İçinde olan 4 harfli 7 kelime var. İçerisinde BÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bü olan kelimeler listesine ya da Sonu bü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BÜYÜ

  1. [isim] Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, sihir, füsun, bağı
    • "Akkız Ana, Hasan'a gönül vermenin bir büyü olduğunu, ne kadar anlatmışsa da kâr etmemiş." (Halide Edip Adıvar)
    • "Öldük, ölümden bir şeyler umarak / Bir büyük boşlukta bozuldu büyü." (Cahit Sıtkı Tarancı)
    • "Durup durup başıma gelenlerin büyüsüne kapılıyordum." (Orhan Pamuk)
    • "Şayeste'nin reise büyü yaptığına ve adamı başka kadınlara karşı efsunla bağladığına kanaat getirmişti." (Haldun Taner)
  2. Karşı durulamaz güçlü etki
    • "Ondan tüten görünmez bir büyünün içinde titriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

OBÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yüksek ve alçaktan mermi atabilen kısa namlulu top

BÜST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Vücudun, omuzlarla birlikte göğüsten yukarı bölümü
    • "Vücudundaki oransızlık, nereden geliyor; büstü, bacaklarından daha mı uzun?" (Atilla İlhan)
  2. Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü
    • "Atatürk büstü."

BÜRO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çalışma odası, yazıhane
    • "Mühendislik bürosu."
  2. Danışma ve yazı işlerinin yürütüldüğü iş yeri
    • "Amerikan usulü hususi bir dedektif bürosu açmış." (Refik Halit Karay)
  3. Bölüm, şube
    • "Narkotik büro."
  4. Yazı masası

BÜFE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Evlerde içine yemek takımlarının konduğu dolap
  2. Toplantılarda yiyecek ve içeceklerin konulduğu masa
    • "Kadınlar büfeye gidip bir şey yemek için bile kımıldamıyorlardı." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Yiyecek, içecek, gazete, dergi vb.nin satıldığı küçük dükkân
    • "Ben köşedeki büfeden size sandviç getirebilirim." (Peyami Safa)

BÜVE

  1. [isim] Genellikle sığırlara saldıran, onların kanını emen, vızıltılarıyla tedirginlik yaratan sokucu sinek (Hypoderma bovis)

ÖBÜR

  1. [sıfat] Öteki, diğer
    • "Tünelin öbür ucunda tekrar ufak tefek ışıklar belirmişti." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü