İçinde olan 8 harfli 50 kelime var. İçerisinde DÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dö olan kelimeler listesine ya da Sonu dö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ÖD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÖNELEME

  1. [isim] Dönelemek işi

DÖŞETMEK

  1. [-i] Döşeme işini yaptırmak
    • "Birkaç ev döşettiğim için mobilya fiyatlarından pek iyi anlarım." (Ömer Seyfettin)

DÖKTÜRÜŞ
...
DÖNMELİK
...
DÖLLENME

  1. [isim] Erkek gametle dişi gametin kaynaşmasıyla yumurtacığın embriyo durumuna gelmesi, aşılanma, ilkah

DÖNEKLİK

  1. [isim] Dönek olma durumu
  2. Döneğe yakışacak biçimde davranış

DÖVÜŞMEK

  1. [nsz] Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak
    • "Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı." (Orhan Kemal)
  2. [-le] İki silahlı kuvvet çatışmak
  3. Boks yapmak

DÖLLEMEK

  1. [-i] Erkek gamet bir yumurtacıktaki dişi gametle kaynaşmayı sağlayarak yumurtacığı tam bir hücre durumuna getirmek, ilkah etmek

DÖNENMEK

  1. [-de] Olduğu yerde veya bir şeyin çevresinde dönmek
    • "Öğleye kadar dönendim durdum evin içinde, kendime işler uydurdum." (Erhan Bener)

DÖVÜLGEN

  1. [sıfat] Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)

DÖŞEMECİ

  1. [isim] Döşeme yapan kimse
  2. Perde, koltuk, kanepe vb. satan veya onaran kimse

DÖŞEKSİZ

  1. [sıfat] Döşeği olmayan

DÖŞEMELİ

  1. [sıfat] Döşemesi olan
    • "Sade ve dağınık döşemeli bir yere girdik." (Peyami Safa)

DÖKÜLMEK

  1. [nsz] Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
    • "Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kumaş dökümlü olmak
  3. Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak
  4. [-e] Düşmek
    • "Bizim motor ikiye bölünüp suya döküldüğümüzde, dört kişiydik." (Zeyyat Selimoğlu)
  5. Çıkmak, ortaya konulmak
    • "Âdeta düşünmeksizin kaleminden masal sahnelerine benzeyen dağ, dere, uçurum resimleri dökülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  6. Kaplamak, yayılmak
    • "Duvarlar, bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor." (Memduh Şevket Esendal)
  7. [-e] Salınmak, serbest bırakılmak
    • "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)
  8. [-e] Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek
    • "Bahar o sene erken gelmiş, herkes tarlalara dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek
    • "Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  10. Çok yorgun, hasta olmak
    • "Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler." (Tarık Buğra)
  11. Akarsular, göl veya denize akmak

DÖRDÜNCÜ

  1. [sıfat] Dört sayısının sıra sıfatı, sırada üçüncüden sonra gelen

DÖRTKÖŞE

  1. [sıfat] Keyifli, sevinçli

NALDÖKEN

  1. [isim] Taşlı, çakıllı yol

DÖNÜMLÜK

  1. Dönüm ölçüsünde olan
    • "Evin arkasında üç dört dönümlük bir bahçemiz vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Dönüme yetecek ölçüde olan
    • "İki dönümlük tohum kaldı."

FONDÖTEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Cildi pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için kadınların yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, düzgün

DÖKTÜRME

  1. [isim] Döktürmek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü