İçinde olan 6 harfli 52 kelime var. İçerisinde DÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dü olan kelimeler listesine ya da Sonu dü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÜSTUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genel kural
  2. Yasaları içine alan kitap

DÜMDAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Artçı

MÜRDÜM

  1. [isim] Mürdüm eriği

ŞEŞÜDÜ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün ikili gelmesi

DÜŞSÜZ

  1. [sıfat] Düşü olmayan
    • "Geceleri bile düşsüz koyu bir uyku çekerdi." (Haldun Taner)

TEADÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birbirine denk olma, denkleşme, denklik

DÜMDÜZ

  1. [sıfat] Çok düz
    • "Mühendislerin keşfine göre, taş ocağı olarak işletilirse yirmi senede dümdüz olabilirmiş." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Sade, basit
    • "Yirmi iki senelik dümdüz bir hayat." (Aka Gündüz)
  3. Bilgisi, görgüsü çok dar bir sınır içinde kalan (kimse)

DÜMBÜK

  1. [isim] Pezevenk

ÖDÜNLÜ

  1. [sıfat] Ödün niteliğinde olan, ödün vererek yapılan, ivazlı
  2. Ödün veren (kimse)

DÜRBÜN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Uzaktaki cisimlerin görüntülerini büyütmeye veya yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik alet, bakaç
  2. Gözetleme deliği

ONDÜLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Dalgalı, kıvrımlı, kıvrılmış

DÜLDÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mekanik olarak çalışan oyuncak çocuk arabası
  2. At
    • "Şu bizim düldüle bir saman vesikası lütfetseniz keyfime payan olmayacak." (Peyami Safa)
  3. Eski otomobil
  4. Modası geçmiş araç

DÜŞKÜN

  1. [sıfat] Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun
    • "Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır." (Halide Edip Adıvar)
    • "Şiire milletçe düşkün oluşumuzun sebeplerini araştırırken kafiye merakımıza takıldım." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Sigara düşkünü."
  2. Geçim sıkıntısına düşmüş
    • "Eski arkadaşının düşkün bulunduğu hâlinden anlaşılıyordu." (Refik Halit Karay)
  3. Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş
    • "Zavallı, arabasını satmış, düşkün bir hâldeydi." (Yahya Kemal Beyatlı)
  4. Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş
  5. Değer ve onurunu yitirmiş
    • "Düşkün kadın."

DÜZGÜN

  1. [sıfat] Doğru ve pürüzsüz, muntazam
    • "Düzgün tahta. Düzgün yol."
  2. Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
  3. İyi
    • "Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." (Memduh Şevket Esendal)
  4. [zarf] Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde
    • "Düzgün konuşuyor."
  5. Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim)
    • "Düzgün çok yüzlü."
  6. [isim] Kadınların, teni pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, fondöten

BORDÜR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kaldırımların kenarlarında bulunan taşlar
  2. Genellikle giyim kuşam malzemesindeki kenar süsü
  3. Cilt kapağındaki kalın çizgiler
  4. Banyo, tuvalet, mutfak vb. ıslak zeminlerde duvar döşemeleri arasına konan motifli bir tür fayans

PANDÜL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sarkaç

DÜKLÜK

  1. [isim] Dük olma durumu
  2. Bir dükün yönetimindeki ülke

DÜŞSEL

  1. [sıfat] Düş ile ilgili, hayalî
    • "Gökteki düşsel melekler gerçek olsalar bile onlar hiç yeni bir şey doğuramazdı." (Halikarnas Balıkçısı)

GÜNDÜZ

  1. [isim] Günün sabahtan akşama kadar süren aydınlık bölümü, gece karşıtı
  2. [zarf] Gündüz vaktinde
    • "Gündüz çalışmalı, gece uyumalı."

DÖRDÜL

  1. [isim] Kare
  2. Rubai

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü