İçinde de olan 5 harfli 154 kelime var. İçerisinde DE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında de olan kelimeler listesine ya da Sonu de ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BADEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Badem ağacı
  2. Bu ağacın yaş veya kuru yenilen yemişi

DELHİ
...
GÜDEK

  1. [isim] Amaçlanan sonuç, güdülen şey

HEDER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma
    • "Senin yoluna gençliğimi heder ettikten sonra, gene orada, o düşmüş şehirde, senin hasretinle yanan ben değil miydim?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." (Ercüment Ekrem Talu)

DEBİL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Bedensel ve zihinsel bakımdan güçsüz

RENDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
  2. Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan, havuç vb.ni ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aleti
  3. Bu aletle ufak parçalara ayrılmış şey
    • "Peynir rendesi. Sabun rendesi."

DENEK

  1. [sıfat] Üzerinde deney yapılan (canlı veya şey)

MADEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] "Değil mi ki, -diği için, -diğine göre" anlamlarında sebep göstermek için, başına getirildiği cümleyi daha sonraki cümleye bağlayan bir söz, mademki
    • "Bakma sen madem tanıdıkmış, bulur bir çaresini." (Çetin Altan)

ODEON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eski Yunan'da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer

BEDEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değer, fiyat, kıymet
  2. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık
    • "Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var." (Aka Gündüz)
  3. Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse
  4. [sıfat] Eşit, denk
    • "Emsalini göremeyeceğiniz bir saadetle beş on dakika yaşarsınız ki bütün bir hayata bedeldir." (Refik Halit Karay)
  5. Askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para
    • "Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  6. Uşak, hizmetçi, çoban

DEKOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eserin yazıldığı yerin ve geçtiği çağın özelliklerini belirleyen perde, aksesuar vb. ögelerin bütünü
    • "Kampta kurduğumuz sahneyi, yaptığımız dekorları, oynadığımız oyunları anlatıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir yere süsleme amacıyla verilen düzen
  3. Görünüş, manzara
    • "Münzevi çiftliğin dekorundan hazzetti." (Refik Halit Karay)

MODEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek
  2. Bir özelliği olan nesne veya kişi
    • "Sadakat modeli."
    • "Bir tuğla işçisi kerpiç kalıbını kapmış, karısının sırtında model çıkarmış, kadın ciyak ciyak." (Aka Gündüz)
  3. Biçim
    • "Bu elbisenin modelini beğenmedim."
  4. Giysi örnekleri içinde toplayan dergi
    • "Bu biçimi modelden aldık."
  5. Otomobil vb.nde tip
    • "Eski mi eski, otuz dokuz model bir taksisi vardı." (Necati Cumalı)
  6. Benzer, örnek
    • "Bu çocuk babasının küçük bir modeli."
  7. Örnek olmaya değer kimse veya şey
  8. Manken
    • "Paris'in en son, en pahalı modelleri gibi giyinmişler." (Refik Halit Karay)

DENLİ

  1. [edat] "Kadar" anlamında üstünlük derecesini belirten bir söz
    • "Ne denli uğraşsanız boştur, nesir yazarının da şair kadar saygıya layık olduğuna kimseyi inandıramazsınız." (Nurullah ataç)

DENYO

  1. [sıfat] Dengesiz, delibozuk
  2. Sersem, budala
  3. [isim] Emanet, rehin, tutu

DEVİM

  1. [isim] Devinim

ÖRDEK

  1. [isim] Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas)
    • "Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar." (Haldun Taner)
  2. Yataktan kalkamayacak durumdaki erkek hastaların içine idrarlarını yaptıkları kap, lazımlık, oturak
  3. Otobüs ve minibüs sürücülerinin yollardan aldıkları yolcular için kullandıkları bir söz
  4. Hile ile para sızdırılacak kimse, enayi

DEĞİL

  1. [isim] Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime
    • "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu." (Tarık Buğra)
    • "Ben parasında değilim, yeter ki iyi bir şey olsun."

DERUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İç, içeri, öz
  2. Gönül, yürek, ruh

ÜNDEŞ

  1. [isim] Benzer sesle biten söz veya cümle

DEBBE

  1. [isim] Kulplu ve ağzı kapaklı bakırdan su kabı, güğüm

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü