İçinde ce olan 8 harfli 154 kelime var. İçerisinde CE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ce olan kelimeler listesine ya da Sonu ce ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖNEMLİCE
-
-
[sıfat]
Önemli sayılabilecek kadar
- "Eğer önemlice bir iş olmuş ise plan kurar, tertip yaparlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Ciddi
- "İzmir'in B. ilçesine, önemlice bir soruşturma yapmak üzere görevlendirilmiştim." (Erhan Bener)
-
[sıfat]
Önemli sayılabilecek kadar
- CEKETSİZ
-
-
[sıfat]
Ceketi olmayan
-
[sıfat]
Ceketi olmayan
- BÖCEKSİZ
-
-
[sıfat]
İçinde böcek bulunmayan
-
[sıfat]
İçinde böcek bulunmayan
- TECESSÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma
- "Yahya Kemal tecessüsü, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)
-
Merakını gidermeye çalışma, görme, anlama merakı
- "Yenemediğim bir tecessüs beni, bu iki sefilin yanına kadar sürükledi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma
- ZEVCELİK
-
-
[isim]
Zevce olma durumu, karılık, eşlik
-
[isim]
Zevce olma durumu, karılık, eşlik
- CEPLEMEK
-
-
[-i]
Kazanmak, cebine indirmek
- "Kalkıp cevabını veriyor; bilirse ne âlâ, beş bin kâğıdı cepledi demektir." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Kazanmak, cebine indirmek
- CEVİZLİK
-
-
[isim]
Ceviz ağacının çok olduğu yer
-
[isim]
Ceviz ağacının çok olduğu yer
- İNCELTİŞ
-
-
[isim]
İnceltme işi veya biçimi
-
[isim]
İnceltme işi veya biçimi
- MÜCEVHER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- "Sevdiği kadını mücevherler ve pırlantalara gark eden çılgın ve müsrif fakat zevk sahibi bir âşık..." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- YÜZSÜZCE
-
-
Utanmaz, sıkılmaz bir biçimde
-
Utanmaz, sıkılmaz bir biçimde
- BİLGİNCE
-
-
[zarf]
Bilgine yakışır, bilgin tavrında, bilgin gibi
- "Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim." (Orhan Veli Kanık)
-
[zarf]
Bilgine yakışır, bilgin tavrında, bilgin gibi
- BONKÖRCE
-
-
[zarf]
Bonköre yaraşır bir biçimde
-
[zarf]
Bonköre yaraşır bir biçimde
- ERMENİCE
- ...
- SERSEMCE
-
-
[sıfat]
Serseme benzer
-
[zarf]
Sersem bir biçimde
- "Hademeler, saçları dağınık, göğüsleri açık ... sersemce durmuş bakıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Serseme benzer
- GEÇKİNCE
- ...
- GÖNLÜNCE
-
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- "Ama, resimli reklam filmleri çizmeye ayrılmış saatlerinden pek azı, ona gönlünce çalışmak için kalıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- BENCİLCE
-
-
[zarf]
Bencile yakışır biçimde
-
[zarf]
Bencile yakışır biçimde
- HALSİZCE
- ...
- CEBRETME
-
-
[isim]
Cebretmek işi
-
[isim]
Cebretmek işi
- HARCETME
-
-
[isim]
Harcetmek işi
-
[isim]
Harcetmek işi