İçinde bü olan 7 harfli 47 kelime var. İçerisinde BÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bü olan kelimeler listesine ya da Sonu bü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÖBÜRTÜ
-
-
[isim]
Böbürlenme
-
[isim]
Böbürlenme
- BÜZÜLÜŞ
-
-
[isim]
Büzülme işi veya biçimi
-
[isim]
Büzülme işi veya biçimi
- NEBÜLÖZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bulutsu
-
[isim]
Bulutsu
- BÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
- BÜYÜKSÜ
-
-
[sıfat]
Büyüğü andıran, büyüğe benzeyen, büyük gibi
- "Haspanın gülümseyişi bile büyüksü." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Büyüğü andıran, büyüğe benzeyen, büyük gibi
- BÜYÜMEK
-
-
[nsz]
Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek
- "Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
- "Küçücük gözlü, çokbilmiş suratlı, büyümüş de küçülmüş, kavruk bir oğlandı." (Haldun Taner)
-
Yetişmek
- "İhtiyar Süleyman Çavuşun ellerinde büyüdüm." (Aka Gündüz)
-
Yaşı artmak, yaşlanmak
- "Fakat büyüdükçe o kadar sevdiği bu oyunlara veda etmek lazım gelecekti." (Ömer Seyfettin)
-
Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak
- "İkinci de okuduktan sonra kavga büyüdü." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sayıca artmak
-
Genişlemek
- "Barbarosların ülkesi büyüdükçe büyüyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Önem ve değer kazanmak
- "Türklük ülküsünün biraz daha köklendiğini, büyüdüğünü, yeşerdiğini duyarız." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[nsz]
Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek
- MİNİBÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
10-12 kişilik oturma kapasitesi olan küçük otobüs
-
[isim]
10-12 kişilik oturma kapasitesi olan küçük otobüs
- BÜRGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bürgüsü olan
- "Islak kayanın ardına sinmiş, bürgülü bir kadınla yan yana oturuyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bürgüsü olan
- BÜĞEMEK
-
-
[-i]
Suyu önüne bent yaparak toplamak
-
[-i]
Suyu önüne bent yaparak toplamak
- BÜNYECE
-
-
[zarf]
Bünye olarak, bünye bakımından
- "Bünyece hayli zayıf, görünüşü marazi." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Bünye olarak, bünye bakımından
- BÜKÜLME
-
-
[isim]
Bükülmek işi
-
[isim]
Bükülmek işi
- BÜKÜNME
-
-
[isim]
Bükünmek işi
-
[isim]
Bükünmek işi
- BÜTÜNCÜ
- ...
- BÜZÜLME
-
-
[isim]
Büzülmek işi
-
[isim]
Büzülmek işi
- GÜBÜRCÜ
-
-
[isim]
Çöpçü
-
[isim]
Çöpçü
- BÜRUDET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soğukluk
-
[isim]
Soğukluk
- BÜRÜYÜŞ
-
-
[isim]
Bürüme işi veya biçimi
-
[isim]
Bürüme işi veya biçimi
- BÜYÜKÇE
-
-
[sıfat]
Biraz büyük
- "Aynı kamarayı paylaşacaksınız, büyükçedir, ikinize de yeter." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Oldukça önemli
- "Büyükçe bir beyin humması geçirmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Biraz büyük
- BÜYÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Büyüsü olmayan
-
[sıfat]
Büyüsü olmayan
- BÜZÜŞÜK
-
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
-
Kırışık
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş