İçinde cük olan 18 kelime var. İçerisinde CÜK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cük olan kelimeler listesine ya da Sonu cük ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
CÜCÜKLENMEK
CÜCÜKLENME
PÜSKÜLCÜK, SÖZCÜKSÜZ
BÜRÜMCÜK, DÜĞÜMCÜK, DÜĞÜRCÜK, KÖPRÜCÜK, SÖZCÜKLÜ
CÜCÜKLÜ, GÜLÜCÜK, KÜÇÜCÜK
GÖLCÜK, ÖPÜCÜK, SÖZCÜK, TÜYCÜK
CÜCÜK, GÜCÜK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CÜCÜKLENMEK
-
-
[nsz]
Filizlenmek
- "Soğanlar dolapta cücüklenmiş."
-
[nsz]
Filizlenmek
- CÜCÜKLENME
-
-
[isim]
Cücüklenmek işi
-
[isim]
Cücüklenmek işi
- PÜSKÜLCÜK
-
-
[isim]
Güneş kursunun bazı tek renkli resimlerinde görülen parlak bulut
-
[isim]
Güneş kursunun bazı tek renkli resimlerinde görülen parlak bulut
- SÖZCÜKSÜZ
- ...
- SÖZCÜKLÜ
- ...
- BÜRÜMCÜK
-
-
[isim]
Ham ipekten dokunmuş ince kumaş
- "Ona, yakası daima açık ve yenleri bol bir bürümcük gömlek giydirdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Kadınları kırmızı canfesten şalvar ve bürümcük gömlek giyerler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Ham ipekten yapılmış baş örtüsü
-
[isim]
Ham ipekten dokunmuş ince kumaş
- DÜĞÜRCÜK
-
-
[isim]
İnce bulgur
-
[isim]
İnce bulgur
- KÖPRÜCÜK
-
-
[isim]
Küçük köprü
-
[isim]
Küçük köprü
- DÜĞÜMCÜK
-
-
[isim]
Ufak düğüm, nodül
-
[isim]
Ufak düğüm, nodül
- KÜÇÜCÜK
-
-
[sıfat]
Çok küçük
- "İçeride küçücük tezgâhların önünde iki müşteri onu süzüyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çok küçük
- CÜCÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Cücüğü olan
-
[sıfat]
Cücüğü olan
- GÜLÜCÜK
-
-
[isim]
Çocuk gülümsemesi
-
Gülümseme, tebessüm
- "... dudaklarında bir gülücükle, elinde beş altı zarf, gelirdi karşıma." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Çocuk gülümsemesi
- TÜYCÜK
- ...
- GÖLCÜK
-
-
[isim]
Gölet
-
[isim]
Gölet
- ÖPÜCÜK
-
-
[isim]
Sevgi göstermek için dudaklarıyla başka birisinin elini yüzünü öpme, öpüş, buse
- "Kocaman avuçlarından bir öpücük gönderdi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Avucunun içine çikolata kokulu buz gibi bir dudak, bir öpücük kondurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sevgi göstermek için dudaklarıyla başka birisinin elini yüzünü öpme, öpüş, buse
- SÖZCÜK
-
-
[isim]
Kelime
- "Can ile ruh sözcükleri çoğu zaman, aynı anlamda kullanılıyor." (Aydın Boysan)
-
[isim]
Kelime
- CÜCÜK
-
-
[isim]
Filiz, tomurcuk
-
Soğan, marul vb. katmerli bitkilerin en iç bölümü
-
Bir şeyin küçüğü veya onu andıran bir parçası
-
Kümes hayvanlarının yavrusu, civciv
-
Kuş yavrusu
-
[isim]
Filiz, tomurcuk
- GÜCÜK
-
-
[sıfat]
Kısa, bodur, gelişmemiş, güdük
-
Kuyruksuz, kuyruğu kesik (hayvan)
-
[isim]
Ağaç direklerin hazırlanması sırasında artakalan kısa parça
-
[sıfat]
Kısa, bodur, gelişmemiş, güdük