İçinde diy olan 8 harfli 29 kelime var. İçerisinde DİY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında diy olan kelimeler listesine ya da Sonu diy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D Y İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CİDDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağırbaşlılık
- "Öğretmeni buluyor, sesine sahte bir ciddiyet vererek soruyordu." (Çetin Altan)
-
[isim]
Ağırbaşlılık
- DİYATOME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluşturan bir algler familyası
-
[isim]
Silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluşturan bir algler familyası
- DİYOPTRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Optik sistemlerin yakınsaklık birimi
-
[isim]
Optik sistemlerin yakınsaklık birimi
- DİYAGRAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Herhangi bir olayın değişimini gösteren grafik
-
Bir çiçeğin bütün ayrıntılarını gösteren taslak
-
[isim]
Herhangi bir olayın değişimini gösteren grafik
- BELEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti
-
Bu örgütün bulunduğu bina
- "Daha belediyeyi dönmüş dönmemiştim ki beynimden vurulmuşa döndüm." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti
- CÜMUDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buzul
-
[isim]
Buzul
- GARDİYAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cezaevlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse
- "Eski gardiyan boş gözlerle bakıyor, en küçük bir ilgi göstermiyordu." (Orhan Kemal)
-
[isim]
Cezaevlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse
- DİYETSİZ
- ...
- ZIDDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşıtlık
- "Sasanlılarla İran'ın Üsküdar'a kadar gelişi ve Filistin'e kadar yürüyüşü bu zıddiyetin son haddini gösterir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Sevişmezlik, geçimsizlik, çekemezlik
-
[isim]
Karşıtlık
- MECİDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde 1840 yılında basılmış, 20 kuruş değerinde olan gümüş sikke
- "On iki mecidiyeyi almadan şuradan şuraya gitmezmiş." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde 1840 yılında basılmış, 20 kuruş değerinde olan gümüş sikke
- EBEDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sonsuzluk
- "Bu iyiliğini ebediyete kadar unutmayacaktı." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Sonsuzluk
- HANDİYSE
-
-
[zarf]
Yakın zamanda, neredeyse, hemen hemen
- "Bomboş, tamtakır konuşmalara ve duygusuz duyumsayışlara romanında handiyse özellikle yer veriyordu." (Selim İleri)
-
[zarf]
Yakın zamanda, neredeyse, hemen hemen
- MADDİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahip olunan mal veya paralar
-
Madde ile ilgili şeyler
-
Mal mülk, para ile ilgili şeyler
-
[isim]
Sahip olunan mal veya paralar
- DİYASTAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nişastayı dekstrin ve glikoz durumuna getiren, tükürükte ve pankreasın salgısında bulunan bir enzim
-
[isim]
Nişastayı dekstrin ve glikoz durumuna getiren, tükürükte ve pankreasın salgısında bulunan bir enzim
- MESUDİYE
- ...
- MURADİYE
- ...
- KARDİYAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kalp hastalığı olan kimse
-
[sıfat]
Kalple ilgili
-
[isim]
Kalp hastalığı olan kimse
- MADDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Maddilik
- "Gittikçe artan sessizlik içinde bu iki adamın maddiyetleri birer gürültü çıkarıyor gibi geliyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Maddilik
- ARMUDİYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Nazarlık olarak takılan armut biçimindeki altın
-
[isim]
Nazarlık olarak takılan armut biçimindeki altın
- EBEDİYEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonsuz olarak, sonsuzluğa kadar
- "Ebediyen sustuğuna ihtimal veremedim." (Peyami Safa)
-
Hiçbir zaman
- "Ebediyen gelmeyecek birisi, değil mi?" (Kemal Tahir)
-
[zarf]
Sonsuz olarak, sonsuzluğa kadar