İçinde de olan 5 harfli 154 kelime var. İçerisinde DE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında de olan kelimeler listesine ya da Sonu de ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BADEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Badem ağacı
-
Bu ağacın yaş veya kuru yenilen yemişi
-
[isim]
Badem ağacı
- DELHİ
- ...
- GÜDEK
-
-
[isim]
Amaçlanan sonuç, güdülen şey
-
[isim]
Amaçlanan sonuç, güdülen şey
- HEDER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma
- "Senin yoluna gençliğimi heder ettikten sonra, gene orada, o düşmüş şehirde, senin hasretinle yanan ben değil miydim?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma
- DEBİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bedensel ve zihinsel bakımdan güçsüz
-
[sıfat]
Bedensel ve zihinsel bakımdan güçsüz
- RENDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
-
Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan, havuç vb.ni ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aleti
-
Bu aletle ufak parçalara ayrılmış şey
- "Peynir rendesi. Sabun rendesi."
-
[isim]
Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
- DENEK
-
-
[sıfat]
Üzerinde deney yapılan (canlı veya şey)
-
[sıfat]
Üzerinde deney yapılan (canlı veya şey)
- MADEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
"Değil mi ki, -diği için, -diğine göre" anlamlarında sebep göstermek için, başına getirildiği cümleyi daha sonraki cümleye bağlayan bir söz, mademki
- "Bakma sen madem tanıdıkmış, bulur bir çaresini." (Çetin Altan)
-
[bağlaç]
"Değil mi ki, -diği için, -diğine göre" anlamlarında sebep göstermek için, başına getirildiği cümleyi daha sonraki cümleye bağlayan bir söz, mademki
- ODEON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Yunan'da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer
-
[isim]
Eski Yunan'da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer
- BEDEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değer, fiyat, kıymet
-
Bir şeyin yerini tutabilen karşılık
- "Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var." (Aka Gündüz)
-
Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse
-
[sıfat]
Eşit, denk
- "Emsalini göremeyeceğiniz bir saadetle beş on dakika yaşarsınız ki bütün bir hayata bedeldir." (Refik Halit Karay)
-
Askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para
- "Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Uşak, hizmetçi, çoban
-
[isim]
Değer, fiyat, kıymet
- DEKOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eserin yazıldığı yerin ve geçtiği çağın özelliklerini belirleyen perde, aksesuar vb. ögelerin bütünü
- "Kampta kurduğumuz sahneyi, yaptığımız dekorları, oynadığımız oyunları anlatıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir yere süsleme amacıyla verilen düzen
-
Görünüş, manzara
- "Münzevi çiftliğin dekorundan hazzetti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Tiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eserin yazıldığı yerin ve geçtiği çağın özelliklerini belirleyen perde, aksesuar vb. ögelerin bütünü
- MODEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek
-
Bir özelliği olan nesne veya kişi
- "Sadakat modeli."
- "Bir tuğla işçisi kerpiç kalıbını kapmış, karısının sırtında model çıkarmış, kadın ciyak ciyak." (Aka Gündüz)
-
Biçim
- "Bu elbisenin modelini beğenmedim."
-
Giysi örnekleri içinde toplayan dergi
- "Bu biçimi modelden aldık."
-
Otomobil vb.nde tip
- "Eski mi eski, otuz dokuz model bir taksisi vardı." (Necati Cumalı)
-
Benzer, örnek
- "Bu çocuk babasının küçük bir modeli."
-
Örnek olmaya değer kimse veya şey
-
Manken
- "Paris'in en son, en pahalı modelleri gibi giyinmişler." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek
- DENLİ
-
-
[edat]
"Kadar" anlamında üstünlük derecesini belirten bir söz
- "Ne denli uğraşsanız boştur, nesir yazarının da şair kadar saygıya layık olduğuna kimseyi inandıramazsınız." (Nurullah ataç)
-
[edat]
"Kadar" anlamında üstünlük derecesini belirten bir söz
- DENYO
-
-
[sıfat]
Dengesiz, delibozuk
-
Sersem, budala
-
[isim]
Emanet, rehin, tutu
-
[sıfat]
Dengesiz, delibozuk
- DEVİM
-
-
[isim]
Devinim
-
[isim]
Devinim
- ÖRDEK
-
-
[isim]
Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas)
- "Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar." (Haldun Taner)
-
Yataktan kalkamayacak durumdaki erkek hastaların içine idrarlarını yaptıkları kap, lazımlık, oturak
-
Otobüs ve minibüs sürücülerinin yollardan aldıkları yolcular için kullandıkları bir söz
-
Hile ile para sızdırılacak kimse, enayi
-
[isim]
Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas)
- DEĞİL
-
-
[isim]
Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime
- "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu." (Tarık Buğra)
- "Ben parasında değilim, yeter ki iyi bir şey olsun."
-
[isim]
Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime
- DERUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İç, içeri, öz
-
Gönül, yürek, ruh
-
[isim]
İç, içeri, öz
- ÜNDEŞ
-
-
[isim]
Benzer sesle biten söz veya cümle
-
[isim]
Benzer sesle biten söz veya cümle
- DEBBE
-
-
[isim]
Kulplu ve ağzı kapaklı bakırdan su kabı, güğüm
-
[isim]
Kulplu ve ağzı kapaklı bakırdan su kabı, güğüm