İçinde dd olan 8 harfli 35 kelime var. İçerisinde DD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dd olan kelimeler listesine ya da Sonu dd ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MADDETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Madde bakımından, maddi bakımdan, manen karşıtı
- "Milletini maddeten ve manen yükseltmek istemeyen adam nasıl samimi Türkçü olabilir?" (Orhan Seyfi Orhon)
-
[zarf]
Madde bakımından, maddi bakımdan, manen karşıtı
- MÜKEDDER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üzgün
-
[sıfat]
Üzgün
- TEMEDDÜH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendini övme, övünme
-
[isim]
Kendini övme, övünme
- MADDELİK
- ...
- CİDDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağırbaşlılık
- "Öğretmeni buluyor, sesine sahte bir ciddiyet vererek soruyordu." (Çetin Altan)
-
[isim]
Ağırbaşlılık
- TECEDDÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yenilik
-
[isim]
Yenilik
- MADDİLİK
-
-
[isim]
Maddi olma durumu, cismanilik, maddiyet
-
[isim]
Maddi olma durumu, cismanilik, maddiyet
- MADDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Maddilik
- "Gittikçe artan sessizlik içinde bu iki adamın maddiyetleri birer gürültü çıkarıyor gibi geliyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Maddilik
- TEREDDÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kararsızlık, duraksama
- "Şaşırdı. Hafif bir tereddütten sonra önümde durdu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hiç tereddüt etmeden maksadımı kendisine anlattım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Kararsızlık, duraksama
- TEBEDDÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme
- "Onu deli ve meraklı bilen komşular, bu tebeddüle şaşıyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme
- MÜSVEDDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazı taslağı, karalama
-
Bir şeyin kötü benzeri
- "Anne değil ki anne müsveddesi."
-
[isim]
Yazı taslağı, karalama
- TEMEDDÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygarlaşma, medenileşme
-
[isim]
Uygarlaşma, medenileşme
- MÜSEDDES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Altıgen
-
Divan edebiyatında her bendi altı dizeden oluşmuş nazım biçimi
-
[isim]
Altıgen
- REDDEDİŞ
-
-
[isim]
Reddetme işi veya biçimi
- "Çehov'un kendisine verilen bir şeref üyeliğini Gorki'ye verilmedi diye reddedişi herkesin malumudur." (Haldun Taner)
-
[isim]
Reddetme işi veya biçimi
- GADDARCA
-
-
[sıfat]
Gaddara yakışır, gaddara uygun
-
Gaddara yakışır biçimde, insafsızca
- "Bunu nasıl gaddarca kullandığımı adamlarımdan bile iyi biliyorsun." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Gaddara yakışır, gaddara uygun
- ZIDDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşıtlık
- "Sasanlılarla İran'ın Üsküdar'a kadar gelişi ve Filistin'e kadar yürüyüşü bu zıddiyetin son haddini gösterir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Sevişmezlik, geçimsizlik, çekemezlik
-
[isim]
Karşıtlık
- MUHADDİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hadis bilimiyle uğraşan kimse
-
[isim]
Hadis bilimiyle uğraşan kimse
- MADDİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahip olunan mal veya paralar
-
Madde ile ilgili şeyler
-
Mal mülk, para ile ilgili şeyler
-
[isim]
Sahip olunan mal veya paralar
- MUKADDEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Önce gelen, önceki
-
[isim]
Öncül
-
[sıfat]
Önce gelen, önceki
- İDDİASIZ
-
-
[sıfat]
Bir iddiası olmayan
-
Alçak gönüllü, mütevazı
- "... sessiz, iddiasız, dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Bir iddiası olmayan