İçinde ce olan 7 harfli 200 kelime var. İçerisinde CE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ce olan kelimeler listesine ya da Sonu ce ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NİCELİK

  1. [isim] Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
    • "Bir şeyin niceliğinden çok niteliğine önem vermeli."
  2. Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları
  3. Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik

HALLİCE
...
İNCEDEN

  1. [sıfat] İnce yapılı
  2. Duygulu

MUACCEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Acele olunmuş
  2. Peşin, hemen ödenmesi gereken

ZERRECE

  1. [zarf] Zerre kadar
    • "Kimseyi zerrece kıskandığını, kötülediğini, kin tuttuğunu görmedim." (Refik Erduran)

CEPHANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat

DÜŞÜNCE

  1. [isim] Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, mülahaza, ide, idea
    • "Anlaşmazlıklarda aracılığına, zor durumlarda düşüncesine başvurulur." (Tarık Buğra)
    • "Köşemde beni ağır bir düşünce almıştır: yol arkadaşlarımın hepsinin evleri, köyleri var... Ben nereye gideceğim? Ne yapacağım?" (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Rıhtımda bir aşağı bir yukarı dolaşanları seyre müsait bir iskemlede düşünceye daldım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Dış dünyanın insan zihnine yansıması
  3. Niyet, tasarı
  4. Tasa, kaygı, sıkıntı
    • "Sınıfta kalma düşüncesi uykumu kaçırdı."
  5. İlke, yönetici sav

TENCERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap
    • "Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler." (Memduh Şevket Esendal)

ACELECİ

  1. [sıfat] Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul
    • "Hakikaten son derece aceleciydi." (Ömer Seyfettin)

SİLECEK

  1. [isim] Yıkandıktan sonra kurulanmak için kullanılır büyük havlu, hamam havlusu
  2. Motorlu taşıtlarda ön camı silmeye, temizlemeye yarayan alet, silgeç
  3. Evlerde ayakkabıları temizlemek için kapı önlerine konulan bez, keçe vb. şey, paspas

BİZCESİ
...
GECECİL
...
ZİHİNCE

  1. [zarf] Zihne göre, zihninin kavradığı biçimiyle

CENABET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cünüp
  2. Pis, kötü, hoşlanılmayan (kimse veya şey)
    • "Cenabet karının oyunları da en aşağı yedi sekiz kısımlıktır, çok bekletir." (Peyami Safa)
  3. [isim] Cünüplük

GÜCENİŞ

  1. [isim] Gücenme işi veya biçimi

PENCERE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
    • "Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden attım." (Refik Halit Karay)
    • "Bir insana bir şey öğrettiğiniz, ona yeni bir pencere açtığınız zamanki o parlayan bakışlar var ya, hocanın en büyük mükâfatı budur." (Haldun Taner)

İŞKENCE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet
  2. Düşüncelerini öğrenmek amacıyla birine uygulanan eziyet
    • "Ona, evimize niçin geldiğini sormak işkencesini de yaptım." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Aşırı gerginlik, sıkıntılı durum, azap
    • "Beklemek işkencesi yüreğini fena didiklemeye başladı." (Peyami Safa)
  4. Vidalı bir tür sıkıştırma aracı

TUNCELİ
...
DÜZMECE

  1. [sıfat] Gerçek olmayan, düzme, sahte

GÖRMECE

  1. [zarf] Görmek şartıyla

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü