İçinde cel olan 8 harfli 31 kelime var. İçerisinde CEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cel olan kelimeler listesine ya da Sonu cel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

C E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

CE, EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CELEPLİK

  1. [isim] Koyun, keçi, sığır vb. kesilecek hayvanların ticaretini yapma işi

GÖRECELİ

  1. [sıfat] Varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı bulunan, mutlak olmayan, göreli, bağıntılı, izafi, nispi, rölatif
    • "Bütün bu tarihler göreceli işaretlerdir." (Necati Cumalı)

GECELERİ

  1. [zarf] Gece vaktinde
  2. Her gece
    • "Geceleri bile düşsüz koyu bir uyku çeker." (Haldun Taner)

CELPNAME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çağrı belgesi

ÖNCELEME

  1. [isim] Öncelemek işi, lanse

DÖNENCEL

  1. [sıfat] Dönence ile ilgili

ACELETEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Çabucak

DERECELİ

  1. [sıfat] Derecesi olan
    • "Balkonda orta dereceli memurlar, zabitler, kadınlar..." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Derecelere ayrılmış, kademeli
    • "Tek dereceli seçim."

ÖNCELERİ

  1. [zarf] Önceki zamanda, başlangıçta
    • "Önceleri kapıldığım münasebetsiz düşünce, kafamdan defolup gitmişti." (Refik Halit Karay)

ACELELİK
...
İNCELTİŞ

  1. [isim] İnceltme işi veya biçimi

GENCELME

  1. [isim] Gencelmek durumu, gençlik
    • "Yalnızca gencelme dönemlerinde rastlanılan imkânsız aşk duyarlığıyla suskun, içe dönüktür." (Selim İleri)

İNCELTME

  1. [isim] İnceltmek işi veya durumu

MÜSTACEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Acele

DÜŞÜNCEL

  1. [sıfat] Gerçekte olmayıp yalnızca düşüncede, tasarım içinde var olan
  2. Yalnız düşünce ile kavranabilen

ZEVCELİK

  1. [isim] Zevce olma durumu, karılık, eşlik

YÜCELMEK

  1. [nsz] Yükselmek, yüce bir duruma gelmek

İNCELMEK

  1. [nsz] İnce duruma gelmek
    • "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış." (Refik Halit Karay)
  2. Zayıflamak
    • "İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan'ı karşıladı." (Halide Edip Adıvar)
  3. Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak
  4. Davranışları incelik kazanmak, kibarlaşmak
    • "Avrupa görmüş, incelmiş bir delikanlıya kızların nasıl içi gitmesin." (Haldun Taner)

YÜCELTİŞ
...
MÜSECCEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kütüğe geçirilmiş, tescil edilmiş, sicilli

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü