İçinde döşem olan 13 kelime var. İçerisinde DÖŞEM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında döşem olan kelimeler listesine ya da Sonu döşem ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DÖŞEMECİLİK
DÖŞEMCİLİK, DÖŞEMEALTI
DÖŞEMELİK, DÖŞEMESİZ
DÖŞEMECİ, DÖŞEMELİ, DÖŞEMSİZ
DÖŞEMCİ, DÖŞEMEK, DÖŞEMLİ
DÖŞEME
DÖŞEM
D E M Ö Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
DÖŞEM
4 Harfli Kelimeler
ÖDEM
3 Harfli Kelimeler
DEM, DÖŞ, ŞEM
2 Harfli Kelimeler
DE, EM, EŞ, ME, MÖ, ÖD, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖŞEMECİLİK
-
-
[isim]
Döşeme yapma işi
-
Döşeme alıp satma işi
-
[isim]
Döşeme yapma işi
- DÖŞEMEALTI
- ...
- DÖŞEMCİLİK
-
-
[isim]
Döşemcinin yaptığı iş, tesisatçılık
-
[isim]
Döşemcinin yaptığı iş, tesisatçılık
- DÖŞEMELİK
-
-
[sıfat]
Yapılarda tabana döşemek için kullanılan (gereç)
-
Kanepe, koltuk vb.nin kaplanmasına elverişli (kumaş)
-
[sıfat]
Yapılarda tabana döşemek için kullanılan (gereç)
- DÖŞEMESİZ
-
-
[sıfat]
Döşemesi olmayan
- "O çıkış da sayfiyeye gider gibi, o kadar hürmetsizce, o kadar çabuk olmuş ki saray döşemesiz, eşyasız tamtakır kalmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Döşemesi olmayan
- DÖŞEMECİ
-
-
[isim]
Döşeme yapan kimse
-
Perde, koltuk, kanepe vb. satan veya onaran kimse
-
[isim]
Döşeme yapan kimse
- DÖŞEMELİ
-
-
[sıfat]
Döşemesi olan
- "Sade ve dağınık döşemeli bir yere girdik." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Döşemesi olan
- DÖŞEMSİZ
-
-
[sıfat]
Döşemi olmayan
-
[sıfat]
Döşemi olmayan
- DÖŞEMLİ
-
-
[sıfat]
Döşemi olan
-
[sıfat]
Döşemi olan
- DÖŞEMCİ
-
-
[isim]
Döşeyici, tesisatçı
-
[isim]
Döşeyici, tesisatçı
- DÖŞEMEK
-
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
-
Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek
- "Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik."
-
Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek
- "On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Boru, kablo vb. yerleştirmek
- "Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
- DÖŞEME
-
-
[isim]
Döşemek işi
-
Yapılarda taban üzerine döşenen tahta vb. kaplama
- "Odanın döşemesine bakıyor, bir türlü bu yabancı yere bir ad koyamıyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Bir yapının döşenmesine yarayan her türlü eşya, mefruşat
-
Koltuk, kanepe, divan vb.nin kumaş, yay, pamuk vb. bölümleri
- "Bu patiska döşemeleri beraber ütüleyecektik." (Aka Gündüz)
-
Taşıtların koltuk, taban, tavan vb. yerleri
-
Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü
- "Hamama gitmek, yıkanmak, masallara, masal döşemelerine bile girdiği gibi halkımızın yaşama biçimlerine de karışmıştır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Döşemek işi
- DÖŞEM
-
-
[isim]
Tesisat, donanım
- "Elektrik döşemi. Sıcak su döşemi."
-
[isim]
Tesisat, donanım