İçinde dol olan 8 harfli 20 kelime var. İçerisinde DOL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dol olan kelimeler listesine ya da Sonu dol ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D L O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DO, OD, OL

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DOLMALIK

  1. [sıfat] Dolma yapmaya yarar
    • "Dolmalık fıstık."

DOLGANCA
...
GONDOLCU

  1. [isim] Gondol çalıştıran kimse

DOLAMBAÇ

  1. [isim] Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı
    • "Bu yolun dolambaçları çoktur."
  2. İç kulak
  3. Başlık
    • "Atımı bağladım darağacına / Perçemim dolaştı dolambacıma." (Halk türküsü)

DOLAŞMAK

  1. [nsz] Gezmek, gezinmek
    • "Belki otuz defa belki kırk defa, otelin merdivenlerini inip çıkıyor, her yeri dolaşıyor." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Doğru gitmeyip yolu uzatmak
    • "Bu yoldan giderseniz çok dolaşırsınız."
  3. Dönüp başka bir yönden gelmek
    • "Dolaş da arka kapıdan gel."
  4. Kan, damarlarda yer değiştirmek
    • "Damarlarında aynı kan dolaşıyor."
  5. Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmek
    • "Saçları taranmamaktan dolaşmış."
  6. [-i] Bir yeri belli bir amaçla gezmek
    • "Müzeleri dolaşmak."
  7. Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek
  8. Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek
  9. Gezinmek
  10. Çok kimse tarafından söylenmek
  11. Belirmek
    • "Başında dolaşan bir tehlikeden bahsediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

DOLAPSIZ
...
DOLAYSIZ

  1. [sıfat] Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta
    • "Yazarın bize dolaysız biçimde betimlediği başkişi nasıl bir erkek?" (Selim İleri)
  2. [zarf] Araya herhangi bir araç girmeden
    • "Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır." (Atilla İlhan)

DOLDURMA

  1. [isim] Doldurmak işi
    • "İstasyon çeşmesinden sularını doldurmaya giden babalar, kardeşler..." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Gereksiz söz ve benzetmelerle dolu anlatım
  3. Yükleme

MANDOLİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İkişer ikişer aynı değerde dört çift telli, kısa saplı bir çalgı

DOLAKSIZ

  1. [sıfat] Dolağı olmayan, büzgüsü bulunmayan
    • "Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı." (Haldun Taner)

DOLUŞMAK

  1. [nsz] Bir yerde toplanmak, bir araya gelmek

KAYDOLMA

  1. [isim] Kaydolmak işi, yazılma

DOLUKMAK

  1. [nsz] Göz yaşarmak, ağlayacak duruma gelmek

DOLGUNCA

  1. [sıfat] Biraz şişman
  2. Fazlaca, çokça, bol
    • "Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu." (Reşat Nuri Güntekin)

PEDOLOJİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çocuk bilimi

DOLMUŞÇU

  1. [isim] Dolmuş işleten kimse
    • "Dolmuşçuların çoğu da babasının, anasının evini satarak bir araba edinmiştir." (Falih Rıfkı Atay)

HİNDOLOG
...
DOLDURUŞ

  1. [isim] Doldurma işi veya biçimi
    • "Kimler dolduruşa getirdi sizleri, kimlere kandınız?" (Ayşe Kulin)

DOLUNMAK
...
DOLANMAK

  1. [-e] Bir şeyin çevresine sarılmak
    • "Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Dolap beygirinin en büyük şansı gözlerinin bağlı olmasıdır; böylece aynı çember içinde dolanıp durduğunun farkında olmaz." (Ahmet Ümit)
  2. [nsz] Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek, dolaşmak
    • "Arkadan dolanıp uzaktan gözetleyecekti çeşmeyi." (Çetin Altan)
  3. [nsz] Karışmak, dolaşmak
  4. [-de] Gelişigüzel gezmek
    • "Kızlarının, gelinlerinin evleri arasında dolanıyor, hep evini, komşularını arıyordu." (Necati Cumalı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü