İçinde olan 5 harfli 30 kelime var. İçerisinde BÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bü olan kelimeler listesine ya da Sonu bü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BÜKÜN

  1. [isim] Dil bilgisi görevleri ve yapı bakımından, kelime köklerinin başında, içinde veya sonunda türlü değişikliklerin olması, insiraf

BÜCÜR

  1. [sıfat] Ufak tefek ve kısa boylu (kimse)

BÜRÜN
...
BÜĞLÜ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük büğlü, soprano büğlü, alto büğlü, bariton büğlü olarak dört türü bulunan, bakırdan, perdeli veya pistonlu müzik araçlarının adı

BÜZME

  1. [isim] Büzmek işi
  2. [sıfat] Ağzı büzülerek kapatılan (kese, torba vb.)
    • "Öbürü dolgunca ve büzme çarşaflı." (Refik Halit Karay)

BÜRÜK

  1. [isim] Çarşaf, baş örtüsü
  2. Duvak
    • "Attan iniyom attan / Bürüğüm yedi kattan." (Halk türküsü)

BÖBÜR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Memelilerden, sıcak ülkelerde yaşayan, derisi benekli, yırtıcı hayvan (Hyrax syriensis)
  2. Böbürlenme, kibir
    • "Evet ağzı ile değilse de sakalı ile böyle der, kendine için için böyle bir üstünlük böbürü yaratırdı." (Haldun Taner)

GÖBÜT

  1. [isim] Yuvarlak, yassı, içine yumurta vb. malzemeler konan ekmek

BÜKME

  1. [isim] Bükmek işi
  2. Bükülmüş kaytan veya iplik
  3. Vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma, germe karşıtı

BÜKÜK

  1. [sıfat] Bükülmüş, eğilmiş olan
    • "Az beli bükük ve gözleri biraz baygın bir ihtiyar." (Osman Cemal Kaygılı)

BÜKEN

  1. [isim] Oynak kemikleri arasındaki açıları daraltan kasların genel adı, açan karşıtı

BÜNYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vücut yapısı
    • "Çok kuvvetli bir bünyeye sahipsiniz, nadir rastladığım vücutlardan." (Refik Halit Karay)
  2. Yapılış, kuruluş
    • "İlk bakışta fertlerin toplum bünyesi içinde çizdiği belirli çizgiler bunlardır." (Çetin Altan)
  3. Bir kurum, kuruluş veya iş yerinin iç yapısı

BÜZGÜ

  1. [isim] Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım

BÜLUĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ergenleşme

BÜĞET

  1. [isim] Gölet

BÜTEY
...
BÜTÜN

  1. [sıfat] Eksiksiz, tam
    • "Güller bütün güller bu sabah / Bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede." (Necati Cumalı)
    • "Meseleyi bütün çıplaklığıyla anlattım." (Mahmut Yesari)
  2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
    • "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bozuk olmayan (para)
    • "Bütün para."
  4. Parçalanmamış
  5. [isim] Birlik, tamlık
    • "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder." (Orhan Veli Kanık)

BÜRGÜ

  1. [isim] Baş örtüsü
  2. Çarşaf
  3. Atkı
  4. İnce perde

GÜBÜR

  1. [isim] Çöp, süprüntü

ALBÜM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fotoğraf, pul vb.ni dizip saklamaya yarayan bir tür defter
  2. Herhangi bir konu ile ilgili kısa açıklamalar verilerek resimler basılmış olan kitap
    • "Kelebek albümü. Bitki albümü. Ankara albümü."
  3. Uzunçalar
    • "Yeni albümünün parçalarını arka arkaya seslendirmeye başladığında, dünya soluğunu tutmuştu." (Murathan Mungan)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü