İçinde dövü olan 21 kelime var. İçerisinde DÖVÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dövü olan kelimeler listesine ya da Sonu dövü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DÖVÜŞTÜREBİLMEK
DÖVÜŞTÜREBİLME
DÖVÜŞEBİLMEK
DÖVÜLGENLİK, DÖVÜŞEBİLME, DÖVÜŞKENLİK, DÖVÜŞTÜRMEK
DÖVÜŞÇÜLÜK, DÖVÜŞTÜRME
DÖVÜLGEN, DÖVÜLMEK, DÖVÜNMEK, DÖVÜŞKEN, DÖVÜŞMEK
DÖVÜLME, DÖVÜLÜŞ, DÖVÜNME, DÖVÜNÜŞ, DÖVÜŞÇÜ, DÖVÜŞME
DÖVÜŞ
D V Ö Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DÜ, ÖD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖVÜŞTÜREBİLMEK
- ...
- DÖVÜŞTÜREBİLME
- ...
- DÖVÜŞEBİLMEK
- ...
- DÖVÜŞEBİLME
- ...
- DÖVÜŞKENLİK
-
-
[isim]
Dövüşken olma durumu
-
[isim]
Dövüşken olma durumu
- DÖVÜŞTÜRMEK
-
-
[-i]
Dövüşmelerini sağlamak
-
[-i]
Dövüşmelerini sağlamak
- DÖVÜLGENLİK
-
-
[isim]
Madenin dövülgen olma niteliği
-
[isim]
Madenin dövülgen olma niteliği
- DÖVÜŞÇÜLÜK
-
-
[isim]
Dövüşçü olma durumu
-
[isim]
Dövüşçü olma durumu
- DÖVÜŞTÜRME
-
-
[isim]
Dövüştürmek işi
-
[isim]
Dövüştürmek işi
- DÖVÜLGEN
-
-
[sıfat]
Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)
-
[sıfat]
Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)
- DÖVÜNMEK
-
-
[nsz]
Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek
- "Bir kadın dokuz çocukla bir viranenin içinde çırılçıplak kaldım diye dövünüyordu." (Aka Gündüz)
-
Çok üzülmek
- "Farsçayı öğrenmediğime dövünür dururum." (Nurullah ataç)
-
[nsz]
Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek
- DÖVÜŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak
- "Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı." (Orhan Kemal)
-
[-le]
İki silahlı kuvvet çatışmak
-
Boks yapmak
-
[nsz]
Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak
- DÖVÜLMEK
-
-
[nsz]
Dövme işine konu olmak
- "Köyün içinde birkaç kat davul sabahtan başladı, gece yarılarına kadar dövüldü." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Dövme işine konu olmak
- DÖVÜŞKEN
-
-
[sıfat]
İyi dövüşen veya dövüşmeyi seven
- "Eski dövüşken gür sesli erkek Osmanoğulları tanınamıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
İyi dövüşen veya dövüşmeyi seven
- DÖVÜNME
-
-
[isim]
Dövünmek işi
-
[isim]
Dövünmek işi
- DÖVÜNÜŞ
-
-
[isim]
Dövünme işi veya biçimi
-
[isim]
Dövünme işi veya biçimi
- DÖVÜLME
-
-
[isim]
Dövülmek işi
-
[isim]
Dövülmek işi
- DÖVÜŞÇÜ
-
-
[isim]
Dövüşen kimse
- "Son darbesini indirecek bir dövüşçü gibi toplandı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Dövüşen kimse
- DÖVÜLÜŞ
-
-
[isim]
Dövülme işi veya biçimi
-
[isim]
Dövülme işi veya biçimi
- DÖVÜŞME
-
-
[isim]
Dövüşmek işi
-
[isim]
Dövüşmek işi