İçinde dökü olan 29 kelime var. İçerisinde DÖKÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dökü olan kelimeler listesine ya da Sonu dökü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DÖKÜLEBİLMEK, DÖKÜLÜVERMEK
DÖKÜLEBİLME, DÖKÜLÜVERME
DÖKÜMCÜLÜK, DÖKÜMLEMEK, DÖKÜNTÜLÜK, DÖKÜNTÜSÜZ, DÖKÜVERMEK
DÖKÜMHANE, DÖKÜMLEME, DÖKÜNTÜLÜ, DÖKÜVERME
DÖKÜKLÜK, DÖKÜLGEN, DÖKÜLMEK, DÖKÜMEVİ, DÖKÜNMEK
DÖKÜLME, DÖKÜLÜŞ, DÖKÜMCÜ, DÖKÜMLÜ, DÖKÜNME, DÖKÜNTÜ, DÖKÜNÜŞ
DÖKÜLÜ
DÖKÜK, DÖKÜM, DÖKÜŞ
D K Ö Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DÜK
2 Harfli Kelimeler
DÜ, ÖD, ÖK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖKÜLÜVERMEK
- ...
- DÖKÜLEBİLMEK
- ...
- DÖKÜLEBİLME
- ...
- DÖKÜLÜVERME
- ...
- DÖKÜMCÜLÜK
-
-
[isim]
Dökümcünün işi ve zanaatı, dökmecilik
-
[isim]
Dökümcünün işi ve zanaatı, dökmecilik
- DÖKÜNTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Döküntüsü olmayan
-
[sıfat]
Döküntüsü olmayan
- DÖKÜNTÜLÜK
- ...
- DÖKÜMLEMEK
-
-
[-i]
Bir işin dökümünü yapmak
-
[-i]
Bir işin dökümünü yapmak
- DÖKÜVERMEK
- ...
- DÖKÜMHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Dökümevi
-
[isim]
Dökümevi
- DÖKÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- "Ortalıkta yorgan, döşek, sandık, sepet; tıpkı yangından kaçmış ailelerin döküntülü, bıkkın tablosu..." (Çetin Altan)
-
Deride döküntü ile görülen, döküntü ile beliren (hastalık)
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- DÖKÜVERME
- ...
- DÖKÜMLEME
-
-
[isim]
Dökümlemek işi
-
[isim]
Dökümlemek işi
- DÖKÜKLÜK
-
-
[isim]
Dökülmüş olma durumu
-
[isim]
Dökülmüş olma durumu
- DÖKÜMEVİ
-
-
[isim]
Fabrikalarda döküm yapılan yer, dökümhane
-
[isim]
Fabrikalarda döküm yapılan yer, dökümhane
- DÖKÜNMEK
-
-
[nsz]
Kendi üstüne dökmek
- "Su dökünmek."
-
Rahat bir kıyafet giymek
-
[nsz]
Kendi üstüne dökmek
- DÖKÜLGEN
-
-
[isim]
Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde daha çok şıralık olarak üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm
-
[isim]
Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde daha çok şıralık olarak üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm
- DÖKÜLMEK
-
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- "Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kumaş dökümlü olmak
-
Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak
-
[-e]
Düşmek
- "Bizim motor ikiye bölünüp suya döküldüğümüzde, dört kişiydik." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Çıkmak, ortaya konulmak
- "Âdeta düşünmeksizin kaleminden masal sahnelerine benzeyen dağ, dere, uçurum resimleri dökülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kaplamak, yayılmak
- "Duvarlar, bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Salınmak, serbest bırakılmak
- "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)
-
[-e]
Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek
- "Bahar o sene erken gelmiş, herkes tarlalara dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek
- "Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Çok yorgun, hasta olmak
- "Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler." (Tarık Buğra)
-
Akarsular, göl veya denize akmak
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- DÖKÜNME
-
-
[isim]
Dökünmek işi
-
[isim]
Dökünmek işi
- DÖKÜLME
-
-
[isim]
Dökülmek işi
-
[isim]
Dökülmek işi