İçinde dud olan 9 kelime var. İçerisinde DUD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dud olan kelimeler listesine ya da Sonu dud ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DUDAKSILLAŞMA
DİLBERDUDAĞI
DUDAKDEĞMEZ
DUDAKSIL, DUDAKSIZ
AHUDUDU, DUDAKLI
DUDAK
DUDU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DUDAKSILLAŞMA
-
-
[isim]
Bazı kelimelerde çeşitli sebeplerle düz ünlülerin yuvarlaklaşması veya ünsüzlerin dudak ünsüzlerine dönmesi: divar > duvar, konşı > komşu gibi
-
[isim]
Bazı kelimelerde çeşitli sebeplerle düz ünlülerin yuvarlaklaşması veya ünsüzlerin dudak ünsüzlerine dönmesi: divar > duvar, konşı > komşu gibi
- DİLBERDUDAĞI
-
-
[isim]
Dudak biçiminde hazırlanan bir hamur tatlısı
-
[isim]
Dudak biçiminde hazırlanan bir hamur tatlısı
- DUDAKDEĞMEZ
-
-
[isim]
Lebdeğmez
-
[isim]
Lebdeğmez
- DUDAKSIL
-
-
[sıfat]
Boğumlanma noktası dudaklarda bulunan (ses)
- "p dudaksıl sestir."
-
[sıfat]
Boğumlanma noktası dudaklarda bulunan (ses)
- DUDAKSIZ
-
-
[sıfat]
Dudağı olmayan
-
[sıfat]
Dudağı olmayan
- AHUDUDU
-
-
[isim]
Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus)
-
Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi, ağaç çileği, frambuaz
-
[isim]
Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus)
- DUDAKLI
-
-
[sıfat]
Dudağı olan
-
[sıfat]
Dudağı olan
- DUDAK
-
-
[isim]
Ağzın, dişleri örten ve dışarıya doğru az veya çok kıvrılan üst ve alt kenarlarından her biri
- "Birdenbire kavalı dudaklarına götürdü ve üfürmeye başladı." (Halide Edip Adıvar)
- "Selma Hanım dudaklarını büktü, cevap vermeye lüzum bile görmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir zaman böyle birbirini karşılıklı öpücüklere boğduktan sonra, nefesleri kesilinceye kadar dudak dudağa kaldılar." (Necati Cumalı)
- "Size hayır kalmadığını dudak ucuyla söyleyiverirler ve gerçekten dedikleri de çıkar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ağız
- "Eve dudağınızda bir şarkı ile dönüyorsunuz." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ağzın, dişleri örten ve dışarıya doğru az veya çok kıvrılan üst ve alt kenarlarından her biri
- DUDU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kadınlara verilen bir unvan, hanım
- "Ayşe dudu."
-
Yaşlı Ermeni kadını
-
Papağan
-
[isim]
Kadınlara verilen bir unvan, hanım