İçinde cu olan 5 harfli 40 kelime var. İçerisinde CU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cu olan kelimeler listesine ya da Sonu cu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUCUR
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Kömür kırıntısı, mıcır
-
Yol yapımında kullanılan taş kırıntısı
-
Bir şeyin işe yaramayan bölümü
-
[isim]
Kömür kırıntısı, mıcır
- KOLCU
-
-
[isim]
Bir şeyi korumak için bekleyen veya kol gezen görevli, muhafız
- "Eski omuzdaşları gibi ne kahve ne kuşçu dükkânı açmaya ne kolcu yazılmaya ne de gazete müvezziliğine tenezzül etti." (Ömer Seyfettin)
-
Hizmetçilere çalışacak ev bulan kimse
- "Kolcuya hizmetçi ısmarladık."
-
[isim]
Bir şeyi korumak için bekleyen veya kol gezen görevli, muhafız
- ACUZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Huysuz, yaşlı kadın
- "Korkunç bir acuze onu kucaklamaya çalışıyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Huysuz, yaşlı kadın
- VÜCUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan veya hayvan gövdesi, beden
- "Koltukta vücudunu bir yandan bir yana çevirirken âdeta inliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Erkek sporları tarihe karışıyor, halter kaldıran, vücut yapan kadın atletler gündelik manzaralar arasında..." (Atilla İlhan)
- "Koridor burada sola kıvrılarak yeni bir dehliz daha vücuda getirmektedir." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Var olma, varlık
-
[isim]
İnsan veya hayvan gövdesi, beden
- TUĞCU
-
-
[isim]
Osmanlı döneminde savaşlarda padişahın tuğlarını taşıyan kimse
-
[isim]
Osmanlı döneminde savaşlarda padişahın tuğlarını taşıyan kimse
- UÇUCU
-
-
[sıfat]
Uçma yeteneği veya özelliği olan
-
Buhar veya gaz durumuna geçebilen
-
[isim]
Pilot
-
[sıfat]
Uçma yeteneği veya özelliği olan
- SUCUK
-
-
[isim]
Şişirilip kurutulmuş bağırsak içine baharlı et kıyması doldurularak yapılan bir tür yiyecek
-
Ceviz, badem içi vb. şeyler, bir ipliğe dizildikten sonra nişasta ile koyulaştırılmış kaynar üzüm şırasına batırılarak yapılan tatlı yiyecek
-
[isim]
Şişirilip kurutulmuş bağırsak içine baharlı et kıyması doldurularak yapılan bir tür yiyecek
- MECUS
- ...
- CUŞİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Coşkunluk
- "Yürüdükçe gönlündeki cuşiş artıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Coşkunluk
- MACUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hamur kıvamına getirilmiş madde
-
Boyacılıkta çatlak ve aralıkları kapamak, camcılıkta camları tutturmak için kullanılan hamur kıvamında karışım
- "Cam macunu. Yağlı boya macunu."
-
Baharlı, tarçınlı, yumuşak ve yapışkan şekerleme
- "Sakın anneme söylemeyin! Söylemezseniz size macun alırım." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Hamur kıvamına getirilmiş madde
- SUCUL
-
-
[sıfat]
Suyu seven, suya düşkün
-
Suyu çeken, hidrofil
-
[sıfat]
Suyu seven, suya düşkün
- SÜCUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Secdeye varma, secde etme
-
[isim]
Secdeye varma, secde etme
- İPUCU
-
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- "Elimizde tek ipucu elbisesini diken terzi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- HÜCUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saldırma, saldırı, saldırış
- "Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Küçük bir çakı ile üzerime hücum etti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üşüşme, bir yere toplanma
-
[ünlem]
"İleri" anlamında kullanılan bir seslenme sözü
-
Sert eleştiri
- "Sözleri gazetelerin hücumuna yol açtı."
-
Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, hamle
-
[isim]
Saldırma, saldırı, saldırış
- OCUMA
-
-
[isim]
Ocumak işi
-
[isim]
Ocumak işi
- CUMBA
-
-
[isim]
Yapıların üst katlarında, ana duvarların dışına, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon
- "Yola uzanan cumbaların altındaki destekler büyük annelerimizin sarkık gerdanlarına benzerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Eski evlerde pencere hizasından sokağa doğru çıkıntısı olan kafesli bölüm
- "Nihayet dün gece komşu kadın cumbadan seslendi." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[isim]
Yapıların üst katlarında, ana duvarların dışına, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon
- UCUBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olan şey
- "Bakımsızlıktan, pislikten yaralı bereli, karınları şiş, yüzleri sarı, sıska iki ucube hâlinde süründükten sonra ölmüşler." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olan şey
- CUNDA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yatay serenlerin her iki başı
-
[isim]
Yatay serenlerin her iki başı
- MUCUK
-
-
[isim]
Bir çeşit küçük sinek
-
[isim]
Bir çeşit küçük sinek
- ACUBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tuhaf kimse
- "Mahallede acubelerin diline düşmekten korkuyorum." (Peyami Safa)
-
Tuhaf, alışılmadık, garip şey
-
[isim]
Tuhaf kimse