İçinde do olan 7 harfli 109 kelime var. İçerisinde DO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında do olan kelimeler listesine ya da Sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DO, OD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DOSTLUK

  1. [isim] Dost olma durumu
    • "Lokanta müşterisi hanımlardan kendi kendine tanıştığı, konuştuğu, dostluk ettiği hanımlar var!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. Dostça davranış
    • "Kayınpederinden gördüğü dostluğa karşı kendisine bir yazlık takım ısmarladı." (Refik Halit Karay)

BİDONCU

  1. [isim] Bidon satan kimse

ANEKDOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hikâyecik, fıkra
    • "O, şimdi kulaktan kulağa aktarılan anekdotları, nefis ve veciz esprileri ile anılageliyor." (Haldun Taner)

DOKUMAK

  1. [-i] Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
    • "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
  3. Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek

DOLAŞIK

  1. [sıfat] Karışık (saç, ip vb.)
    • "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var." (Karacaoğlan)
  2. Dolaşarak giden (yol)
    • "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş." (Ahmet Haşim)
  3. Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
    • "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Amacını doğrudan doğruya değil de dolayısıyla sezdiren
    • "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı." (Peyami Safa)

DOSTSUZ

  1. [sıfat] Dostu olmayan

DOYURUŞ

  1. [isim] Doyurma işi veya biçimi

DOLOMİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kalsiyum ve magnezyumlu karbonat birleşiminde bir mineral

DOLANTI

  1. [isim] Gezip dolaşılan yer, alan

KORİDOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yapıya girmeyi sağlayan veya odaları birleştiren genellikle dar geçit, geçenek
    • "Ninni sesini henüz koridordayken duydu." (Halide Edip Adıvar)
  2. Geçmeye yarayan dar ve uzun aralık, dehliz
  3. İki devlet arasındaki dar toprak parçası
    • "Danzig koridoru."

LODOSLU

  1. [sıfat] Lodosu olan, lodosa sahip veya lodosa maruz kalan
    • "Lodoslu deniz aşağıdaki kıyıyı dövdükçe koca bina derinden derine yalpalardı." (Cahit Uçuk)

DOĞURMA

  1. [isim] Doğurmak işi

DOKTORA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir fakülte veya yüksekokulu bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen derece, basamak
    • "Avrupa'da doktora yapmış bu doçent beye ne buyrulur?" (Haldun Taner)

AKDOĞAN

  1. [isim] Kartalgillerden bir doğan türü, aksungur

DONAMAK

  1. [-i] Süslemek, tezyin etmek

AYANDON

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] 18 Ocakta başlayan bir fırtına

DOYUNMA

  1. [isim] Doyunmak işi veya durumu

DOLANIK
...
DOKÜMAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belge, vesika
    • "Dostumun dokümanlarından çok güzel bilgiler edinmiştim." (Aydın Boysan)

TORNADO

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [isim] Batı Afrika kıyılarında esen çok kuvvetli siklon

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü