İçinde ben olan 7 harfli 18 kelime var. İçerisinde BEN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ben olan kelimeler listesine ya da Sonu ben ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BEN
2 Harfli Kelimeler
BE, EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BENEKLİ
-
-
[sıfat]
Ufak lekeleri bulunan
- "Altın benekli, mor renkli ipekli bluz giyiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Ufak lekeleri bulunan
- BENİMKİ
-
-
[sıfat]
Benim olan, benimle ilgili olan
-
[zamir]
Kadınların kocalarından, kocaların karılarından söz ederken kullandıkları söz
-
[zamir]
Yakın çevremizde olan bir kimseden söz ederken kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Benim olan, benimle ilgili olan
- TAKİBEN
-
-
[zarf]
Ardından
-
İzleyerek, hemen sonra
- "Cumhuriyet Başsavcılığı, kurulan partilerin ... Anayasa ve kanun hükümlerine uygunluğunu, kuruluşlarını takiben ve öncelikle denetler." (Anayasa)
-
[zarf]
Ardından
- BENİZLİ
-
-
[sıfat]
Benzi bulunan, benze sahip olan
- "Yanına uzunca boylu, soluk benizli, gençten bir adam sokuldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Benzi bulunan, benze sahip olan
- BENZEME
-
-
[isim]
Benzemek işi
-
[isim]
Benzemek işi
- JAKOBEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fransa'da Aziz Dominicus tarikatına bağlı rahip ve rahibeler
-
Demokrasi yanlısı
-
Tepeden inmeci
-
[isim]
Fransa'da Aziz Dominicus tarikatına bağlı rahip ve rahibeler
- RABBENA
- ...
- BENZERİ
-
-
[isim]
Aynı
-
[isim]
Aynı
- GIYABEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kendi yokken, ortada olmaksızın
- "Gıyaben hüküm giydi."
-
Adını, sözünü başkalarından duyarak, görmeden
- "Ben teyzenizin kızıyım, sizi de gıyaben tanırım." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Kendi yokken, ortada olmaksızın
- BENCESİ
- ...
- TÜLBENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İnce ve seyrek dokunmuş, hafif ve yumuşak pamuklu bez
- "Orta hâlli hanımlar renkli yeldirmeler giyerler ve beyaz tülbent başörtüleri örtünürlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bu bezden yapılmış baş örtüsü
- "Mürüvvet bacı, limon küfü tülbendini düşmesin diye bir ucundan ısırmış, elinde süzgeçle çıkageldi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
İnce ve seyrek dokunmuş, hafif ve yumuşak pamuklu bez
- AĞBENEK
-
-
[isim]
Ağ görünüşünde olan, arpa yapraklarına yerleşerek oldukça önemli zararlara yol açan, açık veya koyu kahverengi asklı mantar
-
Bu mantarın yol açtığı ekin hastalığı
-
[isim]
Ağ görünüşünde olan, arpa yapraklarına yerleşerek oldukça önemli zararlara yol açan, açık veya koyu kahverengi asklı mantar
- CEVABEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Cevap olarak, karşılık olarak
-
[zarf]
Cevap olarak, karşılık olarak
- HİTABEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sözü birine yönelterek, hitap yoluyla
-
[zarf]
Sözü birine yönelterek, hitap yoluyla
- BENMARİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kabı kaynar suya oturtmak yolu ile içindekini ısıtma veya eritme yöntemi
-
[isim]
Bir kabı kaynar suya oturtmak yolu ile içindekini ısıtma veya eritme yöntemi
- DERBENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz
-
Sınırda bulunan küçük kale
-
[isim]
İki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz
- BENZETİ
-
-
[isim]
Benzetme
-
[isim]
Benzetme
- CİLBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasör
-
[isim]
Klasör