İçinde ci olan 6 harfli 130 kelime var. İçerisinde Cİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ci olan kelimeler listesine ya da Sonu ci ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SEPİCİ
-
-
[isim]
Sepi işini yapan kimse, tabak (II), debbağ
-
[isim]
Sepi işini yapan kimse, tabak (II), debbağ
- TEFECİ
-
-
[isim]
El altından yüksek faizle ödünç para veren kimse, faizci, murabahacı
- "Silah zoruyla elde edemediğini bir tefeci taktiğiyle pişmiş armut gibi gövdeye indirmeyi umuyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
El altından yüksek faizle ödünç para veren kimse, faizci, murabahacı
- TEMCİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Recep, şaban ve ramazan ayları süresince, sabah ezanından sonra minarelerden okunan ve Allah'ın ululuğunu belirten dua
-
[isim]
Recep, şaban ve ramazan ayları süresince, sabah ezanından sonra minarelerden okunan ve Allah'ın ululuğunu belirten dua
- TÖRECİ
-
-
[isim]
Töreyi ilke edinen, töreyi amaç olarak alan kimse
-
[isim]
Töreyi ilke edinen, töreyi amaç olarak alan kimse
- CİKLET
-
-
[isim]
Sakız
-
[isim]
Sakız
- CİNNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Delilik
- "Ayol, duydunuz mu? Fahim Bey cinnet getirmiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Delilik
- CİVCİV
-
-
[isim]
Kümes hayvanlarının yumurtadan yeni çıkmış yavrusu
-
[isim]
Kümes hayvanlarının yumurtadan yeni çıkmış yavrusu
- LÜZUCİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapışkan
-
[sıfat]
Yapışkan
- ADEMCİ
- ...
- ÇİZİCİ
-
-
[isim]
Tarlada haşhaş kozalaklarını afyon almak için çizen kimse
-
[isim]
Tarlada haşhaş kozalaklarını afyon almak için çizen kimse
- PENCİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
-
Asker yetiştirilmek üzere verilen beşte bir askerden sonra esir sahibinde kalan beşte dört oranındaki esir için alınan vergi
-
Gümrük idaresi tarafından belirli bir vergi karşılığında köle sahibine verilen sahiplik hakkını gösteren senet
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
- NEMCİL
-
-
[sıfat]
Nemden ve nemli yerden hoşlanan (bitki), higrofil
-
[sıfat]
Nemden ve nemli yerden hoşlanan (bitki), higrofil
- YİYİCİ
-
-
[sıfat]
Yiyen
- "Et yiyici hayvanlar."
-
Rüşvet alan (kimse), mürtekip
-
Çok yiyen, obur
-
[sıfat]
Yiyen
- HECECİ
-
-
Hece ölçüsüyle şiir yazan şair
-
Millî Edebiyat döneminde hece ölçüsüyle şiirler yazan beş şairden her biri
- "Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Hece ölçüsüyle şiir yazan şair
- SEÇİCİ
-
-
[sıfat]
Seçme işini yapan (kimse, kurul vb.)
-
[sıfat]
Seçme işini yapan (kimse, kurul vb.)
- TERECİ
-
-
[isim]
Tere yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Tere yetiştiren veya satan kimse
- VERİCİ
-
-
[isim]
Veren, verme yanlısı kimse
- "Cahilden kral olur ama tarihe vesika verici olmaz." (Aka Gündüz)
-
Çıkar gözetmeksizin her türlü yardımı yapan, esirgemeyen kimse
-
Elektromanyetik dalgalar yardımıyla işaret, ses ve görüntü iletmeye yarayan cihazların genel adı
- "Anten olursa verici istasyonları da kurulabilir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Başkasına aktarılmak üzere kan, doku veya organ veren kimse, donör
-
[isim]
Veren, verme yanlısı kimse
- ALEMCİ
-
-
[isim]
Camilerin kubbelerine, minarelerine alem yapan veya takan kimse
-
[isim]
Camilerin kubbelerine, minarelerine alem yapan veya takan kimse
- BENCİL
-
-
[sıfat]
Yalnız kendini düşünen, kendi çıkarlarını herkesinkinden üstün tutan, hodbin, hodkâm, egoist
- "Bencildir insanoğlu, bencil olduğu için de yalnız kendi dertlerini düşünür, yalnız onlara inanır." (Nurullah ataç)
-
Bencilik öğretisine inanan
-
[sıfat]
Yalnız kendini düşünen, kendi çıkarlarını herkesinkinden üstün tutan, hodbin, hodkâm, egoist
- CİLALI
-
-
[sıfat]
Cilası olan, cila sürülmüş, cila ile parlatılmış, mücella
- "Ev sahibi, cilalı basma resmi, tablo yerine astı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Cilası olan, cila sürülmüş, cila ile parlatılmış, mücella