İçinde ca olan 6 harfli 115 kelime var. İçerisinde CA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ca olan kelimeler listesine ya da Sonu ca ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

RİCACI

  1. Birinin adına ricada bulunan, bir şey isteyen (kimse)
    • "Bildik sarrafların çehreleri, teker teker, ricacı bakışların önünden geçiyor." (Ahmet Rasim)

CAMBAZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat
    • "Önüne getirilen ata bir cambaz çevikliğiyle atladı." (Ömer Seyfettin)
  2. At alıp satan veya yetiştiren kimse
    • "Bitişik komşumuz cambaz İbrahim -bizde at alıp satanlara cambaz derler- hacca gitti, geldi." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Usta, becerikli kimse
    • "Söz cambazı."
  4. Osmanlı Devleti'nde atlı olan ve savaşlarda padişahın önünde düşmana karşı ilk saldırıya geçen birlik
  5. [sıfat] Kurnaz, hileci, hilekâr
    • "O cambaz adamdır, güvenilmez."

CANDAN

  1. [sıfat] İçten, yürekten, gönülden, samimi
  2. [zarf] İçtenlikle, istekle, ilgiyle
    • "Onlar da ilk defa candan alkışlamanın o güzel tadını tadıyorlardı." (Tarık Buğra)

USTACA

  1. [sıfat] Ustaya yakışan
    • "Her zamanki gibi ustaca makyaj sayesinde yüzümü iyice benzetmişti." (Refik Erduran)
  2. [zarf] El uzluğu ile, ustalıkla
    • "Eve girişinden beri eksilmeyen gülüşü genişliyor; ellerini hızlı hızlı ovuşturuyor; ustaca çocuklaşıyor." (Tarık Buğra)
  3. [zarf] Becerikli olarak, kurnazlıkla

VİCAHİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yüz yüze olan veya yapılan
    • "Dostluğumuz gıyabi idi, bu kez vicahiye çevirdik." (Melih Cevdet Anday)

KISACA

  1. [sıfat] Oldukça kısa, biraz kısa
    • "Mutfakta kısaca boylu, kısıkça sesli, başı yazma yemeni, sırtı örme hırkalı ihtiyarca bir hanımla karşılaştık." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [zarf] Kısa olarak, özetle
    • "O hafta çocukluk arkadaşı ile iki defa daha kısaca görüşebildi." (Osman Cemal Kaygılı)

HECCAV

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yergici

ALACAK

  1. [isim] Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
    • "Bütün alacaklarımı topladım."
  2. Alınması gerekli şey
    • "Çarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım."
    • "Alacağım olsun, bir daha geldiğimde kahvenizi içerim."

ASURCA
...
CANSIZ

  1. [sıfat] Canını yitirmiş, ölmüş
    • "Cansız bir kuş."
  2. Canlı olmayan (varlık), camit
  3. [zarf] Güçsüz, mecalsiz bir biçimde
    • "Nil'in deminden beri avucumun içinde cansız duran eli kımıldadı, parmaklarımı sıkıyor." (Refik Halit Karay)
  4. İlgi uyandırmayan, sönük
    • "Cansız bir anlatış."
  5. Durgun
    • "Bu yıl buğday piyasası biraz cansız."

SOFUCA

  1. Sofuya yaraşır biçimde

CAZİBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çekicilik
    • "O zaman Çamlıca'nın bir cazibesi, tamamen millî olmasıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Çekim

CAMEVİ

  1. [isim] Cam takma işleri yapılan dükkân, camcı
  2. Cam yuvası

ARICAK
...
CARSIZ

  1. [sıfat] Carı (II) olmayan

SARICA

  1. [sıfat] Sarıyı andıran, sarıya yakın
  2. [isim] Yaban arısı
  3. [isim] Eyalet valileri buyruğundaki başıbozuk asker

AKARCA

  1. [isim] Kemik veremi
  2. Sürekli işleyen çıban, fistül
  3. Küçük akarsu
  4. Kaplıca

SINCAN

  1. [isim] Sakızlı bir tür dikenli çalı (Astragalus)

UZUNCA

  1. [sıfat] Biraz uzun
  2. [zarf] Uzun olarak, bol zamanlı
    • "Ben uzunca kalacağım için aylık olarak tutmuştum odamı." (Erhan Bener)

SIKICA

  1. [zarf] Sıkı bir biçimde, iyice
    • "İncecik belini alev renkli ipek bir kemerle sıkıca sardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü