMEK
-
-
[-i]
Düğüm yapmak
-
[-i]
Düğüm yapmak
- DÜĞME
-
-
[isim]
Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı
- "Sımsıkı bağlanmış bir örme kese çıkarıyor, birer birer düğmelerini çözüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan, herhangi bir makineyi işleten veya durduran parça
- "Radyonun düğmesi."
-
Üst deri altındaki kıkırdak ve yağdan oluşmuş düğme biçimindeki çıkıntı
- "Kalkan balığının düğmeleri."
-
[isim]
Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı