İçinde d olan 6 harfli 792 kelime var. İçerisinde D harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında d harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DEHHAŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Aşırı korku verici, dehşet saçıcı
    • "Hücuma uğrayan ihtiyar, odayı sallayan dehhaş bir öfkeyle kızının saçlarını yakaladı ve yere çöktürdü." (Peyami Safa)

EDİNTİ

  1. [isim] Edinilen, kazanılan şey

PUDİNG

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Meyve, bisküvi vb. ile yapılan bir tür sütlü tatlı
  2. Çakıl ve taş kırıntılarının kendi kendine çimentolaşmasından oluşmuş kütle

ŞİDDET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir hareketin, bir gücün derecesi, yeğinlik, sertlik
  2. Hız
    • "Rüzgârın şiddeti."
  3. Karşıt görüşte olanlara, inandırma veya uzlaştırma yerine kaba kuvvet kullanma
  4. Duygu veya davranışta aşırılık
    • "Sesinin tonunda siteminin şiddetini azaltan bir yumuşama vardı." (Necati Cumalı)

TEMADİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sürme, sürüp gitme, uzama
    • "Bir zevk, bir lezzet temadi ederse artık fark olunmamaya başlar." (Hüseyin Cahit Yalçın)

DİKİNE

  1. [zarf] Dikey olarak, diklemesine
    • "Alnı da bir enlemesine, bir dikine kırış kırış oluyordu." (Tarık Buğra)
    • "Öyle fazla dikine gitmek iyi değildir hayatta." (Çetin Altan)
  2. İnadına

PENDİK
...
ARMADA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Donanma

BARKOD

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Çizgi im

ZİYADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok, daha çok, daha fazla
    • "Tevkifhane müdürü de bizden ziyade onlarla ahbaplık etti." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Çoğalma, artma

DEVRİM

  1. [isim] Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik
  2. İhtilal
    • "Fransız devrimi."
  3. İnkılap
  4. Çevrilme, katlanma, bükülme

SAFDİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kolayca aldatılan, saf (kimse)
    • "Bir safdil hanımefendi, kızıma iyi bir koca bulduğunu yemin billah anlattı." (Aka Gündüz)

DALINÇ

  1. [isim] Kendinden geçercesine sessiz bir coşkuya dalma, istiğrak, meditasyon
  2. Günlük hayatın sıkıntılarından sıyrılmak amacıyla bağdaş kurarak sessiz ve hareketsiz bir biçimde düşüncelerden uzaklaşma, kendini dinleme, istiğrak, meditasyon

DÜŞKÜN

  1. [sıfat] Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun
    • "Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır." (Halide Edip Adıvar)
    • "Şiire milletçe düşkün oluşumuzun sebeplerini araştırırken kafiye merakımıza takıldım." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Sigara düşkünü."
  2. Geçim sıkıntısına düşmüş
    • "Eski arkadaşının düşkün bulunduğu hâlinden anlaşılıyordu." (Refik Halit Karay)
  3. Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş
    • "Zavallı, arabasını satmış, düşkün bir hâldeydi." (Yahya Kemal Beyatlı)
  4. Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş
  5. Değer ve onurunu yitirmiş
    • "Düşkün kadın."

BEDİHİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Besbelli, apaçık

BUDİST
...
DEHLİZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Üstü kapalı, dar ve uzun geçit, koridor
    • "Mihrabın sağ tarafında dehliz gibi kuytu bir köşeye açılan bir kapı vardır." (Yahya Kemal Beyatlı)

DEHŞET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı
    • "Olduğum yerde korkudan ve dehşetten donmuştum." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Oyun, okuyanı hiçbir tarih kitabının etkilemeyeceği kadar kuvvetle Fransız İhtilali'nin amansız, dehşet saçan günleriyle karşı karşıya bırakır." (Necati Cumalı)
    • "Korkunç jestlerle yaptığı kara bulut tasvirleri bizi yeniden dehşete düşürdü." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Ev sahibi dehşete kapılmış gibiydi." (Tarık Buğra)
  2. [sıfat] Olağanüstü
    • "Sen büyüdükçe dehşet bir şey oluyorsun." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. [ünlem] Olağanüstü şeyler karşısında şaşma anlatan bir söz
    • "Dehşet, bu ne güzellik!"

DİRGEN

  1. [isim] Genellikle harmanda sapları yaymaya yarayan demirden, çatallı bir tarım aracı, diren

DİRİCE

  1. [sıfat] Biraz diri

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü