İçinde dö olan 8 harfli 50 kelime var. İçerisinde DÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dö olan kelimeler listesine ya da Sonu dö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ÖD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖNELMEK
-
-
[nsz]
En yüksek noktaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak
-
[nsz]
En yüksek noktaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak
- DÖKÜLGEN
-
-
[isim]
Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde daha çok şıralık olarak üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm
-
[isim]
Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde daha çok şıralık olarak üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm
- PODÖSÜET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yumuşak, yüzü ince havlı bir tür deri, süet
- "Potinlerim, altı rugan, üstü podösüet, yandan düğmeli olacak." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Bu deriden yapılmış olan
- "Podösüet ayakkabı."
-
[isim]
Yumuşak, yüzü ince havlı bir tür deri, süet
- DÖVMELİK
-
-
[isim]
Mısır ve buğday dövmeye yarayan, yarma buğday yapan bir araç
-
[isim]
Mısır ve buğday dövmeye yarayan, yarma buğday yapan bir araç
- DÖKÜLMEK
-
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- "Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kumaş dökümlü olmak
-
Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak
-
[-e]
Düşmek
- "Bizim motor ikiye bölünüp suya döküldüğümüzde, dört kişiydik." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Çıkmak, ortaya konulmak
- "Âdeta düşünmeksizin kaleminden masal sahnelerine benzeyen dağ, dere, uçurum resimleri dökülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kaplamak, yayılmak
- "Duvarlar, bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Salınmak, serbest bırakılmak
- "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)
-
[-e]
Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek
- "Bahar o sene erken gelmiş, herkes tarlalara dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek
- "Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Çok yorgun, hasta olmak
- "Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler." (Tarık Buğra)
-
Akarsular, göl veya denize akmak
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- DÖNÜŞMEK
-
-
[-e]
Bir biçimden, bir durumdan başka bir biçime veya duruma geçmek, tahavvül etmek
- "Gülüşü içli bir duyarlığa dönüştü yüzünde." (Necati Cumalı)
-
[-e]
Bir biçimden, bir durumdan başka bir biçime veya duruma geçmek, tahavvül etmek
- DÖKTÜRÜŞ
- ...
- DÖNENCEL
-
-
[sıfat]
Dönence ile ilgili
-
[sıfat]
Dönence ile ilgili
- DÖMİVOLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Futbolda topun yere vurup sektiği anda, ayakla yapılan vuruş
-
[isim]
Futbolda topun yere vurup sektiği anda, ayakla yapılan vuruş
- DÖŞEMSİZ
-
-
[sıfat]
Döşemi olmayan
-
[sıfat]
Döşemi olmayan
- DÖNÜŞSÜZ
-
-
[sıfat]
Dönüşü olmayan
-
[sıfat]
Dönüşü olmayan
- GÜNDÖNDÜ
-
-
[isim]
Ayçiçeği
-
[isim]
Ayçiçeği
- DÖNÜMLÜK
-
-
Dönüm ölçüsünde olan
- "Evin arkasında üç dört dönümlük bir bahçemiz vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Dönüme yetecek ölçüde olan
- "İki dönümlük tohum kaldı."
-
Dönüm ölçüsünde olan
- DÖTERYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çekirdeğinde bir proton ve bir nötron bulunduran hidrojen atomunun bir izotopu, ağır hidrojen (simgesi D)
-
[isim]
Çekirdeğinde bir proton ve bir nötron bulunduran hidrojen atomunun bir izotopu, ağır hidrojen (simgesi D)
- DÖVÜLGEN
-
-
[sıfat]
Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)
-
[sıfat]
Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)
- DÖKÜKLÜK
-
-
[isim]
Dökülmüş olma durumu
-
[isim]
Dökülmüş olma durumu
- DÖNELEME
-
-
[isim]
Dönelemek işi
-
[isim]
Dönelemek işi
- DÖŞEYİCİ
-
-
[isim]
Tesisat işini yapan usta, tesisatçı
-
[isim]
Tesisat işini yapan usta, tesisatçı
- DÖRTKÖŞE
-
-
[sıfat]
Keyifli, sevinçli
-
[sıfat]
Keyifli, sevinçli
- DÖŞEMECİ
-
-
[isim]
Döşeme yapan kimse
-
Perde, koltuk, kanepe vb. satan veya onaran kimse
-
[isim]
Döşeme yapan kimse