İçinde do olan 7 harfli 109 kelime var. İçerisinde DO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında do olan kelimeler listesine ya da Sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DO, OD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BANDOCU
-
-
[isim]
Bandoda görevi olan kimse, mızıkacı
-
[isim]
Bandoda görevi olan kimse, mızıkacı
- DOYULMA
-
-
[isim]
Doyulmak durumu
-
[isim]
Doyulmak durumu
- KOMODOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amiral yetkisiyle görevli deniz subayı
-
Bir kuruluşa bağlı yolcu gemilerinin en eski kaptanı
-
[isim]
Amiral yetkisiyle görevli deniz subayı
- AYANDON
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
18 Ocakta başlayan bir fırtına
-
[isim]
18 Ocakta başlayan bir fırtına
- AVOKADO
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Amerika armudu (Persea americana)
-
[isim]
Amerika armudu (Persea americana)
- AKDOĞAN
-
-
[isim]
Kartalgillerden bir doğan türü, aksungur
-
[isim]
Kartalgillerden bir doğan türü, aksungur
- BİLARDO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çuha kaplı bir masa üzerinde, fil dişi toplarla ve isteka ile oynanan bir oyun
- "Kalın, sarı bira bardaklı, bilardosunun çuhası yırtık kahvehaneye akşamları uğradım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Çuha kaplı bir masa üzerinde, fil dişi toplarla ve isteka ile oynanan bir oyun
- DOLAŞIK
-
-
[sıfat]
Karışık (saç, ip vb.)
- "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var." (Karacaoğlan)
-
Dolaşarak giden (yol)
- "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş." (Ahmet Haşim)
-
Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
- "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Amacını doğrudan doğruya değil de dolayısıyla sezdiren
- "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Karışık (saç, ip vb.)
- DOĞMACA
-
-
[zarf]
İçten geldiği gibi, irticalen, doğaçlama, emprovizasyon
-
[zarf]
İçten geldiği gibi, irticalen, doğaçlama, emprovizasyon
- DOLAPLI
- ...
- DOLAMAÇ
- ...
- VİDOSUZ
-
-
[sıfat]
Vido ile oynanmayan
-
[sıfat]
Vido ile oynanmayan
- DOĞUMLU
-
-
[sıfat]
Belirli bir yılda doğmuş, tevellütlü
- "1995 doğumlular askere çağrıldı."
-
[sıfat]
Belirli bir yılda doğmuş, tevellütlü
- ODONTİT
- ...
- MOLDOVA
- ...
- DOLAMAK
-
-
[-i]
İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak
-
Sarmak, kavuşturmak
- "Kollarını boynuma doladı, dizlerime oturmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak
- ODOGRAF
- ...
- DOYURMA
-
-
[isim]
Doyurmak işi
-
[isim]
Doyurmak işi
- DOKUSUZ
-
-
[sıfat]
Dokusu olmayan
-
[sıfat]
Dokusu olmayan
- DOYURUŞ
-
-
[isim]
Doyurma işi veya biçimi
-
[isim]
Doyurma işi veya biçimi