İçinde do olan 10 harfli 115 kelime var. İçerisinde DO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında do olan kelimeler listesine ya da Sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DO, OD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇAKIRDOĞAN
-
-
[isim]
Yırtıcı kuşlardan bir doğan çeşidi, tuğrul (Accipiter gentilis)
-
[isim]
Yırtıcı kuşlardan bir doğan çeşidi, tuğrul (Accipiter gentilis)
- GADOLİNYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 64, atom ağırlığı 156,9 olan, yüksek ısıda eriyen, birtakım tuzları bilinen, parlak gri renkte katı element (simgesi Gd)
-
[isim]
Atom numarası 64, atom ağırlığı 156,9 olan, yüksek ısıda eriyen, birtakım tuzları bilinen, parlak gri renkte katı element (simgesi Gd)
- DOYUMLULUK
-
-
[isim]
Doyumlu olma durumu
-
[isim]
Doyumlu olma durumu
- DOLAŞILMAK
-
-
[nsz]
Dolaşma işi yapılmak
- "Her yer dolaşıldı. Burada dolaşılmaz."
-
[nsz]
Dolaşma işi yapılmak
- DOĞALLIKLA
-
-
[zarf]
Doğal olarak, tabii
-
[zarf]
Doğal olarak, tabii
- DONATTIRMA
-
-
[isim]
Donattırmak işi veya durumu
-
[isim]
Donattırmak işi veya durumu
- TARDOLUNMA
- ...
- ODONTOPATİ
- ...
- ADDOLUNMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Sayılmak
- "İstanbul'da mühim addolunacak teşebbüslerden biri İngiliz Muhipleri Cemiyeti idi." (Atatürk)
-
[nsz]
Sayılmak
- DOLUDİZGİN
-
-
[zarf]
Son hızla, çok hızlı bir biçimde
- "Bir gün doludizgin boşanan atlarımızla." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Tam anlamıyla
- "Doludizgin, bir bekârlığın tam tadını çıkaran, renkli, değişken, hızlı bir yaşam sürüyordum." (Haldun Taner)
- "Kendimi yalnız sanıyor ve talihin arabasında doludizgin gidiyordum." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[zarf]
Son hızla, çok hızlı bir biçimde
- ODONTOSKOP
- ...
- DOYURULMAK
-
-
[nsz]
Doyurma işine konu olmak
-
[nsz]
Doyurma işine konu olmak
- DORUKLAMAK
-
-
[-i]
Bir kabı tepeleme doldurmak
-
[-i]
Bir kabı tepeleme doldurmak
- DOĞRUCULUK
-
-
[isim]
Doğrucu olma durumu
- "Gönüllü doğruculuğun o kadarı tatlı anılar edinme şanslarını büyük çapta kısıtlar." (Refik Erduran)
-
Bir insanın söz ve hareketleriyle kanaat ve inançlarının, düşünüşünün uyuşması
-
[isim]
Doğrucu olma durumu
- DOĞRULAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek
- "Olup bitenler ve başka kaynaklardan alınan haberler Ali Yusuf'u daima doğruluyordu." (Tarık Buğra)
-
Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak
-
[-i]
Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek
- DOGMACILIK
-
-
[isim]
Öne sürülen öğreti ve ilkeleri eleştirmeden doğru olarak benimseyen ve benimsediği varsayımlardan katı bir yöntemle önermeler türeten anlayış, dogmatizm
-
[isim]
Öne sürülen öğreti ve ilkeleri eleştirmeden doğru olarak benimseyen ve benimsediği varsayımlardan katı bir yöntemle önermeler türeten anlayış, dogmatizm
- ENDOTERMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Isıalan
-
[sıfat]
Isıalan
- PANDOMİMCİ
- ...
- DOĞRULTMAÇ
-
-
[isim]
İki yönlü bir dalgalı akımı, bir yönlü doğru akıma çevirmeye yarayan aygıt, redresör
-
[isim]
İki yönlü bir dalgalı akımı, bir yönlü doğru akıma çevirmeye yarayan aygıt, redresör
- ODORİMETRE
- ...