İçinde der olan 7 harfli 42 kelime var. İçerisinde DER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında der olan kelimeler listesine ya da Sonu der ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İYİDERE
- ...
- DERSLİK
-
-
[isim]
Sınıf, dershane
-
[sıfat]
Ders saati süresine uygun
- "Anlatılacak bir derslik konu kaldı."
-
[isim]
Sınıf, dershane
- İŞGÜDER
-
-
[isim]
Maslahatgüzar
-
[isim]
Maslahatgüzar
- SİDERİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde yalnız demir ve nikel bulunan gök taşı
-
Sideroz
-
[isim]
İçinde yalnız demir ve nikel bulunan gök taşı
- DERECİK
-
-
[isim]
Küçük dere
- "Hafif inişler yokuşlar, serin derecikler, bana hep o çocukluğumun geçtiği yerleri hatırlatıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Küçük dere
- DERİNTİ
-
-
[isim]
Toplantı
-
Gelişigüzel toplanmış eşya
-
İnsan kalabalığı, güruh
-
[isim]
Toplantı
- DERRACE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bisiklet
- "Yer kalmamış denilmek için gökte bir karış tayyarelerle etmede derraceler yarış." (Abdülhak Hamit Tarhan)
-
[isim]
Bisiklet
- BİRADER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Erkek kardeş
-
Masonların birbirlerine verdikleri ad
-
[ünlem]
"Ey dost, arkadaş" anlamında bir seslenme sözü
- "Aman birader! Üç sene önce bu bende idi." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Erkek kardeş
- GREYDER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Altında bulunan ve değişik açılarda çalışabilen bıçağı ile toprağı kesen veya yayan yol makinesi
-
[isim]
Altında bulunan ve değişik açılarda çalışabilen bıçağı ile toprağı kesen veya yayan yol makinesi
- DERAKAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Hemen arkasından
-
Çabucak
-
[zarf]
Hemen arkasından
- KEDERLİ
-
-
[sıfat]
Acılı, üzüntülü, mükedder
- "Solgun, güzel ve kederli yüzünü buruşturarak anlatmaya başladı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Acılı, üzüntülü, mükedder
- DERİŞME
-
-
[isim]
Derişmek işi
-
Yoğunlaşma
-
[isim]
Derişmek işi
- KADERCİ
-
-
[isim]
Yazgıcı
-
[isim]
Yazgıcı
- DERİŞİK
-
-
[sıfat]
Derişmiş olan, mütemerkiz, mütekâsif, konsantre, seyreltik karşıtı
-
[sıfat]
Derişmiş olan, mütemerkiz, mütekâsif, konsantre, seyreltik karşıtı
- DERİMSİ
- ...
- EPİDERM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üst deri
-
[isim]
Üst deri
- DEKODER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Çözücü
-
[isim]
Çözücü
- DERDEST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yakalama, tutma, ele geçirme
- "Bu iddiayla yola çıktılar mı Millî Kongre'yi basarlar, Esat Paşa'yı derdest ederler." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Görülmekte olan
- "Derdest dava."
-
[isim]
Yakalama, tutma, ele geçirme
- GİDEREK
-
-
[zarf]
Yavaş yavaş, derece derece, gittikçe, tedricî olarak, tedricen
- "Giderek öyle bir durum ortaya çıktı ki..."
-
[zarf]
Yavaş yavaş, derece derece, gittikçe, tedricî olarak, tedricen
- ENDERUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer
-
Büyük sarayların iç bölümü
-
Devlet görevlilerini yetiştiren okul
-
[isim]
Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer