İçinde bu olan 6 harfli 84 kelime var. İçerisinde BU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bu olan kelimeler listesine ya da Sonu bu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BULGAR
- ...
- BUYRUK
-
-
[isim]
Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman
-
Egemenlik
- "Birinin buyruğunda yaşamak."
-
[isim]
Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman
- MAZBUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ele geçirilmiş, zapt edilmiş
-
Bir yere yazılmış, deftere geçirilmiş
-
Unutulmamış, hatırda kalmış
-
Düzenli, düzgün, beğenilen
- "Bunlar arasında aklı başında, mazbut devlet adamları da vardı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Doğa olaylarından etkilenmeyecek biçimde korunmuş olan (yapı)
-
[sıfat]
Ele geçirilmiş, zapt edilmiş
- OBUACI
-
-
[isim]
Obua çalan kimse
-
[isim]
Obua çalan kimse
- BAŞBUĞ
-
-
[isim]
Eski Türklerde baş, başkan, komutan
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda savaş zamanı başka birliklerden ayrılıp bir araya getirilerek oluşturulan birliğin veya milis güçlerinin komutanı
-
[isim]
Eski Türklerde baş, başkan, komutan
- BUNLAR
-
-
[zamir]
Bu zamirinin çokluk biçimi
- "Bunlar, diyorum, bu saydığım şeyler nedir?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[zamir]
Bu zamirinin çokluk biçimi
- BUYMAK
-
-
[nsz]
Çok üşümek
-
Soğuktan donarak ölmek
-
[nsz]
Çok üşümek
- NİMBUS
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Kara bulut
-
[isim]
Kara bulut
- BULGUR
-
-
[isim]
Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday
-
Sert ve ufak taneler durumunda yağan kar, ebebulguru
-
[isim]
Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday
- SABURA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemi safrası
-
[isim]
Gemi safrası
- BULAMA
-
-
[isim]
Bulamak işi
-
Genellikle üzüm şırasının kaynatılması ile yapılan koyu pekmez
- "Atlar, arabalar, dalkavuklar arasında geçen debdebelerle şimdiki kırk paralık bulama, altmış paralık peynir müşterilerine meram anlatmak arasında ne büyük tezat vardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bulamak işi
- BURSLU
-
-
[sıfat]
Burs alan, bursu olan
-
[sıfat]
Burs alan, bursu olan
- BUDİZM
- ...
- FİBULA
- ...
- BUZAĞI
-
-
[isim]
Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu
- "Her tarafta buzağılar, köpekler ve tavuklar dolaşıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu
- BULADA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Büyük piliç
-
[isim]
Büyük piliç
- MERBUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağlı, bağlanmış
- "Kulaklarında yekdiğerine beyaz ibrişimle merbut pırlanta, ufak menekşe abdest küpeleri..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
İlişik, ilişkin
-
[sıfat]
Bağlı, bağlanmış
- OBURCA
-
-
[zarf]
Doymak bilmez bir biçimde, oburcasına
-
Gereğinden çok, oburcasına
-
[zarf]
Doymak bilmez bir biçimde, oburcasına
- BUNGUN
-
-
[sıfat]
Sıkıntılı
-
[sıfat]
Sıkıntılı
- MABUDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok tanrılı dinlerde kendisine tapınılan dişi tanrı, tanrıça, ilahe
-
Tapınırcasına sevilen kadın, sevgili
-
[isim]
Çok tanrılı dinlerde kendisine tapınılan dişi tanrı, tanrıça, ilahe