İçinde do olan 9 harfli 107 kelime var. İçerisinde DO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında do olan kelimeler listesine ya da Sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DO, OD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PEDOMETRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Adımsayar
-
[isim]
Adımsayar
- ENDOSKOPİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnsan vücudunda, organ veya kovuk içlerinin endoskopla muayenesi
-
[isim]
İnsan vücudunda, organ veya kovuk içlerinin endoskopla muayenesi
- DOYUVERME
- ...
- DOĞRULMAK
-
-
[nsz]
Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
-
Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek
- "Uzandığım yerden hafifçe doğrularak onları çizmeye başlıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-e]
Yönelmek
- "Çocuk hızlı, paytak adımlarla parkın kapısına doğruldu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yeniden güçlenmek, kalkınmak
-
Para sağlanmak, kazanılmak
- "Nasıl, gündelik doğruldu mu?"
-
[nsz]
Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
- KAPADOKYA
- ...
- DEODORANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücudun belli bölgelerinden hoş olmayan kokuların çıkmaması için sıkılarak kullanılan güzel kokulu madde
-
[isim]
Vücudun belli bölgelerinden hoş olmayan kokuların çıkmaması için sıkılarak kullanılan güzel kokulu madde
- DOLGUNLUK
-
-
[isim]
Dolgun olma durumu
-
[isim]
Dolgun olma durumu
- DONDURMAZ
- ...
- BUZDOLABI
-
-
[isim]
Yiyecek, içecek vb.ni soğuk olarak saklamaya yarayan, motorla çalışan dolap, soğutucu, frijider
- "Turgut buzdolabından biraları çıkardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yiyecek, içecek vb.ni soğuk olarak saklamaya yarayan, motorla çalışan dolap, soğutucu, frijider
- DOLUVERME
- ...
- DOYMAZLIK
-
-
[isim]
Açgözlülük
-
[isim]
Açgözlülük
- DOYURULMA
-
-
[isim]
Doyurulmak işi
-
[isim]
Doyurulmak işi
- KAYDOLMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-e]
Yazılmak
-
[-e]
Yazılmak
- DOĞAÇLAMA
-
-
[isim]
Doğaçlamak işi, emprovizasyon
-
[zarf]
Birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi, irticalen, emprovize
- "Doğaçlama şiir söylemek."
-
Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, tuluat
-
[isim]
Doğaçlamak işi, emprovizasyon
- DOĞULULUK
- ...
- PEDODONTİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Diş hekimliğinde çocuk dişlerinin tedavisine ağırlık veren uzmanlık alanı
-
[isim]
Diş hekimliğinde çocuk dişlerinin tedavisine ağırlık veren uzmanlık alanı
- MAKEDONYA
- ...
- DOLDURMAK
-
-
[-i]
Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek
- "Fazla eşyasını acele acele valize doldurdu." (Refik Halit Karay)
-
Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek
-
[nsz]
Ateşli silahların içine mermi sürmek
- "İki tabanca getirdiler, takır takır doldurdular." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak
- "Osmanlı tabiiyetini haiz Müslim diye, yol tezkeresi doldururlardı." (Ömer Seyfettin)
-
Yaşını, yılını bitirmek
- "Yirmi yaşını dolduralı bir iki seneden fazla olmamıştı." (Orhan Veli Kanık)
-
Ses, koku yayılıp kaplamak
- "Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Belirli bir süreyi kaplamak, almak
- "Balıkçılara yardım etmek bütün zamanını doldurmayınca kentin içerilerine, gecekondu mahallelerine gitti." (Ayla Kutlu)
-
[-le]
Canlılık kazandırmak
- "Evi sade sesiyle değil, vücudu ile de doldurdu." (Haldun Taner)
-
Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek
- "Ah, biliyorum, biliyorum seni o gece doldurdular." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek
- DONATIMCI
-
-
[isim]
Bir film veya tiyatro eseri için gerekli sahne donatımı işini yöneten kimse
-
[isim]
Bir film veya tiyatro eseri için gerekli sahne donatımı işini yöneten kimse
- YENİDOĞAN
-
-
[isim]
0-25 günlük bebek
-
[isim]
0-25 günlük bebek