İçinde ce olan 6 harfli 89 kelime var. İçerisinde CE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ce olan kelimeler listesine ya da Sonu ce ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HECECİ
-
-
Hece ölçüsüyle şiir yazan şair
-
Millî Edebiyat döneminde hece ölçüsüyle şiirler yazan beş şairden her biri
- "Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Hece ölçüsüyle şiir yazan şair
- CEREME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkası tarafından yapılan veya kaza sonucu ortaya çıkan zarar
-
[isim]
Başkası tarafından yapılan veya kaza sonucu ortaya çıkan zarar
- CEMŞAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Basketbolda rakibe yüklenip aniden geri çekilerek ve dönerken zıplayarak atılan şut
-
[isim]
Basketbolda rakibe yüklenip aniden geri çekilerek ve dönerken zıplayarak atılan şut
- CEVABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cevap niteliğinde olan
- "Cevabi nota, cevabi yazı."
-
[sıfat]
Cevap niteliğinde olan
- CANİCE
-
-
[zarf]
Cani gibi, caniye yakışır biçimde, caniyane
-
[zarf]
Cani gibi, caniye yakışır biçimde, caniyane
- CEBREN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Zorla
- "Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir." (Atatürk)
-
[zarf]
Zorla
- CEVİZİ
- ...
- CENKÇİ
-
-
[sıfat]
Savaşçı, kavgacı
-
[sıfat]
Savaşçı, kavgacı
- CEFALI
-
-
[sıfat]
Sıkıntı, eziyet çekilen
- "Bedia için hazin ve cefalı bir hayat başladı." (Peyami Safa)
-
Sıkıntıya, eziyete katlanmış veya katlanan
-
[sıfat]
Sıkıntı, eziyet çekilen
- CENUBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Güneyle ilgili, güneye özgü olan
-
[sıfat]
Güneyle ilgili, güneye özgü olan
- ÖVÜNCE
-
-
[isim]
Övünmeye yol açan veya hak kazandıran şey, mefharet
-
[isim]
Övünmeye yol açan veya hak kazandıran şey, mefharet
- CEBİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör
-
[isim]
Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör
- ÖNCECİ
- ...
- CEVHER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin özü, maya, gevher
- "Şu kuvvetin, cevherin sırrını öğrenmek için soruyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Sofrada biraz fazla kaçırdığı şarabın ateşiyle daha saatlerce cevherler yumurtlayacaktı." (Ömer Seyfettin)
-
Değerli süs taşı, mücevher
-
İyi yetenek
- "Avrupa aristokratı, cevheri tükenmeye yüz tutmuş bir insandır." (Peyami Safa)
-
Töz
-
[isim]
Bir şeyin özü, maya, gevher
- ÖZCESİ
-
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
- CEMEVİ
-
-
[isim]
Alevilerin toplanma yeri
-
[isim]
Alevilerin toplanma yeri
- ACEMCE
- ...
- DAHİCE
- ...
- NETİCE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sonuç
-
[isim]
Sonuç
- ESKİCE
-
-
Biraz eski, çok yeni olmayan
- "Biraz eskicelerinden seçilmiş olmakla beraber bana yakıştığını küçük kızı bile itiraf etti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Biraz eski, çok yeni olmayan