İçinde d olan 5 harfli 649 kelime var. İçerisinde D harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında d harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BADEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Badem ağacı
  2. Bu ağacın yaş veya kuru yenilen yemişi

DÖŞEM

  1. [isim] Tesisat, donanım
    • "Elektrik döşemi. Sıcak su döşemi."

PEDAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, ayaklık

ADRES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir kimsenin arandığında bulunabileceği yer, bulunak
    • "Mektuplar gelir adreslerine / Şenyuva apartmanı bodrum katı." (Orhan Veli Kanık)
    • "Kendisi, soracak olurlarsa Hayrettin Ağanın adresini vermesini söyledi." (Mahmut Yesari)
  2. Gönderilen bir şeyin üzerine, alıcının adını ve bulunduğu yeri bildirmek için yazılan yazı, bulunak

DULUK

  1. [isim] Yüz
  2. Şakak
  3. Yüzün şakakla çene arasındaki yanı
  4. Şakak üzerinde saç ile sakalın birleşimi olan kısım, favori

DUYUŞ

  1. [isim] Duyma işi veya biçimi
  2. Seziş

HEDİK

  1. [isim] Kaynatılmış buğday, bulgur, mısır vb. şeyler

DALYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [ünlem] Bir şey sayılırken birim olarak alınan sayıya gelindiğinde söylenen uyarma sözü
    • "Dalya yüz! Dalya iki yüz!"
  2. Çocuk oyunlarında önceden belirlenen bir aşamaya gelme anında söylenen söz

DİLİM

  1. [isim] Bir bütünden kesilmiş veya ayrılmış ince, yassı parça
    • "Biraz çay, birkaç dilim tereyağlı ekmek." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Radyatör parçalarından her biri
  3. Değişik anlatı türü, masal, efsane, bilmece vb. bir metnin, bir eserin aslından az çok ayrılan değişik biçimli olanı, epizot

DONÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Verici

DOĞUŞ

  1. [isim] Doğma işi veya biçimi
    • "Senelerden beri güneşin doğuşunu seyretmedim." (Sait Faik Abasıyanık)

DÜZEM

  1. [isim] Bir birleşiğe veya bir karışıma girecek madde miktarlarının belirtilmesi, dozaj
  2. Düzey
    • "Bu filmleri, Türk sinemasına insancıl ve belli bir düzemde yeraltı gerçekliği getiren yapıtlardır." (Selim İleri)

DÜZME

  1. [isim] Düzmek işi
  2. [sıfat] Gerçek olmayan, aslına benzetilerek uydurulan, uydurma, sahte
    • "Düzme senet. Düzme belge."

ERDEM

  1. [isim] Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet
    • "Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya." (Necati Cumalı)
  2. İnsanın ruhsal olgunluğu

FEDAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, serdengeçti
    • "Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım." (Refik Halit Karay)
  2. Bir kimseyi veya bir yeri koruyan kimse
    • "İlk zamanlar sadık fedailerini sık sık gelip yokladılar." (Haldun Taner)

DİNEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Din bakımından

DOGMA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi
  2. Doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya ideolojinin temeli yapılan sav, nas, inak
    • "Dogmaların en geçerli olduğu alan din alanıdır, burada yalnızca inanılır." (Melih Cevdet Anday)

DÖNER

  1. [sıfat] Dönmekte olan, dönen, dönecek biçimde düzenlenen
    • "Döner dolap"
  2. [isim] Bir eksene geçirilmiş etlerin döndürülerek pişirilmesiyle yapılan kebap, döner kebap
    • "Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu." (Çetin Altan)
  3. [isim] Döner sermaye

DURGU

  1. [isim] Olmakta olan bir şeyin birdenbire durarak kesilmesi, sekte
  2. Bir müzik eserinde, bitiş etkisi yapan armonik zincirlemeler bütünü

ENDAM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Vücut, beden, boy bos
    • "Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü