İçinde cama olan 20 kelime var. İçerisinde CAMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cama olan kelimeler listesine ya da Sonu cama ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KOCAMANLAŞTIRMA
KOCAMANLAŞMAK
HACAMATÇILIK, HACAMATLAMAK, KOCAMANLAŞMA
HACAMATLAMA
CAMADANSIZ, KOCAMANLIK, KOSKOCAMAN
CAMADANLI, HACAMATÇI, KOCAMANCA
HARCAMAK
CAMADAN, HACAMAT, HARCAMA, KOCAMAK, KOCAMAN, MÜCAMAA
KOCAMA
A A C M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AMCA
3 Harfli Kelimeler
AMA, CAM
2 Harfli Kelimeler
AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOCAMANLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Kocamanlaştırmak işi
-
[isim]
Kocamanlaştırmak işi
- KOCAMANLAŞMAK
- ...
- KOCAMANLAŞMA
- ...
- HACAMATLAMAK
-
-
[-i]
Hafifçe yaralamak
-
[-i]
Hafifçe yaralamak
- HACAMATÇILIK
- ...
- HACAMATLAMA
-
-
[isim]
Hacamatlamak işi
-
[isim]
Hacamatlamak işi
- KOCAMANLIK
- ...
- KOSKOCAMAN
-
-
[sıfat]
Çok büyük, çok iri, muazzam
- "O sıralarda insana hayret verecek kadar koskocaman ve sapsarı bir ay fırladı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Geniş, büyük, kalabalık
- "Size bu koskocaman şehirde yalnız, yapayalnız olduğunu söyler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çok büyük, çok iri, muazzam
- CAMADANSIZ
- ...
- HACAMATÇI
-
-
[isim]
Hacamat yapan kimse
-
[isim]
Hacamat yapan kimse
- CAMADANLI
-
-
[sıfat]
Camadan giymiş olan
- "Mor camadanlı, kırmızı sırmalı cepkenli Yaver Ağa..." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Camadan giymiş olan
- KOCAMANCA
-
-
[sıfat]
Biraz kocaman, irice
-
[sıfat]
Biraz kocaman, irice
- HARCAMAK
-
-
[-i]
Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek
- "İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek
- "Bu beş ton demiri bu yapıya harcadık."
- "Bu yemek için bir saatimi harcadım."
-
Birinin değer ve onurunu kırıcı bir durum yaratmak
- "Bir delilik yaptı ve otobüsteki kız uğruna Arzu'yu harcadı." (Muzaffer Uyguner)
-
Manevi yönden kötü duruma düşürmek, feda etmek
- "Çoluk çocuğu uğruna kendini harcadı."
-
Yok olmasına, ölmesine sebep olmak
-
[-i]
Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek
- MÜCAMAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cinsel ilişkide bulunma
-
[isim]
Cinsel ilişkide bulunma
- HACAMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vücudun herhangi bir yerini hafifçe çizip üzerine boynuz, bardak veya şişe oturtarak kan alma
-
Hafif yaralama
-
[isim]
Vücudun herhangi bir yerini hafifçe çizip üzerine boynuz, bardak veya şişe oturtarak kan alma
- HARCAMA
-
-
[isim]
Harcamak işi, parayı elden çıkarma, sarf
-
Bir şey almak için elden çıkarılan para, gider
- "Günlük harcamalar o kadar arttı ki..."
-
[isim]
Harcamak işi, parayı elden çıkarma, sarf
- KOCAMAK
-
-
[nsz]
Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak
- "Sen de benim nazarımda öyle kocamış bir hâkime benziyorsun ki göstermek istediği ciddiyet boyunun ve yaşının çok üstünde..." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[nsz]
Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak
- CAMADAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çapraz düğmeli, ipek veya sırma işlemeli bir tür kısa yelek
- "Sırtlarına da çuhadan, dar mı dar bir camadan geçirirler." (Salâh Birsel)
-
Dört köşe yelkenleri boğarak yüzeylerini küçültme işi
-
[isim]
Çapraz düğmeli, ipek veya sırma işlemeli bir tür kısa yelek
- KOCAMAN
-
-
[sıfat]
Çok iri, büyük, koca
- "Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yaşça büyük olan
-
[sıfat]
Çok iri, büyük, koca
- KOCAMA
-
-
[isim]
Kocamak işi
-
[isim]
Kocamak işi