İçinde d olan 9 harfli 1402 kelime var. İçerisinde D harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında d harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BANGLADEŞ
...
CELADETLİ
...
DAVACILIK

  1. [isim] Davacı olma durumu

DENKLEMEK

  1. [-i] Denk duruma getirmek
    • "Emri alır almaz yatağı yorganı, bakırı, çamaşırı denkledi." (Etem İzzet Benice)

DERLENMEK

  1. [nsz] Derleme işi yapılmak, toplanmak, düzene girmek

DOLDURMAK

  1. [-i] Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek
    • "Fazla eşyasını acele acele valize doldurdu." (Refik Halit Karay)
  2. Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek
  3. [nsz] Ateşli silahların içine mermi sürmek
    • "İki tabanca getirdiler, takır takır doldurdular." (Falih Rıfkı Atay)
  4. [nsz] Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak
    • "Osmanlı tabiiyetini haiz Müslim diye, yol tezkeresi doldururlardı." (Ömer Seyfettin)
  5. Yaşını, yılını bitirmek
    • "Yirmi yaşını dolduralı bir iki seneden fazla olmamıştı." (Orhan Veli Kanık)
  6. Ses, koku yayılıp kaplamak
    • "Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
  7. Belirli bir süreyi kaplamak, almak
    • "Balıkçılara yardım etmek bütün zamanını doldurmayınca kentin içerilerine, gecekondu mahallelerine gitti." (Ayla Kutlu)
  8. [-le] Canlılık kazandırmak
    • "Evi sade sesiyle değil, vücudu ile de doldurdu." (Haldun Taner)
  9. Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek
    • "Ah, biliyorum, biliyorum seni o gece doldurdular." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

DÖNÜŞÜMLÜ

  1. [sıfat] Değişen, sıra ile olan
    • "Dönüşümlü yayın."
  2. [zarf] Değişerek, sıra ile

DUYABİLME
...
GİRDİRMEK
...
İSTİDATLI

  1. [sıfat] Yetenekli
    • "İnsanların büyük talihi yaşamaktan zevk almayan son derece istidatlı bir ruha sahip olarak bu dünyaya gelmeleridir." (Şevket Rado)

ÖLDÜRTMEK

  1. [-i] Öldürme işini yaptırmak

RADYOFOTO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fotoğraf, yazı vb. görüntülerin radyo dalgalarıyla uzaktan iletilmesini sağlayan sistem
  2. Bu sistemle alınan fotoğraf

BAĞDALAMA

  1. [isim] Bağdalamak işi

DEMOKRASİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık

DESTEKSİZ

  1. [sıfat] Desteği olmayan, desteklenmemiş

DÖKÜNTÜLÜ

  1. [sıfat] Döküntüsü olan
    • "Ortalıkta yorgan, döşek, sandık, sepet; tıpkı yangından kaçmış ailelerin döküntülü, bıkkın tablosu..." (Çetin Altan)
  2. Deride döküntü ile görülen, döküntü ile beliren (hastalık)

DÖRTÇEKER

  1. [isim] Çekiş gücünü ön ile arka tekerlekler arasında belli oranda eşit olarak dağıtan sistem

FEODALLİK

  1. [isim] Derebeylik, derebeyi olma durumu
    • "Osmanlı hâkimiyeti Sırp feodalliğine nihayet verdiği için halk yığınları memnundu." (Falih Rıfkı Atay)

HAYDUTLUK

  1. [isim] Haydut olma durumu veya haydutça iş, şakilik, şekavet

KUMANDALI

  1. [sıfat] Kumandası olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü