İçinde bağ olan 5 harfli 10 kelime var. İçerisinde BAĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bağ olan kelimeler listesine ya da Sonu bağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAĞ
2 Harfli Kelimeler
AB, AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞDA
-
-
[isim]
Ayağa vurulan, ipten, ağaçtan veya demirden yapılan köstek
-
[isim]
Ayağa vurulan, ipten, ağaçtan veya demirden yapılan köstek
- BAĞIR
-
-
[isim]
Göğüs
- "Yakup, ceketini, mintanını, içliğini çıkarmış, bağrını yağmura vermiş, bir heykel gibi sessiz ve kımıldamadan duruyor." (Tarık Buğra)
- "En büyüğünü kaybeden halk sanatkârının birkaç mısrası ile türkü bize bağrı yanan Anadolu'nun feryadını getirecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "İzmir'den kalkıp Mısır'a kadar beni görmeye, beni okşamaya, beni bağrına basıp sevmeye gelirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Oğlum böyle bir şey yaparsa onu ölmüş farz ederim. Bir evladım vardı: Allah elimden aldı derim, bağrıma taş basarım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ok yayı ve dağda orta bölüm
- "Sen onu bambaşka duygularla, heyecanlarla bağrına basmak isteyeceksin." (Erhan Bener)
-
Ciğer, bağırsak vb. vücut boşluklarında bulunan organların ortak adı, ahşa
-
[isim]
Göğüs
- BAĞCI
-
-
[isim]
Bağ yetiştirip ürününü satan kimse
-
Bağlayan veya soğuk haddehaneden çıkan metal şerit bobinlere bant yapıştıran kimse
-
[isim]
Bağ yetiştirip ürününü satan kimse
- BAĞIN
-
-
[isim]
İnşaatta veya kazı sırasında toprağın çökmesini önlemek için yerleştirilen parça veya dayak
-
[isim]
İnşaatta veya kazı sırasında toprağın çökmesini önlemek için yerleştirilen parça veya dayak
- BAĞIL
-
-
[sıfat]
Görece
-
[isim]
Kendine özgü bir kımıldanışı olduğu hâlde başka bir cisme uyarak sürüklenen cismin görünürdeki kımıldanışının niteliği
-
[sıfat]
Görece
- BAĞIM
-
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin gücü ve etkisi altında bulunma durumu, tabiiyet
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin gücü ve etkisi altında bulunma durumu, tabiiyet
- BAĞIT
-
-
[isim]
Sözleşme
-
[isim]
Sözleşme
- BAĞLI
-
-
[sıfat]
Bir bağ ile tutturulmuş olan
- "Günlerden beri bağlı duran demir, sert bir hırıltıyla denize daldı." (Halikarnas Balıkçısı)
- "Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma ant içerim." (Anayasa)
- "Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak kanunla düzenlenir." (Anayasa)
-
Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste
- "Ekinlerin gürleşmesi yağmura bağlıdır, Sevincimiz üzüntümüz / Hep sana bağlı." (Behçet Necatigil)
- "İhtiyarın Arslan Bey'e bu kadar bağlı olması, Giray'ı sık sık bir tarafa itmesi canını sıkıyordu." (Sevinç Çokum)
-
Sınırlanmış, sınırlı
- "Tüzüğe bağlı bir işlem."
-
Kapatılmış olan, kapalı
- "Bağlı geçit."
-
Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan
- "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun bağlı kuruluşlarını ziyaret ettim."
-
Sadık
- "Türkiye Cumhuriyeti Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." (Anayasa)
-
Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, tutkun
- "Çocuklarına bağlı ana."
-
Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek)
-
[sıfat]
Bir bağ ile tutturulmuş olan
- BAĞIŞ
-
-
[isim]
Bağışlama işi veya biçimi
-
Bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru
-
[isim]
Bağışlama işi veya biçimi
- BAĞAN
-
-
[isim]
Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük
-
Ölü doğan kuzunun derisi
-
[isim]
Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük