İçinde de olan 8 harfli 400 kelime var. İçerisinde DE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında de olan kelimeler listesine ya da Sonu de ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEDENSEL
-
-
[sıfat]
Bedenle ilgili, bedenî
-
[sıfat]
Bedenle ilgili, bedenî
- ENDEKSLİ
-
-
[sıfat]
Endekse bağlanmış
-
[sıfat]
Endekse bağlanmış
- DEVRİMCİ
-
-
[isim]
Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik yapan kimse
-
Devrim yapan veya devrime bağlı olan kimse, ihtilalci
-
İnkılapçı kimse
-
[isim]
Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik yapan kimse
- DEFİNECİ
-
-
[isim]
Gömü bulmak umuduyla kazı yapan veya yaptıran kimse
-
[isim]
Gömü bulmak umuduyla kazı yapan veya yaptıran kimse
- DEFANSİF
- ...
- DEHLEMEK
-
-
[-i]
Hayvanı "deh" diyerek yürütmek
- "Hayvanı gayet ustaca dehleyerek beni Çingene çadırlarına getirdi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kovmak
- "Bu işi sen yapacaksın. Yapamazsan ben seni dehlerim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Hayvanı "deh" diyerek yürütmek
- DERİNLİK
-
-
[isim]
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
-
Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu
-
Bulunulan yere göre uzakta olan yer
- "Ormanın derinliklerinden bir ses geldi."
-
Özüne inerek ayrıntılı bir biçimde kavrama
- "Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım." (Selim İleri)
-
Varlığın içi, özü
- "Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Varlığı ortaya çıkarılamamış, kanıtlanamamış şey
- "Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler..."
-
Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık
- "Beş, altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş." (Aka Gündüz)
-
Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi
-
[isim]
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
- DÜMENDEN
-
-
[zarf]
Yalancıktan, gösteriş olarak
-
[zarf]
Yalancıktan, gösteriş olarak
- MÜDERRİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ders veren, profesör
-
Medresede veya camide öğretmen
-
[isim]
Ders veren, profesör
- BADEMLİK
-
-
[isim]
Badem ağaçları çok olan yer, badem bahçesi
-
[isim]
Badem ağaçları çok olan yer, badem bahçesi
- KIDEMSİZ
-
-
[sıfat]
Bir işte yeni ve deneyimi az olan
-
[sıfat]
Bir işte yeni ve deneyimi az olan
- DERİNDEN
-
-
[zarf]
En ince ayrıntısına kadar, etraflıca
-
Pek belli olmayan uzak bir yerden
- "Derinden sesler geliyor."
-
İçten
-
[zarf]
En ince ayrıntısına kadar, etraflıca
- TEZELDEN
-
-
[zarf]
Çabucak
- "Bir an evvel Paris'teki Türkleri bulmak ve babasına tezelden bir mektup yetiştirmek!" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Çabucak
- KADERİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kader anlayışını inkâr ederek insanların irade ve hareket özgürlüklerinin bulunduğunu ileri süren İslam felsefesi
-
[isim]
Kader anlayışını inkâr ederek insanların irade ve hareket özgürlüklerinin bulunduğunu ileri süren İslam felsefesi
- DEFAATLE
-
-
[zarf]
Çok kez, çok kere
-
[zarf]
Çok kez, çok kere
- İSPENDEK
-
-
[isim]
Levrek balığının küçüğü
-
[isim]
Levrek balığının küçüğü
- PERDEDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Perdeci
-
[isim]
Perdeci
- EKTODERM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dış deri
-
[isim]
Dış deri
- KADERSİZ
-
-
[sıfat]
Kötü talihi olan
- "Gel kadersizim, kimsesizim, kadersiz oğlumun muratsız oğlu gel!" (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Kötü talihi olan
- DEMLENME
-
-
[isim]
Demlenmek işi
-
[isim]
Demlenmek işi