İçinde bell olan 8 harfli 12 kelime var. İçerisinde BELL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bell olan kelimeler listesine ya da Sonu bell ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E L L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BEL, LEB
2 Harfli Kelimeler
BE, EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BELLİSİZ
-
-
[sıfat]
Belli olmayan, bilinemeyen
- "Ne kumaştan olduğu bellisiz murdar birer entari..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Belli olmayan, bilinemeyen
- BESBELLİ
-
-
[sıfat]
Açık, apaçık, çok belli
- "Açlığını kim duyar eğri ovaların, yanık dağların / Ölülerin duymadığı besbelli." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
-
[zarf]
Anlaşıldığına göre, anlaşılıyor ki
-
[sıfat]
Açık, apaçık, çok belli
- BELLETEN
-
-
[isim]
Bilim kurumlarının çalışmaları ile ilgili yazı ve haberlerin yayımlandığı dergi
-
[isim]
Bilim kurumlarının çalışmaları ile ilgili yazı ve haberlerin yayımlandığı dergi
- BELLEKLİ
-
-
[sıfat]
Belleği olan
-
[sıfat]
Belleği olan
- TEBELLÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Billurlaşma
-
Belirme
- "Müzakeremiz neticesinde de kuvvetli bir hükûmet esası tebellür etmiş bulunuyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Billurlaşma
- BELLETME
-
-
[isim]
Belletmek işi
-
[isim]
Belletmek işi
- BELLENME
-
-
[isim]
Bellenmek (I) işi
-
[isim]
Bellenmek (I) işi
- TEBELLÜĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirimi alma
-
[isim]
Bildirimi alma
- BELLEYİŞ
-
-
[isim]
Belleme işi veya biçimi
-
[isim]
Belleme işi veya biçimi
- TEBELLEŞ
-
-
[sıfat]
İstenmediği hâlde, birinden veya bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, musallat olan
- "... hanım evladını tepemize tebelleş eden kendisidir." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
İstenmediği hâlde, birinden veya bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, musallat olan
- BELLİLİK
-
-
[isim]
Belli olma durumu, bedahet, muayyeniyet
-
[isim]
Belli olma durumu, bedahet, muayyeniyet
- BELLEMEK
-
-
[nsz]
Öğrenip akılda tutmak
- "Kasım lodosla girdi mi kış yumuşak olur diye bellemiş atalarımız." (Haldun Taner)
-
Sanmak
- "Yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Öğrenip akılda tutmak