İçinde dik olan 8 harfli 29 kelime var. İçerisinde DİK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dik olan kelimeler listesine ya da Sonu dik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DİK
2 Harfli Kelimeler
İD, Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİKEYLİK
-
-
[isim]
Dikey olma durumu
-
[isim]
Dikey olma durumu
- DİKİMEVİ
-
-
[isim]
Giysi ve çamaşır dikilen iş yeri
-
[isim]
Giysi ve çamaşır dikilen iş yeri
- DİKELMEK
-
-
[nsz]
Dik duruma gelmek, dikleşmek
-
Ayakta durmak
-
Sert konuşmak, karşı gelmek, birine kafa tutmak, dinelmek
-
[nsz]
Dik duruma gelmek, dikleşmek
- DİKELTME
-
-
[isim]
Dikeltmek işi
-
[isim]
Dikeltmek işi
- DİKSİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarını kurallarına uygun olarak söyleme biçimi
- "Müfredat programlarında kıraat yani diksiyon dersi yok." (Burhan Felek)
-
Konuşulan dilin incelenmesi ve kullanılması
-
Duru, açık vurgulama ve çıkaklara tam uyarak konuşma
-
[isim]
Seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarını kurallarına uygun olarak söyleme biçimi
- BİLİNDİK
-
-
[sıfat]
Bilinen
-
[sıfat]
Bilinen
- DİKENCİK
-
-
[isim]
Küçük diken
-
[isim]
Küçük diken
- DİKBAŞLI
-
-
İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmeyen (kimse)
-
Kurumlu
- "Dikbaşlı ve sözünü esirgemeyen bir insan olduğundan yükselmemişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmeyen (kimse)
- DİKTİRME
-
-
[isim]
Diktirmek işi
-
[isim]
Diktirmek işi
- DİKMELİK
-
-
[isim]
Fidan dikilen yer, fidanlık
- "Orman dikmeliği."
-
[isim]
Fidan dikilen yer, fidanlık
- DİKİLMEK
-
-
[nsz]
Dikme (I) işi yapılmak
- "Buraya anıt dikilecek. Bahçeye ağaçlar dikildi."
-
Dik duruma gelmek
-
Ayakta durmak
- "Hissem neyse ben de isterim diye karşıma dikilmez mi?" (Haldun Taner)
-
Göz belli bir noktaya uzun süre bakmak
- "Gözlerime dikilen gözlerinden damla damla inen yaşları unutmuyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Karşı koymak, engellemek
-
Bazı üreme organları dokularına kan dolmasıyla sert ve dik bir duruma gelmek
-
[nsz]
Dikme (I) işi yapılmak
- DİKENSİZ
-
-
[sıfat]
Dikeni olmayan
-
[zarf]
Sıkıntısız, üzüntüsüz bir biçimde
- "Her güzel dakika gibi hiç dikensiz geçen bu rüya ve saadet hayatı da bitmek lazım geliyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Dikeni olmayan
- DİKTAFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür ses alma cihazı
-
[isim]
Bir tür ses alma cihazı
- PROZODİK
- ...
- SADİKLİK
-
-
[isim]
Sadik olma durumu
-
[isim]
Sadik olma durumu
- DİKİZLİK
-
-
[isim]
Gözetleme deliği
-
[isim]
Gözetleme deliği
- DİKLENİŞ
-
-
[isim]
Diklenme işi veya biçimi
-
[isim]
Diklenme işi veya biçimi
- DİKKATLİ
-
-
[sıfat]
Dikkat eden, özen gösteren (kimse)
-
Titiz, araştırıcı, sorgulayıcı
- "Bir yabancının dikkatli bakışından ürkerek susacağından korkmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Dikkat eden, özen gösteren (kimse)
- HANDİKAP
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
At yarışlarında binicilerle eyerin toplam ağırlığının, atların koşuyu kazanma şansını etkileyecek biçimde ayarlanması
-
[isim]
Engel
- "Esaslı dokümantasyona ve teknik hünerlere karşın, en büyük handikapları, bu yaşanmışlık sıcaklığından yoksun oluşları idi." (Haldun Taner)
-
At yarışlarında binicilerle eyerin toplam ağırlığının, atların koşuyu kazanma şansını etkileyecek biçimde ayarlanması
- TASDİKLİ
-
-
[sıfat]
Onaylanmış
-
Doğrulanmış, geçerli, onaylı, tasdik edilmiş
-
[sıfat]
Onaylanmış