İçinde bi olan 5 harfli 98 kelime var. İçerisinde Bİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bi olan kelimeler listesine ya da Sonu bi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİŞEK
-
-
[isim]
Yayık dövmede kullanılan araç
-
[isim]
Yayık dövmede kullanılan araç
- BİÇİM
-
-
[isim]
Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- "İtalya elçiliği bugüne değin ilk biçimini korumuştur." (Salâh Birsel)
- "Onlara bu yaşta biçim verecek olan hocaları, ana babaları, büyük yaşta akrabalarıdır." (Burhan Felek)
- "Bir biçimine getirip benimle Samim'e de veriştiriyormuş." (Salâh Birsel)
-
Yakışık alan şekil, uygun şekil
- "Söylediklerimden çok, söyleyiş biçimi etkili oluyor kalabalığın üstünde." (Atilla İlhan)
-
Herhangi bir şeyin benzeri
-
Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form
-
Tarz
- "İngiliz biçimi ceketler, sıcak iklimler için yapılmış kısa pantolonlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format
-
Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu
-
Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil
- "Gazel, mesnevi, rubai, sone birer şiir biçimidir."
-
[isim]
Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- BİRUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
- HABİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgili
-
[isim]
Sevgili
- KOMBİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Isıtmada kullanılan yakıtı düzenli ve ayarlı biçimde yakan araç
-
[isim]
Isıtmada kullanılan yakıtı düzenli ve ayarlı biçimde yakan araç
- BİHUŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Şaşkın, sersem, aklı başında olmayan, deli
-
[sıfat]
Şaşkın, sersem, aklı başında olmayan, deli
- DEBİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bedensel ve zihinsel bakımdan güçsüz
-
[sıfat]
Bedensel ve zihinsel bakımdan güçsüz
- İMBİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Damıtmaya yarayan, damıtma işinde kullanılan araç, damıtıcı
-
[isim]
Damıtmaya yarayan, damıtma işinde kullanılan araç, damıtıcı
- BİLME
-
-
[isim]
Bilmek işi
-
Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma
-
Bilgi edinmenin gaye ve sonucu
-
[isim]
Bilmek işi
- BİNLİ
- ...
- BİRCİ
-
-
[sıfat]
Tekçi
-
[sıfat]
Tekçi
- DERBİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Aynı şehrin takımları arasında oynanan oyun
-
Büyük takımlar arasında oynanan oyun
-
Yılda bir kez yapılan, üç yaşına gelmiş atların katıldığı yarış
-
[isim]
Aynı şehrin takımları arasında oynanan oyun
- BİKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kızlık
-
[isim]
Kızlık
- SEBİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu
-
Genellikle camilere bitişik özel bir biçimde yapılmış, karşılık beklemeden hayır için içme suyu dağıtılan taş yapı, sebilhane
-
Meyan kökü şerbetini bir hayır için dağıtma
-
[isim]
Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu
- KESBİ
- ...
- ARABİ
- ...
- TABİİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğada olan, doğada bulunan
-
Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi
- "Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor." (Ahmet Rasim)
-
Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan
- "Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir." (Atatürk)
-
Yapmacık olmayan, doğal
- "Eğer sürmenin üstüne bunu sürmezsen renk tabii olmaz." (Peyami Safa)
-
Katıksız, saf, doğal
- "Tabii meyve suları."
-
[zarf]
Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarak
- "Tabii siz de geleceksiniz."
-
[sıfat]
Doğada olan, doğada bulunan
- BİZON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amerika'da yaşayan bir cins hörgüçlü yaban öküzü
-
[isim]
Amerika'da yaşayan bir cins hörgüçlü yaban öküzü
- TABİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rüya yorma, yorumlama
- "Sana yolculuk, millete de şenlik var, diye tabir etti." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Tabiri caizse, medyatik olanların adlarını duymuşlar elbette." (Nezihe Meriç)
-
Deyiş, anlatım, ifade
- "Diplomatik lehçede böyle bir tabir yoktur bile." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Deyim
- "Müfit için bu kaçmak tabirinin kullanılması da Perviz'e dokunmuştu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Rüya yorma, yorumlama
- BİCİK
-
-
[isim]
Meme
-
Meme başı
-
[isim]
Meme