İçinde de olan 5 harfli 154 kelime var. İçerisinde DE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında de olan kelimeler listesine ya da Sonu de ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DEĞİM

  1. [isim] Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye hak kazandıran durumu, liyakat

DÜDEN

  1. [isim] Kireçli bölgelerde kirecin erimesi veya yer altındaki karstlı bir çukur tavanın çökmesiyle oluşan doğal kuyu

HANDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gülme, gülüş

DENLİ

  1. [edat] "Kadar" anlamında üstünlük derecesini belirten bir söz
    • "Ne denli uğraşsanız boştur, nesir yazarının da şair kadar saygıya layık olduğuna kimseyi inandıramazsınız." (Nurullah ataç)

HEDER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma
    • "Senin yoluna gençliğimi heder ettikten sonra, gene orada, o düşmüş şehirde, senin hasretinle yanan ben değil miydim?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." (Ercüment Ekrem Talu)

KIDEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir görevde rütbece eskilik
    • "Ali Fuad Bey de parti komitacılığının düşmanı olanlar gibi nizam, kıdem ve kanun adamı kalmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir görevde geçirilen süre

DELGİ

  1. [isim] Matkap

DEMLİ

  1. [sıfat] Çok demlenmiş, koyu (çay)

DESEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim
  2. Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, tasvir
  3. Görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi resimlerin hepsi
  4. Desen yapma sanatı
    • "O, desen öğreniyor."

ODEON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eski Yunan'da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer

YÜZDE

  1. [isim] Herhangi bir işte aracı olan kimseye, görevinin karşılığı olarak belli bir hesaba göre verilen ücret, yüzdelik
  2. Herhangi bir sayı ile kullanıldığında yüze bölünen bir şeyin o kadarlık parçasını belirten bir söz
    • "Bir eli tabancalı militan mıdır yoksa kesesini doldurmakla uğraşan iş adamlarından mıdır, mebus mudur hemen anlar ve bu anlayışlarında yüzde seksen yanılmaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

İRADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç
    • "Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İstenç
  3. Buyruk
    • "Görülünce vurulması için irade bile var." (Sermet Muhtar Alus)
  4. İstek, dilek

ÜNDEŞ

  1. [isim] Benzer sesle biten söz veya cümle

DENGE

  1. [isim] Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans
    • "İnsan başka türlü düşünmez: aklına danışır, duygularını dinler, ikisi arasında dengeyi sağlayacak bir yol bulmaya çalışır." (Azra Erhat)
    • "Sular dizimize çıktı, göğsümüze, derken ayaklarımız kaydı, dengemizi kaybettik." (Mahmut Yesari)
  2. Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar
    • "Ruhsal denge."
  3. Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması
  4. Ekonomik hayatın uyumlu düzeni
  5. Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli

SÖZDE

  1. [sıfat] Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen
    • "Sözde bilgin."
  2. [zarf] Sözüm ona, sanki, güya
    • "Yazı yazmakta o kadar tembelim ki sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım." (Ömer Seyfettin)

ZERDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Safranla renk ve koku verilen bir çeşit şekerli pirinç peltesi

DEFOL

  1. "savuş git, uzaklaş" anlamında bir söz
    • "Bir gece oyuncular dükkânı, tezgâhı toplayıp kasabadan defoldular." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Haydi defol, şimdi evimden çık!" (Ömer Seyfettin)

ERDEN

  1. [sıfat] Bakire
    • "Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir." (Selim İleri)

KAİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kural
    • "Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  2. Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık
    • "Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor." (Halide Edip Adıvar)
  3. Kalça

DEĞME

  1. [isim] Değmek işi, temas

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü