İçinde cir olan 28 kelime var. İçerisinde CİR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cir olan kelimeler listesine ya da Sonu cir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İNCİRUYUTMASI
ZİNCİRLENMEK
ZİNCİRLEMEK, ZİNCİRLENME
CİRİTÇİLİK, İNCİRLİOVA, MUHACİRLİK, ZİNCİRLEME
İNCİRLİK, MÜSTECİR, ZENCİREK, ZİNCİRLİ
CİRANTA, CİRİTÇİ, MUHACİR
TEFCİR, TEHCİR, ZİNCİR
CİRİM, CİRİT, FECİR, HACİR, İNCİR, MUCİR, TACİR, ZECİR
CİRO, ECİR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNCİRUYUTMASI
- ...
- ZİNCİRLENMEK
-
-
[nsz]
Zincirle bağlanmak
-
Birbirine sıkıca bağlanmak
-
Art arda, peş peşe sıralanmak
- "İçi karmakarışık, çocukluk yıllarından Ahmet'e ilişkin bir sürü çağrışım, birbirine zincirleniyor." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Zincirle bağlanmak
- ZİNCİRLENME
-
-
[isim]
Zincirlenmek durumu
-
[isim]
Zincirlenmek durumu
- ZİNCİRLEMEK
-
-
[-i]
Zincirle bağlamak
-
Art arda, peş peşe gelmek
-
[-i]
Zincirle bağlamak
- CİRİTÇİLİK
- ...
- MUHACİRLİK
-
-
[isim]
Göçmenlik
- "Yine o kadar muhacirlik olacak, çoluk çocuk meydanda kalacak." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Göçmenlik
- ZİNCİRLEME
-
-
[isim]
Zincirlemek işi veya durumu
-
[sıfat]
Birbirini izleyen, art arda gelen, müteselsil, teselsül
- "Zincirleme laflarla karşı tarafın ekmeğine kat kat yağ sürerler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Zincirlemek işi veya durumu
- İNCİRLİOVA
- ...
- İNCİRLİK
-
-
[isim]
İncir yetiştirilen alan, incir bahçesi
-
İncir ağaçları çok olan yer
- "Tam öğle vakti incirlikte iğne atsanız düşecek yer kalmamıştı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
İncir yetiştirilen alan, incir bahçesi
- ZENCİREK
-
-
[isim]
Cilt kapağındaki ince çizgiler
-
[isim]
Cilt kapağındaki ince çizgiler
- ZİNCİRLİ
-
-
[sıfat]
Zinciri olan
-
Zincirle bağlı
-
[sıfat]
Zinciri olan
- MÜSTECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
- CİRİTÇİ
-
-
[isim]
Cirit oynayan kimse
-
[isim]
Cirit oynayan kimse
- MUHACİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Göçmen
- "Yolda uzun bir muhacir kafilesine tesadüf ettik." (Ömer Seyfettin)
- "Bunlar Kozan'dan Kırım'a, oradan da Tuna'ya muhacir gitmişler." (Peyami Safa)
-
Hz. Muhammed'e uyarak Mekke'den Medine'ye göç eden
-
Göçmen
- CİRANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir senedi ciro eden kimse
-
[isim]
Bir senedi ciro eden kimse
- TEFCİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Akaçlama, drenaj
-
[isim]
Akaçlama, drenaj
- ZİNCİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ
-
Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi
- "Otomobillerin bitmez tükenmez zinciri üzerinden geçiyor." (Atilla İlhan)
- "Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Taşıtların kar veya buzda kaymaması için tekerleklerine takılan alet
-
Altın veya gümüşten yapılmış takı
-
Hükümlülerin eline, ayağına vurulan demir bağ
-
[isim]
Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ
- TEHCİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme
-
[isim]
Göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme
- İNCİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dutgillerden, asıl yurdu Akdeniz kıyıları olan, yaprakları geniş dilimli bir ağaç (Ficus carica)
- "... toplum hayatımızda incir çekirdeğini doldurmayan ne haberlerle uğraşıyoruz..." (Talât Halman)
-
Bu ağacın yaş veya kuru olarak yenilen etli, tatlı yemişi, ballıdarı
-
[isim]
Dutgillerden, asıl yurdu Akdeniz kıyıları olan, yaprakları geniş dilimli bir ağaç (Ficus carica)
- TACİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ticaretle uğraşan kimse, tüccar
- "İhtiyar tacir kâtibine bir şeyler yazdırtıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Ticaretle uğraşan kimse, tüccar