İçinde ce olan 9 harfli 169 kelime var. İçerisinde CE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ce olan kelimeler listesine ya da Sonu ce ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEKİNCELİ
-
-
[sıfat]
Çekincesi olan
-
[sıfat]
Çekincesi olan
- DÖNENCELİ
-
-
[sıfat]
Münavebeli
-
[sıfat]
Münavebeli
- CEZBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Kendine çekmek, bağlamak, etkilemek
- "Uzun boyu ve endamındaki zarafeti ile beni cezbetti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[-i]
Kendine çekmek, bağlamak, etkilemek
- İVECENLİK
-
-
[isim]
Acelecilik
- "Gene gençliğinden olacak, bir ivecenliği var." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Acelecilik
- HACCETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Müslümanlıkta hac zamanında Kâbe'yi ziyaret ve tavaf etmek
-
Hristiyanlıkta kutsal sayılan yerleri ziyaret etmek
-
[nsz]
Müslümanlıkta hac zamanında Kâbe'yi ziyaret ve tavaf etmek
- CEVİZİMSİ
-
-
[sıfat]
Cevizi andıran, cevize benzeyen, ceviz gibi
-
[sıfat]
Cevizi andıran, cevize benzeyen, ceviz gibi
- CEBELLEZİ
-
-
[isim]
Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal edip cebine koyma, cebine indirme
- "Filmin maliyeti on beş bin dolar tutar mı? Sponsora yirmi beş bin gösterilmiş, aradaki fark, elbette cebellezi..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal edip cebine koyma, cebine indirme
- CEBRETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Zorlamak
- "Sizi de inanmaya cebretmek isteyen bunamış bir inat ve ısrar ile söylüyor." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Zorlamak
- İNCELETME
-
-
[isim]
İnceletmek işi
-
[isim]
İnceletmek işi
- DENGELİCE
- ...
- GECELEYİŞ
- ...
- MAHALLECE
-
-
[zarf]
Mahallede oturanlar tarafından
- "Mahallece merhamet edildi." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Mahallede oturanlar tarafından
- PENCERELİ
-
-
[sıfat]
Penceresi olan
- "O sekiz pencereli odayı bir türlü açamadı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Penceresi olan
- HARCETMEK
-
-
[-i]
Harcama yapmak
- "Onun köyde bin türlü hasislik ettiği hâlde İzmir'de bol bol harcettiğini duymuşlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Harcama yapmak
- CÜCELEŞME
-
-
[isim]
Cüceleşmek durumu
-
[isim]
Cüceleşmek durumu
- SÜREKLİCE
- ...
- YÜCELTMEK
-
-
[-i]
Yükseltmek, yüce bir duruma getirmek
- "Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ... için bütün gücümle çalışacağıma ... ant içerim." (Anayasa)
-
[-i]
Yükseltmek, yüce bir duruma getirmek
- CEMBİYELİ
-
-
[sıfat]
Cembiyesi olan
- "Tüfekli ve cembiyeli nöbetçiler arasında içeri girdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Cembiyesi olan
- CERBEZELİ
-
-
[sıfat]
Girgin, kolaylıkla ve inandırıcı söz söyleyen, dilli
- "Bu atılgan, cerbezeli kadınımız, bazen geleceği iyi görmüş." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Girgin, kolaylıkla ve inandırıcı söz söyleyen, dilli
- ÖZENSİZCE
- ...