İçinde doğ olan 9 harfli 25 kelime var. İçerisinde DOĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında doğ olan kelimeler listesine ya da Sonu doğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D O Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DO, OD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOĞRANMAK
-
-
[nsz]
Kesilmek, parça parça edilmek
- "Bu leğenlere haşlanmış et ve ekmek doğranmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kesilir gibi ağrımak
- "Kollarım doğranıyor."
-
[nsz]
Kesilmek, parça parça edilmek
- GÜNEYDOĞU
-
-
[isim]
Güneyle doğu arasındaki yön
-
[isim]
Güneyle doğu arasındaki yön
- DOĞAYAZMA
- ...
- DOĞUVERME
- ...
- DOĞAÖTESİ
- ...
- DOĞRATMAK
-
-
[-i]
Doğrama işini yaptırmak
-
[-i]
Doğrama işini yaptırmak
- DOĞDURMAK
-
-
[-i]
Doğuncaya kadar beklemek
- "Çalgılarını önlerine katıp köyün üst başındaki pınar yerine çıktılar, güneşi doğdurdular." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Doğuncaya kadar beklemek
- DOĞURTMAK
-
-
[-i]
Doğurmasını sağlamak, doğurmasına yardım etmek
-
[-i]
Doğurmasını sağlamak, doğurmasına yardım etmek
- DOĞACILIK
-
-
[isim]
Toplumsal kuruşların ve yaşayış biçiminin doğaya dönük olmasını amaç edinen öğreti, natürizm
-
[isim]
Toplumsal kuruşların ve yaşayış biçiminin doğaya dönük olmasını amaç edinen öğreti, natürizm
- DOĞULULUK
- ...
- KUZEYDOĞU
-
-
[isim]
Kuzeyle doğu arasındaki yön
-
[isim]
Kuzeyle doğu arasındaki yön
- GÜNDOĞMUŞ
- ...
- DOĞASEVER
-
-
[sıfat]
Doğanın kirlenmesine ve tahrip edilmesine karşı çıkan (kimse)
-
[sıfat]
Doğanın kirlenmesine ve tahrip edilmesine karşı çıkan (kimse)
- DOĞUMHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Doğumevi
-
[isim]
Doğumevi
- DOĞRULMAK
-
-
[nsz]
Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
-
Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek
- "Uzandığım yerden hafifçe doğrularak onları çizmeye başlıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-e]
Yönelmek
- "Çocuk hızlı, paytak adımlarla parkın kapısına doğruldu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yeniden güçlenmek, kalkınmak
-
Para sağlanmak, kazanılmak
- "Nasıl, gündelik doğruldu mu?"
-
[nsz]
Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
- DOĞANYURT
- ...
- DOĞABİLME
- ...
- DOĞRULTUŞ
- ...
- DOĞRULAMA
-
-
[isim]
Doğrulamak işi, teyit, tasdik, konfirmasyon
-
Bir varsayımın doğruluğunu denetlemek için deney ve mantıksal tanıtlama yoluyla yapılan işlemlerin bütünü
-
[isim]
Doğrulamak işi, teyit, tasdik, konfirmasyon
- DOĞRULTMA
-
-
[isim]
Doğrultmak işi
-
[isim]
Doğrultmak işi