İçinde ca olan 8 harfli 184 kelime var. İçerisinde CA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ca olan kelimeler listesine ya da Sonu ca ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOLGUNCA
-
-
[sıfat]
Biraz şişman
-
Fazlaca, çokça, bol
- "Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Biraz şişman
- SOYSUZCA
-
-
[zarf]
Soysuz bir biçimde, soysuza yakışırcasına
-
[zarf]
Soysuz bir biçimde, soysuza yakışırcasına
- UYARINCA
-
-
[zarf]
Gereğince, mucibince
- "Kanunlar uyarınca."
-
[zarf]
Gereğince, mucibince
- İMANLICA
- ...
- CANİYANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Canice
-
Canice
- SALINCAK
-
-
[isim]
İki ucundan iki iple veya zincirle yüksek bir yere asılan ve üzerine oturulup sallanılan eğlence aracı
- "Salıncağa annesi binmedi, o bindi yalnız." (Tarık Dursun K)
-
Küçük çocukları uyutmak için beşik yerine kullanılan ve karşılıklı iki yere iple bağlı bulunan asılı yatak
-
[isim]
İki ucundan iki iple veya zincirle yüksek bir yere asılan ve üzerine oturulup sallanılan eğlence aracı
- YUMURCAK
-
-
[isim]
Yaramaz küçük çocuk
- "Bizim yumurcaklar ağızları gibi açık o güzel gözleri yuvarlacık, verdiğim derse bakıyorlardı." (Tarık Buğra)
-
Veba hastalığında koltuk altında veya kasıkta çıkan çıban
-
[isim]
Yaramaz küçük çocuk
- CAMCILIK
-
-
[isim]
Cam alıp satma veya takma işi
-
Evin içini pencereden gözetleme
-
[isim]
Cam alıp satma veya takma işi
- ŞİŞMANCA
-
-
[sıfat]
Biraz şişman
- "Aşağı bahçe kapısından bir kolunda kızı, bir kolunda torunu şişmanca bir yaşlı kadın sallana sallana gelir." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Biraz şişman
- ANCAKSIZ
- ...
- CAPCANLI
-
-
[sıfat]
Çok canlı
- "Ayaklarının birisi taşla ezilmişti ama capcanlıydı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Çok canlı bir biçimde
-
[sıfat]
Çok canlı
- ÇILGINCA
-
-
Deli gibi, delicesine, çılgıncasına
- "Mademki Salvotore'yi o derece kıskandım, demek ki kendisine çılgınca âşıktım." (Refik Halit Karay)
-
Aşırı bir biçimde
- "Gençler, çocuklar, günün kahramanına çılgınca tezahürat yapıyorlar." (Haldun Taner)
-
Deli gibi, delicesine, çılgıncasına
- KULUNCAK
- ...
- DALGINCA
-
-
Dalgın bir biçimde, dalgın olarak
-
Dalgın bir biçimde, dalgın olarak
- OTURACAK
-
-
[isim]
Sandalye, tabure, kanepe gibi üstüne oturulan şey
-
[isim]
Sandalye, tabure, kanepe gibi üstüne oturulan şey
- CANLILIK
-
-
[isim]
Canlı olma durumu
-
Neşelilik, hareketlilik
- "Her girdikleri oyuna renk ve hareket, canlılık ve şaklabanlık katarlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Canlı olma durumu
- SICAKLIK
-
-
[isim]
Sıcak olan şeyin durumu, etkisi veya sıcak olan şeyin niteliği, hararet
- "Sobanın sıcaklığı."
-
Bir araçla veya cihazla ölçülebilen ısı derecesi, suhunet
- "Havanın sıcaklığı."
-
Isı
-
Hamamlarda yıkanılan sıcak yer
-
Sevgi, içtenlik ve sevimlilik
- "Türkçesinde bir tutukluk vardır ama anlatımındaki sıcaklık bütün aksaklıkları bir anda silip yok eder." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Sıcak olan şeyin durumu, etkisi veya sıcak olan şeyin niteliği, hararet
- BAKINCAK
-
-
[isim]
Nişangâh
-
[isim]
Nişangâh
- BACAKLIK
-
-
[isim]
Özellikle hokey oyuncularının dizlerine taktıkları deriden yapılmış koruyucu
-
[isim]
Özellikle hokey oyuncularının dizlerine taktıkları deriden yapılmış koruyucu
- BAĞNAZCA
- ...