İçinde olan 6 harfli 52 kelime var. İçerisinde DÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dü olan kelimeler listesine ya da Sonu dü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÜDÜCÜ

  1. [isim] Gütme işini yapan kimse
    • "Sonra kendi güdücüsü de istese durduramaz." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Çoban, sığırtmaç

DÜKLÜK

  1. [isim] Dük olma durumu
  2. Bir dükün yönetimindeki ülke

BÜGDÜZ
...
DÜZLEM

  1. [sıfat] Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı
  2. Üzerine, kesişen iki doğrunun her noktasının dokunması gereken yüzey, müstevi
  3. [isim] Ortam
    • "Böyle bir anlaşma var, hem ulusal hem uluslararası düzlemde sessiz bir anlaşma." (Tahsin Yücel)

DÜĞMÜK

  1. [isim] Düğüm
    • "Bazı aileler resmî nikâh yanında bir de imam nikâhı kıyıveriyorlarmış. Bunu da bir paketin kınnapla bağlandıktan sonra düğmük üstüne düğmük atılmasına benzetiyorlar." (Çetin Altan)

DÜŞSEL

  1. [sıfat] Düş ile ilgili, hayalî
    • "Gökteki düşsel melekler gerçek olsalar bile onlar hiç yeni bir şey doğuramazdı." (Halikarnas Balıkçısı)

DÜRÜŞT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sert, gücendirici, kırıcı
    • "Ömründe bir defa kimseye dürüşt bir söz söylememişti." (Yahya Kemal Beyatlı)

ONDÜLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Dalgalı, kıvrımlı, kıvrılmış

DÜŞKÜN

  1. [sıfat] Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun
    • "Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır." (Halide Edip Adıvar)
    • "Şiire milletçe düşkün oluşumuzun sebeplerini araştırırken kafiye merakımıza takıldım." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Sigara düşkünü."
  2. Geçim sıkıntısına düşmüş
    • "Eski arkadaşının düşkün bulunduğu hâlinden anlaşılıyordu." (Refik Halit Karay)
  3. Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş
    • "Zavallı, arabasını satmış, düşkün bir hâldeydi." (Yahya Kemal Beyatlı)
  4. Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş
  5. Değer ve onurunu yitirmiş
    • "Düşkün kadın."

DÜLGER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse
    • "Rumeli Hisarı'nda Fatih Sultan Mehmet'in duvarcı ve dülgerleri, Bizans üzerine açılacak büyük savaşın namlı hisarını ya bugün yükseltecek ya yarın." (Atilla İlhan)

DÜLDÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mekanik olarak çalışan oyuncak çocuk arabası
  2. At
    • "Şu bizim düldüle bir saman vesikası lütfetseniz keyfime payan olmayacak." (Peyami Safa)
  3. Eski otomobil
  4. Modası geçmiş araç

DÜZGÜN

  1. [sıfat] Doğru ve pürüzsüz, muntazam
    • "Düzgün tahta. Düzgün yol."
  2. Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
  3. İyi
    • "Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." (Memduh Şevket Esendal)
  4. [zarf] Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde
    • "Düzgün konuşuyor."
  5. Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim)
    • "Düzgün çok yüzlü."
  6. [isim] Kadınların, teni pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, fondöten

DÜELLO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İki kişi arasında, tanıklar önünde yapılan silahlı vuruşma
  2. İki kişi arasında tanıklar önünde yapılan sözlü atışma
  3. İki siyasi, ekonomik güç arasındaki çatışma

DÜŞLEM

  1. [isim] Düş yoluyla beliren görüntü
    • "Öykümde, düşlemi uç noktasına vardırıp, bir öykü kişisinden söz etmiştim." (Selim İleri)

DÜZİKO

  1. [isim] Düz rakı
    • "Kadeh kadeh düzikoyu yuvarlayarak..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SÜNDÜS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İpin yanı sıra altın ve gümüş tellerle dokunan, kaftan ve giysi dikiminde kullanılan bir tür ipekli kumaş

DÜRÜLÜ

  1. [sıfat] Dürülmüş, kıvrılmış

DÜZİNE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Aynı cinsten on iki parçanın oluşturduğu takım

DÜZEME

  1. [isim] Düzemek işi

BORDÜR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kaldırımların kenarlarında bulunan taşlar
  2. Genellikle giyim kuşam malzemesindeki kenar süsü
  3. Cilt kapağındaki kalın çizgiler
  4. Banyo, tuvalet, mutfak vb. ıslak zeminlerde duvar döşemeleri arasına konan motifli bir tür fayans

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü