İçinde dü olan 5 harfli 59 kelime var. İçerisinde DÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dü olan kelimeler listesine ya da Sonu dü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÜVEN
-
-
[isim]
Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan, kızak biçiminde araç
- "Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan, kızak biçiminde araç
- MODÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir uzay taşıtının yapısı içinde yer alan ve kendi başına hareket edebilen bağımsız bölüm
-
Bir yapının çeşitli bölümleri arasında orantıyı sağlamak için kullanılan ölçü birimi
-
Herhangi bir mekanik özelliği belirten kat sayı
-
[isim]
Bir uzay taşıtının yapısı içinde yer alan ve kendi başına hareket edebilen bağımsız bölüm
- DÜNÜR
-
-
[isim]
Eşlerin baba ve analarının birbirlerine göre durumu
- "Dayısı, amcası dâhil, obadan, oymaktan kimse dünür gitmeye gönüllü değildir." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Eşlerin baba ve analarının birbirlerine göre durumu
- DÜZEÇ
-
-
[isim]
Bir yüzeyin eğiklik derecesini anlamaya yarayan araç, tesviye aleti
-
[isim]
Bir yüzeyin eğiklik derecesini anlamaya yarayan araç, tesviye aleti
- HÖDÜK
-
-
[sıfat]
Görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)
-
Korkak, ürkek
-
[sıfat]
Görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)
- DÜDÜK
-
-
[isim]
İçinden hava veya buhar geçirildiğinde keskin ses çıkaran ve işaret vermek için kullanılan araç
- "Ben düdük sesi işitir gibi oldum, posta geçmiş olmasın..." (Memduh Şevket Esendal)
- "Mayosunu kendi ördü, yün çekti, düdük gibi dapdaracık oldu." (Refik Halit Karay)
-
Taşıtlarda karşı tarafı uyaran korna
-
[sıfat]
Akılsız, boş kafalı
-
[isim]
İçinden hava veya buhar geçirildiğinde keskin ses çıkaran ve işaret vermek için kullanılan araç
- DÜYEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Türk müziğinde bir usul
-
[isim]
Türk müziğinde bir usul
- DÜĞÜN
-
-
[isim]
Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılan tören, eğlence, cemiyet
- "Babam düğünün savaştan sonraya kalmasını uygun görmüş." (Aka Gündüz)
-
Bir olayı kutlamak için yapılan büyük eğlence veya tören
-
[isim]
Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılan tören, eğlence, cemiyet
- DÜŞÜT
-
-
[isim]
Düşük
-
[isim]
Düşük
- DÜRME
-
-
[isim]
Dürmek işi
-
İçine peynir, kıyma vb. konularak yenilen pişmiş yufka, gözleme
-
Lahana
-
[isim]
Dürmek işi
- MÜDÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İdare eden, yöneten
- "Yazı işleri müdürleri böyle öyküler istiyorlar." (Necati Cumalı)
-
Başöğretmen
-
Yönetmen
-
[isim]
İdare eden, yöneten
- LEDÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı katı
-
[isim]
Tanrı katı
- YEKDÜ
- ...
- DÜŞEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
- "Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi." (Haldun Taner)
-
Umulmayan iyi bir rastlama
- "Sizin buraya uğramanız bir düşeş oldu."
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
- DÜRÜM
-
-
[isim]
Dürme, silindir biçiminde kıvırma
-
İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği veya ince pide
-
[isim]
Dürme, silindir biçiminde kıvırma
- ÖDÜNÇ
-
-
[isim]
İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey
- "Kısa ve uzun vadeli hiçbir ödünç alma imkânı yoktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey
- DÜŞÜK
-
-
[sıfat]
Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış
- "Düşük mide. Düşük omuz."
-
Az
- "Düşük faiz. Düşük fiyat."
-
İktidardan düşmüş veya düşürülmüş
-
Dil bilgisi kurallarına uymayan
- "Düşük cümle."
-
[isim]
Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt, sıkıt (II)
-
Eski değer ve onurunu yitirmiş olan
- "Dolmuşa bindiğine göre orta hâlli belki de daha düşük olacak." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış
- KUDÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mehter takımlarında ve tekkelerde kullanılmış olan, metal kâseli, küçük iki davuldan oluşmuş usul vurma aracı
-
[isim]
Mehter takımlarında ve tekkelerde kullanılmış olan, metal kâseli, küçük iki davuldan oluşmuş usul vurma aracı
- DÜLEK
- ...
- DÜRZİ
- ...