İçinde dir olan 6 harfli 16 kelime var. İçerisinde DİR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dir olan kelimeler listesine ya da Sonu dir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BADİRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum
    • "Nasıl oldu da deminki badireden sağ salim kurtulabildi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

DİRİCE

  1. [sıfat] Biraz diri

DİRLİK

  1. [isim] Yaşayış, hayat, sağlık, varlık, geçim
  2. Huzur, erinç
    • "Madem birsin, birlik olsun / Dilde, dinde, milliyette / Murat et de dirlik olsun / Baştan başa cemiyette." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık veya bir yere bağlı gelir
    • "Zaten onun için, hazinelerin, varlıkların, dirliklerin ne değeri vardır." (Samiha Ayverdi)

BENDİR

  1. [isim] Alaturka çalgı aleti

DİRENÇ

  1. [isim] Dayanma, karşı koyma gücü, mukavemet
  2. Bir nesnenin elektrik akımına karşı dayanma özelliği, mukavemet, rezistans
  3. Bir çevrime istenilen değerde ek direnç katmak için kullanılan düzen, mukavemet, rezistans

KADİRİ
...
EDİRNE
...
DİRGEN

  1. [isim] Genellikle harmanda sapları yaymaya yarayan demirden, çatallı bir tarım aracı, diren

DİRHEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 g'lık eski bir ağırlık ölçüsü
    • "Üstadı, profesörle taban tabana zıt yaradılışlı bir insandı yani dirhemle lakırtı söylüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir tür gümüş para

DİRSEK

  1. [isim] Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı
    • "Bugünlerde size dirsek çevirmişler, sebebini biliyor musunuz?" (Emine Işınsu)
    • "Dirsek çürütüp emek verdiği kitapları, can vermeden can bulunamayacağını ona hiç söylememişti." (Samiha Ayverdi)
  2. Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm
    • "Dirseği yırtık neftî bir örme ceket giymiş." (Peyami Safa)
  3. Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası
    • "Bu iki boruyu bir dirsekle birbirine bağlamalı."
  4. Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas
    • "Elini oturduğu koltuğun dirsek yerine vurunca ben kalktım." (Burhan Felek)

TEKDİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Azarlama, paylama
    • "Kaynanasından ne sözler, ne tekdirler işitmiş..." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Böyle manasız şeylerle uğraştığın için seni biraz tekdir ediyordum." (Reşat Nuri Güntekin)

DİREME

  1. [isim] Diremek işi

MÜDİRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kadın müdür, kadın yönetici

DİREKT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Dolaysız, aracısız
    • "İki devlet arasında direkt ilişki yok."
  2. [zarf] Doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksız, doğruca
    • "Bu otobüs direkt İstanbul'a gider."
  3. [zarf] Doğrudan, doğrudan doğruya
    • "Sınıfını direkt geçen öğrenci."

KENDİR

  1. [isim] Kenevir
  2. [sıfat] Kenevirden yapılmış

TAKDİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beğenme, beğenip belirtme, değer verme
    • "... herkesin takdirini kazanarak yükselmek ümidi bizi işimizin başına koşturuyor." (Şevket Rado)
    • "Ama içinden yine onu takdir etmekten de geri kalmazmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "İhtimal ki senin alın yazında şunlar yazılıydı: Âlemin saygı ve takdirini kazanmış bir adam olacaksın." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama
    • "Yarın pazar karıcığım / İşe gitmek var, takdir edersin." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  3. Takdirname
  4. Değer biçme
    • "Yapının takdirini bilirkişi yaptı."
  5. Kitle iletişim araçlarında izlenme oranı
  6. "Bu, şu, o" gösterme sıfatlarıyla kalma durumunda kullanıldığında "O durumda, böyle olunca" anlamlarında durum veya şart bildiren bir söz
    • "Bu takdirde hem kendilerini hem de milleti iğfal etmiş olurlar." (Atatürk)
  7. Yazgı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü