İçinde dem olan 8 harfli 42 kelime var. İçerisinde DEM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dem olan kelimeler listesine ya da Sonu dem ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DEM
2 Harfli Kelimeler
DE, EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEMİRÖZÜ
- ...
- DEMİRCİK
-
-
[isim]
Dişbudak
-
[isim]
Dişbudak
- DEMOKRAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Demokrasi yanlısı
-
[sıfat]
Demokrasi yanlısı
- MUKADDEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Önce gelen, önceki
-
[isim]
Öncül
-
[sıfat]
Önce gelen, önceki
- DEMLEYİŞ
-
-
[isim]
Demleme işi veya biçimi
-
[isim]
Demleme işi veya biçimi
- DEMLEMEK
-
-
[-i]
Çayı kaynar suyun içine attıktan sonra renk ve koku vermesi için bir süre bekletmek
-
[-i]
Çayı kaynar suyun içine attıktan sonra renk ve koku vermesi için bir süre bekletmek
- İFİLDEME
-
-
[isim]
İfildemek işi veya durumu
-
[isim]
İfildemek işi veya durumu
- MÜSADEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Silahlı iki grup arasındaki kısa çatışma, çarpışma
-
Uğraşma
-
[isim]
Silahlı iki grup arasındaki kısa çatışma, çarpışma
- DEMBEDEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Zaman zaman
-
[zarf]
Zaman zaman
- DEMİRSİZ
-
-
[sıfat]
Demiri bulunmayan, içinde demir olmayan
-
[sıfat]
Demiri bulunmayan, içinde demir olmayan
- BADEMCİK
-
-
[isim]
Boğazın iki yanında birer tane bulunan, badem biçimindeki organ
-
[isim]
Boğazın iki yanında birer tane bulunan, badem biçimindeki organ
- KADEMELİ
-
-
[sıfat]
Aşamalı, basamaklı
- "Büyük harpten sonra dört kademeli bir Yugoslavlık görüyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Aşamalı, basamaklı
- DEMİRBAŞ
-
-
[isim]
Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne teslim edilen dayanıklı eşya
- "Bu masalar demirbaştır."
-
[sıfat]
Bu nitelikte olan
- "Demirbaş gereç. Demirbaş dolap."
-
[sıfat]
Bir yerin eskisi, emektarı olan (kimse)
- "Gerçi Celile'nin ailesi içinde doğup büyümüş Huriye diye demirbaş bir evlatlığımız vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne teslim edilen dayanıklı eşya
- DEMLETME
-
-
[isim]
Demletmek işi
-
[isim]
Demletmek işi
- EDEMEMEK
-
-
yapamamak, yapmadan duramamak
- "Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." (Haldun Taner)
- "O zamanlar denize girmeden edemediği için bu nezleyi bir türlü geçiremediğini anlattı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Etme eyleme ağabey, ben ne yaptım?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
yeterli olmamak
- "İyi ettiniz de geldiniz."
-
yapamamak, yapmadan duramamak
- ADEMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yokluk
-
[isim]
Yokluk
- DEMİNDEN
-
-
[zarf]
Demin, az önce
- "Bahar rüzgârının cereyanı ansızın deminden gördükleri siyah kelebeği getirdi." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Demin, az önce
- KIDEMSİZ
-
-
[sıfat]
Bir işte yeni ve deneyimi az olan
-
[sıfat]
Bir işte yeni ve deneyimi az olan
- MÜNDEMİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İçkin
- "Bu harekette mündemiç bulunan mana..."
-
[sıfat]
İçkin
- EPİDEMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Salgın hastalıkla ilgili
-
[sıfat]
Salgın hastalıkla ilgili