İçinde baş olan 8 harfli 81 kelime var. İçerisinde BAŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında baş olan kelimeler listesine ya da Sonu baş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAŞ
2 Harfli Kelimeler
AB, AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASBAŞKAN
-
-
[isim]
İkinci başkan
-
[isim]
İkinci başkan
- BAŞYAVER
-
-
[isim]
Yaverlerin başı olan kimse
-
[isim]
Yaverlerin başı olan kimse
- BAŞMÜDÜR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
En üst düzeydeki müdür
-
[isim]
En üst düzeydeki müdür
- BAŞÇILIK
- ...
- EŞEKBAŞI
-
-
[isim]
Yetkisi önemsenmeyen, gücünü gerektiği gibi göstermeyen kimse
- "Sen necisin? Eşekbaşı mısın bu sınıfta?" (Rıfat Ilgaz)
-
[isim]
Yetkisi önemsenmeyen, gücünü gerektiği gibi göstermeyen kimse
- KIZILBAŞ
- ...
- KANCABAŞ
-
-
[isim]
Başı kancaya benzer biçimde olan, altı veya sekiz çift kürekle çekilen, dar, uzun bir çeşit kayık
-
[isim]
Başı kancaya benzer biçimde olan, altı veya sekiz çift kürekle çekilen, dar, uzun bir çeşit kayık
- BAŞLANMA
-
-
[isim]
Başlanmak işi
-
[isim]
Başlanmak işi
- BAŞŞEHİR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Başkent
-
[isim]
Başkent
- KAYABAŞI
-
-
[isim]
Bir Anadolu ezgisi ve bu ezgiyle söylenen koşma
-
Türk halk edebiyatında çoban türküsü
-
[isim]
Bir Anadolu ezgisi ve bu ezgiyle söylenen koşma
- BAŞPOLİS
- ...
- TEPEBAŞI
-
-
[isim]
Siyah pullarla işlenmiş kumaş veya giysi
-
[isim]
Siyah pullarla işlenmiş kumaş veya giysi
- BAŞMAKÇI
-
-
[isim]
Ayakkabıcı
-
Camilerde, giriş bölümünde, çıkarılan ayakkabılara bekçilik eden kimse
-
[isim]
Ayakkabıcı
- BAŞARMAK
-
-
[-i]
Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak
- "Yüzünde zor bir işi başarmış adamın sevinci vardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak
- BAŞLAMAK
-
-
[-e]
Bir işe girişmek, harekete geçmek
- "Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı." (Haldun Taner)
- "Gene başlama!"
-
[nsz]
Çalışır, işler, yürür duruma girmek
- "Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı." (Halide Edip Adıvar)
-
Olmak, oluşmak, ortaya çıkmak, doğmak
- "Şiirimiz milletimizin Anadolu'daki teşekkülü ile başlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Görünmek
- "Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Etkisini göstermek
- "Kış başlarken yapraklar döküldü." (Cahit Uçuk)
-
Hoş olmayan bir davranışa koyulmak
- "Etraftaki çocuklar gene arsızlanmaya başladılar." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-e]
Bir işe girişmek, harekete geçmek
- USTABAŞI
-
-
[isim]
Bir iş yerinde çalışan ustaların başı olan ve onları denetleyen kimse
- "Ustabaşı Salih Ağa, iri yumruğunu göğsüne vurarak..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bir iş yerinde çalışan ustaların başı olan ve onları denetleyen kimse
- BAŞSAVCI
-
-
[isim]
En üst düzeydeki savcı
-
[isim]
En üst düzeydeki savcı
- DERSBAŞI
- ...
- BAŞLIKLI
-
-
[sıfat]
Başlığı olan
- "Kırmızı önlüklü, siyah başlıklı kadınlar..." (Ömer Seyfettin)
-
Başlığı olan, antetli, anteti olan (yazı, kâğıt vb.)
-
[sıfat]
Başlığı olan
- BAŞBAKAN
-
-
[isim]
Hükûmetin ve Bakanlar Kurulunun başı, kabinenin başı, başvekil
-
[isim]
Hükûmetin ve Bakanlar Kurulunun başı, kabinenin başı, başvekil