İçinde ceb olan 21 kelime var. İçerisinde CEB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ceb olan kelimeler listesine ya da Sonu ceb ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
CEBELLEŞMEK
CEBELLEŞME, CEBERUTLUK, CEBRİNEFİS
CEBELLEZİ, CEBRETMEK
CEBİRSEL, CEBRETME
CEBERUT, CEBRAİL, CEBRİYE
CEBBAR, CEBECİ, CEBELİ, CEBİRE, CEBREN
CEBEL, CEBİN, CEBİR, CEBRİ
CEBE
B C E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
BE, CE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CEBELLEŞMEK
-
-
[-le]
Cedelleşmek
- "Şehirde işi zor, cebelleşip duruyor." (Tarık Dursun K)
-
[-le]
Cedelleşmek
- CEBELLEŞME
-
-
[isim]
Cebelleşmek işi
-
[isim]
Cebelleşmek işi
- CEBERUTLUK
- ...
- CEBRİNEFİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nefis zorlaması
- "Sonra son derece bir cebrinefsile kendimi tutabildim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Nefis zorlaması
- CEBELLEZİ
-
-
[isim]
Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal edip cebine koyma, cebine indirme
- "Filmin maliyeti on beş bin dolar tutar mı? Sponsora yirmi beş bin gösterilmiş, aradaki fark, elbette cebellezi..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal edip cebine koyma, cebine indirme
- CEBRETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Zorlamak
- "Sizi de inanmaya cebretmek isteyen bunamış bir inat ve ısrar ile söylüyor." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Zorlamak
- CEBİRSEL
-
-
[sıfat]
Cebirle ilgili
-
[sıfat]
Cebirle ilgili
- CEBRETME
-
-
[isim]
Cebretmek işi
-
[isim]
Cebretmek işi
- CEBRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazgıcılık
-
[isim]
Yazgıcılık
- CEBERUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı'nın her şeyin üstünde olan kudreti
- "Sahibikâinat olan ceberut." (Tevfik Fikret)
-
Tasavvufta Allah'a varmanın üçüncü basamağı
-
Merhametsizlik, zorbalık
- "Böyle ceberut sahibi firavunlar karşısında ağız açmak haddimize mi düşmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Acımasız, merhametsiz, zorba
- "Ceberut hanım, hiçbir şeye izin vermiyordu ki!" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Tanrı'nın her şeyin üstünde olan kudreti
- CEBRAİL
- ...
- CEBBAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kudret sahibi Tanrı
-
[sıfat]
Becerikli, açıkgöz (kadın)
-
Zorlayıcı, zorba
-
[isim]
Kudret sahibi Tanrı
- CEBREN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Zorla
- "Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir." (Atatürk)
-
[zarf]
Zorla
- CEBELİ
-
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker
-
Aynı dönemde illerdeki atlı inzibat kuvveti
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker
- CEBECİ
-
-
[isim]
Yeniçeri ordusunda silah yapan, onaran ve bakımı ile görevli bulunan, savaşta ordunun silah ve cephanesini ulaştıran yaya kapıkulu ocaklarından bir sınıf asker
-
[isim]
Yeniçeri ordusunda silah yapan, onaran ve bakımı ile görevli bulunan, savaşta ordunun silah ve cephanesini ulaştıran yaya kapıkulu ocaklarından bir sınıf asker
- CEBİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör
-
[isim]
Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör
- CEBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zor, zorlayış
-
[isim]
Zor, zorlayış
- CEBEL
-
-
[isim]
Sahipsiz, boş toprak
-
Ekilmemiş tarla, ekime elverişli olmayan yer
-
[isim]
Sahipsiz, boş toprak
- CEBİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alın, yüz
-
[sıfat]
Korkak
- "Sonra dört yüz bu kadar milyon adam, hepsi cebin." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Alın, yüz
- CEBRİ
- ...