İçinde cu olan 5 harfli 40 kelime var. İçerisinde CU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cu olan kelimeler listesine ya da Sonu cu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CUMBA
-
-
[isim]
Yapıların üst katlarında, ana duvarların dışına, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon
- "Yola uzanan cumbaların altındaki destekler büyük annelerimizin sarkık gerdanlarına benzerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Eski evlerde pencere hizasından sokağa doğru çıkıntısı olan kafesli bölüm
- "Nihayet dün gece komşu kadın cumbadan seslendi." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[isim]
Yapıların üst katlarında, ana duvarların dışına, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon
- CUŞİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Coşkunluk
- "Yürüdükçe gönlündeki cuşiş artıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Coşkunluk
- KOVCU
-
-
[sıfat]
Söz getirip götüren, arkadan çekiştiren, fitneci, fitçi, gammaz
-
[sıfat]
Söz getirip götüren, arkadan çekiştiren, fitneci, fitçi, gammaz
- YOLCU
-
-
[isim]
Yolculuğa çıkmış kimse
- "Onu Bursa'ya yolcu ederken rıhtımda gittikçe küçülerek mendil sallayışı..." (Atilla İlhan)
-
Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
- "Gişelerin önünde işsiz güçsüzler, erken gelen yolcular dolanıyordu." (Necati Cumalı)
-
Doğması beklenen çocuk
-
İyileşmesi umutsuz hasta
-
İşten çıkarılması beklenen kimse
-
[isim]
Yolculuğa çıkmış kimse
- CUDAM
-
-
[isim]
Beceriksiz, güçsüz, görgüsüz kimse
- "Adam değil, cudam!"
-
[isim]
Beceriksiz, güçsüz, görgüsüz kimse
- MUCUR
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Kömür kırıntısı, mıcır
-
Yol yapımında kullanılan taş kırıntısı
-
Bir şeyin işe yaramayan bölümü
-
[isim]
Kömür kırıntısı, mıcır
- BURCU
-
-
[isim]
Güzel koku, ıtır
-
[isim]
Güzel koku, ıtır
- CUNTA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Bir ülkede yönetime el koyan kimselerden oluşan kurul
-
[isim]
Bir ülkede yönetime el koyan kimselerden oluşan kurul
- UÇUCU
-
-
[sıfat]
Uçma yeteneği veya özelliği olan
-
Buhar veya gaz durumuna geçebilen
-
[isim]
Pilot
-
[sıfat]
Uçma yeteneği veya özelliği olan
- ACUZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Huysuz, yaşlı kadın
- "Korkunç bir acuze onu kucaklamaya çalışıyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Huysuz, yaşlı kadın
- MAOCU
- ...
- İPUCU
-
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- "Elimizde tek ipucu elbisesini diken terzi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- PULCU
-
-
[isim]
Pul satan kimse
-
Pul derleyen veya derleyenlere pul satan kimse, pul koleksiyoncusu
-
[isim]
Pul satan kimse
- GOCUK
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Tek parça hayvan postundan yapılan ceket
- "Atını bir direğe bağlar, gocuğunu kafasına çeker, uyurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İçi kürk, pelüş vb.nden yapılan kalın ceket
-
[isim]
Tek parça hayvan postundan yapılan ceket
- MUCUK
-
-
[isim]
Bir çeşit küçük sinek
-
[isim]
Bir çeşit küçük sinek
- BUZCU
-
-
[isim]
Buz satan kimse
-
[isim]
Buz satan kimse
- ÇULCU
-
-
[isim]
Çul işleriyle uğraşan kimse
-
Gerekli gereksiz giyecek alan kimse
-
[isim]
Çul işleriyle uğraşan kimse
- ÇOCUK
-
-
[isim]
Küçük yaştaki oğlan veya kız
- "Çocuğun bir sütninesi vardı." (Refik Halit Karay)
- "Çocuk gibi adam."
- "Araya araya bu oyunu mu buldun? Ayol sen sahiden çocuk kalmışsın." (Refik Halit Karay)
- "Ben de bir türlü ne olduğunu anlayamamıştım! Çocuktan al haberi derler... Boş laf değilmiş." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Soy bakımından oğul veya kız, evlat
- "Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "Sen de çocuk gibisin, o adamın sözüne inanılır mı?"
-
Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak
- "Çocuk köşeyi dönerken ana arkasından su içmeye gitti." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Genç erkek
-
Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi
-
Büyüklere yakışmayacak biçimde düşüncesizce davranan kimse
- "Otuz yaşında ama hâlâ çocuk."
-
Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse
-
[isim]
Küçük yaştaki oğlan veya kız
- MACUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hamur kıvamına getirilmiş madde
-
Boyacılıkta çatlak ve aralıkları kapamak, camcılıkta camları tutturmak için kullanılan hamur kıvamında karışım
- "Cam macunu. Yağlı boya macunu."
-
Baharlı, tarçınlı, yumuşak ve yapışkan şekerleme
- "Sakın anneme söylemeyin! Söylemezseniz size macun alırım." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Hamur kıvamına getirilmiş madde
- BOCUK
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Ortodokslarca kutlanan İsa'nın doğum yortusu
-
[isim]
Ortodokslarca kutlanan İsa'nın doğum yortusu