İçinde d olan 7 harfli 1186 kelime var. İçerisinde D harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında d harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEFLEME
-
-
[isim]
Deflemek işi
-
[isim]
Deflemek işi
- DÖRTLÜK
-
-
[sıfat]
Dört taneden oluşmuş, dört tane alabilen
- "Dörtlük cezve."
-
[isim]
Birbirine dik iki çap boyunca dörde bölünmüş dairenin her bir dilimi
-
[isim]
Dört dizelik bölümlerden oluşmuş şiir veya şiir parçası, kıta
-
[isim]
Birlik notanın dörtte biri uzunluğunda nota
-
[sıfat]
Dört taneden oluşmuş, dört tane alabilen
- DÜRÜLÜŞ
-
-
[isim]
Dürülme işi veya biçimi
-
[isim]
Dürülme işi veya biçimi
- EJDERHA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Türlü biçimlerde tasarlanan korkunç bir masal canavarı, ejder, dragon
- "Milyonlarca insanın tek gözleri, tek kollarıyla bir ejderha ile kavga etmek için bekleştiklerini düşünüyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Türlü biçimlerde tasarlanan korkunç bir masal canavarı, ejder, dragon
- İSTİDAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek
- "Her bulunduğu yerin hâkim ve sahibi kesilmek istidadında bir erkekti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yeteneği olan kimse
- "Belki de büyük bir istidat düşmüştü elimize..." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek
- NİĞDELİ
- ...
- YEDİGEN
-
-
[isim]
Yedi kenarlı çokgen
-
[sıfat]
Bu biçimde olan
-
[isim]
Yedi kenarlı çokgen
- BUDAKLI
-
-
[sıfat]
Budağı olan
- "Başmubassır, budaklı kızılcık dalına meraklı idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Budağı olan
- DAĞILMA
-
-
[isim]
Dağılmak işi
- "Fatoş'un içeri girmesiyle sabahtan beri esen kederli havanın dağılması bir oldu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sınırlı bölgelere toplanmış birlik, gereç ve kuruluşların düşman saldırısına karşı daha iyi korunmalarını sağlamak amacıyla birbirlerinden uzaklaştırılmaları
-
Bir hedefe aynı silahla atılan mermilerin, barut haklarının ve başka şartların değişmesi yüzünden ayrı ayrı noktalara vurması
-
[isim]
Dağılmak işi
- DAMITIM
-
-
[isim]
Damıtma işi
-
[isim]
Damıtma işi
- DİRİMLİ
-
-
[sıfat]
Hayatı olan (canlı)
-
[sıfat]
Hayatı olan (canlı)
- DOYURMA
-
-
[isim]
Doyurmak işi
-
[isim]
Doyurmak işi
- DARILMA
-
-
[isim]
Darılmak işi
-
[isim]
Darılmak işi
- DİLENİŞ
-
-
[isim]
Dilenme işi veya biçimi
-
[isim]
Dilenme işi veya biçimi
- KAFDAĞI
- ...
- NEDENSE
-
-
[zarf]
Bilinmeyen, belli olmayan bir sebep dolayısıyla
- "Eline sarılmak istedi, o da nedense elini vermekten çekiniyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Bilinmeyen, belli olmayan bir sebep dolayısıyla
- SAĞDUYU
-
-
[isim]
Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, hissiselim
- "Bu halk çocuğunun, sağduyusu, temiz bir yüreği, yiğitliği ve hepsiyle beraber saflığı vardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü
-
[isim]
Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, hissiselim
- TEVDİAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Banka vb. yerlere para, senet yatırma
-
[isim]
Banka vb. yerlere para, senet yatırma
- DAYAYIŞ
-
-
[isim]
Dayama işi veya biçimi
- "Bu kadının başını bahriye neferinin göğsüne öyle dayayışı var ki pek hoşuma gidiyor." (Peyami Safa)
-
[isim]
Dayama işi veya biçimi
- MÜRADİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eş anlamlı
-
[sıfat]
Eş anlamlı